Tag Archives: Sosyal Medya

Sosyal Medya Yönetim Araçları ile Zaman Kazanın

Sosyal Medya Yönetim Araçları ile Zaman Kazanın

Sosyal medya pazarlama işlemlerini daha kolay hale getirmeniz mi gerekiyor?

Birden fazla hesabınızı yönetmek için daha iyi bir yol mu arıyorsunuz?

Bu yazımızda beş sosyal medya yönetim aracını inceleyerek sosyal medya çalışmalarınızı nasıl kolaylaştırabileceklerini anlatacağız.

 

1 – Everypost

 

Everypost’un siyah – beyaz yönetim paneli işletmenizin akışını hızlandırarak sosyal medya pazarlamanızı kolaylaştırmayı amaçlıyor.

 

Giriş yaptıktan sonra, sağ üst köşeden hesaplarınızı ekleyebilir ve hangi içerikleri paylaşacağınızı seçebilirsiniz. Facebook, Pinterest, Twitter, LinkedIn, Google+ ve Tumblr hesaplarınızı bağlayabilirsiniz.

 

Ara yüz oldukça basit. Sağ tarafta, Instagram, YouTube, Flickr veya Pinterest’ten içerikleri çekerek kendinize özgü bir içerik oluşturmanız için mükemmel bir özellik var.

 

Yönetim panelinin büyük kısmı gönderinizin metnini yazmaya, URL’yi kısaltmaya ve gönderinizi planlamaya ayrılmış durumda. Hemen paylaşma veya ileri bir zaman için planlama seçenekleriniz bulunuyor.

 

Sol taraftaki menü siz içerikler üzerinde çalışırken otomatik olarak saklanıyor ve tek bir tıklamayla tekrar erişebiliyorsunuz. Arşivler, planlama ve analitikler için ayrılmış durumda.

 

İstenilen özelliklere bağlı olarak Everypost (biri ücretsiz olmak üzere) beş farklı fiyatlandırma seçeneği sunuyor.

 

2 – Buffer

Kullanması kolay, basit bir tasarıma sahip ve ekibinizi daha etkin hale getirecek bir yazılım arıyorsanız, Buffer sosyal medyanızı yönetmek için kesinlikle aradığınız anahtar. Bir kez hesabınızı oluşturduktan sonra, eklemek istediğiniz sosyal medya ağlarını seçebilirsiniz.

 

Sol tarafta, yönetim panelinize istediğiniz gibi ağ ekleyip çıkarabilirsiniz ve sayfalarınızla profillerinize bağlanabilirsiniz.

 

Bunu yaptıktan sonra İçerik sekmesini kullanarak içeriğinizi oluşturarak paylaşabilirsiniz.

 

Analitik sekmesinde sosyal medya pazarlama erişiminiz konusunda raporlara ulaşabilirsiniz. Pazarlama stratejinizi geliştirmek için bu analitik araçlarını kullanabilirsiniz.

 

Daha da ileriyi düşünüyorsanız, Planlama sekmesini kullanarak özel bir yayınlama planı oluşturabilirsiniz. Eğer Buffer’ın sizin için otomatik paylaşım yapmasını istiyorsanız, günlük paylaşım sıklığını da ayarlayabilirsiniz. Buffer otomatik paylaşım seçeneğini sunarak kitlenizin etkileşim saatlerine göre doğru paylaşım zamanlarını sizin için oluşturuyor.

 

Sağ tarafta ise Ayarlar sekmesini kullanarak hesaplarınızı, ekip üyelerinizi ve link kısaltma seçeneklerini düzenleyebilirsiniz.

 

Çoğu insanın (ben dahil) Buffer hakkında sevdiği şey ise tarayıcı eklentisini veya mobil uygulamasını kullanabiliyor olmanız. Böylece internet üzerinde bulduğunuz içerikleri anlık olarak paylaşabilirsiniz.

 

3 – SocialOomph

SocialOomph, pazarlama stratejinizi geliştirmek için ilginç özellikler sunuyor. Hesap oluşturmak oldukça basit. E-mail üzerinden onaylayarak kullanmaya başlayabilirsiniz.

 

En tepede, beş sekme sosyal medya yönetiminize daha iyi odaklanmanız konusunda yardımcı oluyor. İlk sekme tercih ettiğiniz ağlara tıklayarak SocialOomph’a bağlamanızı sağlıyor. Bunu yaptıktan sonra her birini tek tek yönetebilirsiniz.

 

Sonraki sekme: Paylaşım, muhtemelen en önemli olanı. Güncellemeler paylaşabilir, URLlerinizi Bit.ly üzerinden kısaltabilir, Twitter’daki tweetlerinizi ve mesajlarınızı ardı ardına yollayabilir, planlama zamanlarınızı düzenleyebilir ve daha birçok şey yapabilirsiniz.

 

Üçüncü sekme: Takip, mevcut takiplerinizi düzenlemenizi ve işletmenizle alakalı olabilecek yeni kişileri bularak takip etmenizi sağlıyor. Eğer hoş geldin mesajları oluşturmak veya sizi takip eden kişileri otomatik olarak takip etmek istiyorsanız, bunu da yapabilirsiniz.

 

Son olarak da sosyal medya erişiminizi izleyebilir ve stratejinizin çalışıp çalışmadığını görebilirsiniz. Yardım sekmesi ise hesaplarınızı nasıl bağlayacağınızı öğrenmenizi SocialOomph’u Twitter’da takip etmenizi ve destek ekibine bağlanmanızı sağlıyor.

 

SocialOomph sosyal medya pazarlamanızdan gerçekten mümkün olan en iyi verimi almanızı sağlıyor. En az çabayla, en iyi verimi alabilirsiniz. Bu yazılımın ücretsiz versiyonunu kullanabilirsiniz ama belli kısıtlamalara sahip olduğunu da bilmelisiniz.

 

4 – Hootsuite

Hootsuite, en yaygın bilinen sosyal medya yönetim araçlarından birisi. Dünya çapında milyonlarca insan tarafından işletmelerini etkili ve basit bir yolla tanıtmak için kullanılıyor. Hootsuite’e üye olarak planınızı seçtikten sonra birçok özelliğinden faydalanabilirsiniz.

 

İlk yapmanız gereken şey sosyal medya ağlarınızı eklemek(Facebook, Twitter, Instagram, LinkedIn ve Google+). Bir kere bağladıktan sonra, yönetim paneliniz hepsini sol üst köşede gösterecek. Buradan sonra gönderi paylaşmak istediğiniz kanalları kolayca seçebilirsiniz. Aynı gönderiyi tüm ağlara göndermeyi de seçebilirsiniz.

 

Bir kez içeriğinizi oluşturmaya ve hangi ağlarda paylaşacağınıza karar verdikten sonra, Bu platformların her biri için karakter limitlerini görebilirsiniz. Bu küçük pencereden fotoğraf ekleyebilir, linkleri kısaltabilir ve gönderilerinizi planlayabilirsiniz.

 

Sol tarafta, ilerleme ve büyümeniz için analitik verilere ve raporlara, ekibinizin yetki atamaları yönetimine, sosyal medya ağlarınızın tamamının kampanya yönetimlerine ve daha fazlasına erişebilirsiniz.

 

Ana yönetim paneli her şeyin gerçekleştiği yer. Hesaplarınız arasında giriş çıkış yapmanıza gerek yok. Hootsuite hızlı, basit ve sonuçlar sunuyor.

 

Hootsuite’in tüm özelliklerine erişebilmek için, ücretli bir plana sahip olmanız gerekiyor. Ama çoğu sosyal medya reklamcısı verilen parayı hak ettiği konusunda hem fikir.

 

5 – Sprout Social

Bu yönetim aracına ilk giriş yaptığınızda biraz zorlayıcı görünebilir. Her yerde sekmeler ve yönlendirmeler var. Diğer araçlarda genellikle sunulmayan istatistikler direkt olarak size sunuluyor. Ama Sprout Social diğerlerinden farklı. Çünkü, işletmeler ve müşterileri arasında iletişimin ve etkileşimin daha iyi ve açık olması gerektiği konusunda odaklanıyor.

 

Sağ tarafta, hesabınıza bağlı olan profilleri ve bunları yönetmenize yardımcı olan ekip üyelerini görebilirsiniz. Sol tarafa bakmanız ise hesabınızın kitle büyüme demografiğini ve trendlerini görmenizi sağlıyor.

 

En üstte ise, ekibinize verdiğiniz yetkileri düzenledikten sonra sosyal medya hesaplarınızın zaman akışlarını izleyerek yeni haberlerle güncel kalabilirsiniz. Görev çubuğu yayınlama sekmesinden yoksun değil, bu da tabi ki önceden planlayarak gönderilerinizi tam zamanında paylaşabilmenizi sağlıyor.

 

Keşfet sekmesinde benzersiz bir özellik var. Sosyal medya üzerinde sizi kimin takip ettiğini veya sizinle iletişime geçtiğini görmenin dışında, akıllı aramayı kullanarak müşterilerinizin kullanmaları muhtemel olan anahtar kelimeleri bulabilirsiniz. Bu, ne hakkında konuştuklarını ve onlar için nelerin ön planda olduğunu görmenizi sağlayacaktır.

 

Merak etmeyin, link kısaltma ve görsel ekleyerek içerik oluşturma özellikleri halen mevcut.

 

Birden fazla fiyatlandırma planı mevcut ve hepsi ücretsiz deneme dönemleriyle test edilebilir.

 

Sosyal Medya yönetim ekibiniz bu araçlardan birini kullanıyor mu? Eğer kullanıyorlarsa onlarla ilgili fikirlerinizi bizimle paylaşmaktan çekinmeyin.

sosyal medya 2017

2017’de Markalar Sosyal Medya’yı Nasıl Kullanmalı?

 

Markaların Sosyal Medya Kullanımı

Her şeyin daha basit ve sade olduğu bir döneme gidelim mi? Tarih 6 Kasım 2007 ve Facebook Sayfalar adında yeni bir özelliği kullanıma sundu. Artık şirketler sosyal ağda resmi bir varlığa sahip olabiliyordu, tıpkı normal kişiler gibi! Daha ilk günden 100.000 Sayfa kuruldu. Bunların arasında Coca-Cola gibi dev şirketler de vardı. Artından gelen yıllarda, markalar büyülü sosyal medyada istedikleri anda ve direkt olarak erişebilecekleri kitleler yaratmak için birbirleriyle yarışır oldu.

 

2016’nın son aylarına doğru bu büyüyü hissetmek artık daha zor. Sosyal medyada bir takipçi kitlenizin olmasıyla ona istediğiniz zaman erişebileceğiniz anlamına gelmediği anlaşıldı.

 

2017 yılının gelmesiyle beraber sosyal medyanın birçok markaya eskisi gibi fayda sağlamadığı görülmeye başladı. Peki şimdi ne yapacağız?

 

Buraya Nasıl Geldik?

2012 yılıyla beraber, Facebook bir Sayfa’da yapılan güncellemelerin takipçiler tarafından görülme oranlarını düşürmeye başladı. Başlarda bu görülme oranı yüzde 16ydı. Ardından bazı markalarda bu oran %6ya kadar düştü. Ardından geçtiğimiz yaz aylarında yapılan düzenlemelerden sonra bu oran yarısına düştü.

 

Bu büyük bir komplo teorisi değil. Her zamankinden daha çok içerik paylaşılıyor –görseller, GIFler, videolar, vb. – ve Zaman Akışı alanı artık daha da değerli hale gelmeye başladı. Bu yüzden Facebook artık algoritmasını kullanarak ne göreceğimizi otomatik olarak seçmeye başladı. Aile ve arkadaşlar tarafından paylaşılan içerikler öncelikli hale geliyor, bu yüzden de şirket güncellemeleri artık eskisi kadar öncelikli hale gelmiyor.

 

Bu tarz bir algoritmayı kullanan sadece Facebook değil. Şirketin sahip olduğu Instagram da artık algoritma kullanıyor ve kişilerin paylaşım yapanlarla ilişkilerine etkileşimlerine göre içeriklerin gösterimini düzenliyor. Hatta yıllardır gerçek zamanlı gösterim yapmasıyla avantaj sunan Twitter bile “En iyi Tweetler”in otomatik düzenlenerek kullanıcıların akışlarının en üstünde görülmesiyle giderek algoritma merkezli olmaya başladı.

 

Sosyal medyada her şeyin kolay (bir şirketin viral erişim sağlaması için tek yapması gerekenin kedi GIF’i paylaşmak) olduğu zamanlara alışık olanlar için bu değişiklikler işin sonu gibi gelebilir. Sosyal medya üzerinde hedef kitlenizle “organik gönderiler” ile iletişim kurabildiğiniz günler karşı konulamaz şekilde son buluyor.

 

Bunun bir sır veya yeni bilgi olduğu söylenemez. Hatta bunu yıllardır biliyorduk. Ama bazılarımız bunu göz ardı etmeyi tercih ediyordu. Artık 2017’nin bize sunduğu acı gerçekle yüzleşmemiz gerekiyor: Sosyal medya pazarlaması bildiğimiz haliyle bir sona yaklaşıyor. Ama bu işletmelerin bu alandan vazgeçmesi gerektiği anlamına gelmiyor. Aksine tam tersini yapmalılar.

 

Sosyal Paradoks

Sosyal medya her zaman olduğundan daha yaygın şekilde kullanılıyor ve benzeri görülmemiş bir değişimi bekliyor. Bu yıl içerisinde tamamen işletmelere odaklanan bir araç olarak yeniden doğacak: Daha iyi hedefleme özellikleri, daha basit kullanım ve öncekinden daha etkili bir şekilde.

 

Eğer bu size biraz iyimser geliyorsa, tekrar düşünün. İşletmelerin sosyal medyadaki organik erişimleri düştükçe ilginç bir değişim oldu: Sosyal medyanın satın almaları etkileme gücü arttı. Bugüne kadar yapılan en geniş çaplı araştırmalardan birinde, McKinsey Pazarlama Ajansı, Avrupa’da 20.000 kişiyle yaptığı anketinde ortaya çıkardı ki her dört satın alma kararının birden fazlasında sosyal medya önerileri etkili oluyor.

 

İşletmeler için bu durum garip bir zorluk sunuyor. Sosyal medya hiç bu kadar etkili olmamıştı, ama aynı zamanda da içerikleri kullanıcılara göstermek daha zor olmamıştı. Facebook ve diğer sosyal medya platformlarını umursamamak dünya üzerinde haberlerini ve güncellemelerini sosyal medyadan alan 2 milyar insanı da yok saymak demek. Ama bu kullanıcılara ulaşmak için de her zamankinden daha zorlu engelleri aşmak gerekiyor.

 

Ama bazı işe yarar çözümler var. Elbette ki sosyal medya reklamları için para harcamak bu denklemin büyük bir parçası. Ama bu hikayede sosyal medya ağlarının iş modellerine boyun eğmekten başka şeyler de var. Bazı yaratıcı markalar üç adımlı bir yol izliyor: Sosyal medya reklamlarını içeriklerinde kullanarak müşterilerine ve hatta kendi çalışanlarına dokunarak içeriklerini öncesinden daha geniş bir kitleye ve daha etkili şekilde yaymak.

sosyal-medya-pazarlamasi

İçeriklerinizi reklamlarla destekleyin

Sosyal medya üzerinde kalıcı başarı artık paralı reklamcılık olmadan mümkün değil. Gösterim başı maliyetin sosyal medya stratejilerinin vazgeçilmez bir parçası haline geldiği su geçirmez bir gerçek. İşletmelerin yüzde 80inden fazlasının bu yöntemi önümüzdeki yıl içerisinde kullanmayı planlaması da.

 

Bütün büyük sosyal medya platformları artık kendilerine ait reklam programlarına sahip. Ama iyi haber şu ki, bir kez Facebook gönderileri ve Tweetler için para vermenin şokunu atlattıktan sonra sosyal medya işletmeler için gerçekten belirgin faydalar göstermeye başlıyor.

 

Çünkü işletmelerden erişim için para isteyen sosyal medya platformları bu işletmelerin memnun olmasını da istiyor. Bu yüzden ardı ardına gönderi paylaşmak yerine, işletmeler artık hem takipçilerini hem de takipçisi olmayan kişileri yüksek doğruluk oranları ile hedefleyebilir. Evet bunun için para harcamanız gerekiyor, ama bu ağların elinde olan veriler artık sadece belirli demografiklerde değil aynı zamanda da “benzer hedef kitle”lerde de nokta atışı yapılmasını sağlıyor. Ardından reklamlar hedefler doğrultusunda düzenlenebilir( erişim, web sitesi ziyaretleri, vb.) ve bütçeler daha doğru şekilde paylaştırılabilir.

 

Bu yeni özelliklerin şimdiden etik açısından tartışıldığı açık. Facebook geçtiğimiz aylarda bazı reklamverenlere etkin ayrımcılık yapma yolunu açtığı için büyük eleştirilerin odağı haline geldi. Şirket yaklaşımında değişiklikler yaparak cevap verdi, ama hedefleme hassasiyeti artarken etkin reklam hedeflemesiyle apaçık ayrımcılığın arasındaki çizginin tartışılmaya devam edeceği kesin.

 

Ama bu, başarılı pazarlamacıların ve şirketlerin aşamayacağı bir engel değil. Tercihleri konusunda yardımcı olması için de her zamankinden fazla veriye de sahip olacaklar. Çünkü sosyal medya yatırımlarının geri dönüşleri artık tam anlamıyla ölçülebilir. Ücretli sosyal medya analiz araçları aldığınız sonuçlara gerçek zamanlı olarak ulaşmanızı sağlayarak, görüntüleme başına, tıklama başına ücretlerine ve diğer ölçüm araçlarına daha iyi bir bakışa sahip olmanızı sağlayabilirler.

 

Sosyal Medya Pazarlaması konusunda daha fazla bilgi almak için iletişim formunu doldurarak bir seans ücretsiz danışmanlık talep edebilirsiniz.

snapchat

Snapchat’i Markanız İçin Kullanmanın 5 Yolu

Snapchat’i aktif olduğunuz sosyal medya platformları arasına eklemek mi istiyorsunuz?

Snapchat’in markanıza güç katabileceği yollar konusunda ilgili misiniz?

Snapchat ile, kitle etkileşimini ve marka bilinirliliğini yaratıcı pazarlama kampanyaları ile arttırabilirsiniz.

Bu yazıda Snapchat’in markalar için kullanılabileceği beş yolu keşfedeceksiniz.

Neden Snapchat?

Aylık 150 milyon aktif kullanıcı ve günlük 400 milyon snap paylaşımı ile Snapchat en hızlı büyüyen sosyal medya platformlarından birisi. Fark etmiş olabileceğiniz gibi Snapchat kullanıcılarının %71’i 18-34 yaş aralığında. Hedef kitleniz bu aralık içerisinde değilse bile Snapchat’in dünya çapında dijital pazarlama araçlarının en önemlilerinden olmaya başladığını unutmayın.

Markalar ve bizim gibi içerik üreticileri Snapchat’i günlük hikayeler oluşturmak ve kitlelerini etkilemek için kullanıyor. 24 saatlik ömürleri olan Spanchat hikayeleri bir video akışı yaratmak için birden fazla fotoğrafın kullanılmasıyla oluşturuluyor. Her gün bir milyardan fazla kişi bu Snapchat hikayelerini görüntülüyor.

Paltformun kendi içerisinde yer alan filtreler, lokasyon filtreleri, metinler, emojiler, müzikler ve daha fazlasını kullanarak eğlenceli ve etkileyici içerikler oluşturabilmeniz mümkün.

Markanızın kitlesini şaşırtmak ve eğlendirmek için Snapchat’i kullanmanın beş yolu şöyle:

1: Canlı Etkinliklere Erişim Sunun

Snapchat gerçek zamanlı sosyla medya pazarlaması için mükemmel bir araç çünkü kitlenize canlı etkinlikler için direkt erişim sağlama olanağı veriyor. Platformu yeni bir ürününüzü tanıtmak için, katıldığınız fuarları göstermek için veya işletmenizden alışveriş yapan 1.000inci müşteriyi göstermek için kullanabilirsiniz. Snapchat kitlenizi heyecanlandırır çünkü platform sayesinde etkinlik hakkında onlara farklı, daha samimi bir görünüm sağlarsınız.

NBA, Snapchat’i Oyuncu Seçimleri, All-Star Maçları ve Finaller dahil olmak üzere birçok farklı amaçla kullanıyor. 2014 All-Star Maçında NBA Snapchat’te ilk yayınlarını yaparak hayranlarına L.A Clippers oyuncusu Chris Paul’un videolarını ve Slam Dunk yarışmasının yakından çekilmiş fotoğraflarını görme imkanı sundu.

2: Özel İçerikler Sunun

Snapchat’i kitlenize diğer platformlarda erişemeyecekleri içerikleri sunmak için kullanabilirsiniz. Takipçi kitlenizi şaşırtmak için farklı şeyler yapmaya çalışın.

Rebecca Minkoff ve Michael Kors gibi moda markaları yeni ürünlerini kitlelerine göstermek için Snapchat’i podyumdan önce kullandı.

FashionWeek’te Snapchat kullanımı müşterilerin farklı bir dünyaya dahil olduklarını hissetmelerini sağladı ve böylece de etkinliğin bir parçası olmuş oldular.

3: Yarışmalar, Faydalı İçerikler ve İndirimler Sunun

Herkes sosyal medya hediyelerini ve indirimlerini sever. Bu yüzden takipçilerinizin sizi sürekli izlemesini sağlamak için bu yolları kullanabilirsiniz. Örneğin, tüm Snapchat hikayenizi görüntüleyen hayranlarınıza indirim sunabilirsiniz veya onlardan ürününüzle beraber çekilmiş bir fotoğraf göndermelerini isteyebilirsiniz.

GrubHub markası Snapchat kitle etkileşimde birkaç farklı yöntemle kazançlı çıkıyor. Bunlar, indirimler, özel teklifler ve yarışmaların farklı hallerini içeriyor. Hatta 5 gün süren ve farklı aşamaları olan bir yarışma düzenleyen ilk marka oldular. Bu kampanya süresince takipçilerinden bir öz-çekim yollamalarını istediler. Bu öz-çekimlerde ürünlerinden biri veya çizimi olmalıydı.

Bu yaratıcı kampanya GrubHub’ın marka kimliğini ön plana çıkardı ve tüketiciler ile marka arasında iki yönlü bir iletişim kurulmasını sağladı. Ayrıca, marka tüketiciler tarafından üretilen içeriklere sahip olurken marka bağlılığını arttırdı.

4: İnsanları İşlerin Arka Planında Götürün

Snapchat ile, kitlenize arka planda olup bitenleri göstererek markanızla güçlü bir bağ kurmalarını sağlayabilirsiniz. Markanızı herkese gösterin. Doğum günü partilerini ve şirketin çalışmalarını göstermekten çekinmeyin. Markanızın kültürüyle kendisini diğerlerinden nasıl ayırdığını göstermek için yapabilecekleriniz konusunda bir limit yok.

Yeni bir moda markası olan Everlane bu konuda oldukça başarılı. Yaptıkları şey ise arka planda işlerin nasıl yürüdüğünü göstererek kitlelerini eğitecek etkili içerikler paylaşmak. Snapchat hikayelerini ofis turları düzenlemek, çalışanların eğlence saatlerini ve üretim tesislerini göstermek için kullanıyorlar.

5: Fenomenlerle İş-Birliği Yapın

Tıpkı Instagram ve diğer sosyal medya kanalları gibi, Snapchat’teki sosyal medya fenomenleri marka bilinirliğini arttırmak ve erişim arttırmak konusunda size yardımcı olabilirler. Fenomenlerle işbirliği yaparak geleneksel medya araçlarıyla ulaşılması zor olan bir kitleye ulaşabilirsiniz.

Ayrıca unutmayın ki platform konusunda yetenkli olan fenomenler yaratıcı videolar oluşturarak markanızın sesinin ve kişiliğinin gelişmesini sağlayabilirler.

facebook

Facebook Algoritma Değişiklikleri ve Markalara Etkileri

Bundan tam 12 yıl önce Harvard’da temelleri atılan Facebook, artık 314 Milyar Dolar  pazar değerine sahip olan bir dünya devi. Peki bu değer nasıl elde edildi? Kullanıcı sayısının fazlalığı nedeniyle mi? Reklam programları sayesinde mi? Önemli olan her markanın platformda olması nedeniyle mi? Aslında bu saydıklarımın hepsi birer neden!

Facebook, en basit haliyle, önce bir reklam şirketi sonra sosyal medya platformu. Tıpkı Google’ın önce bir reklam şirketi sonra Arama Motoru, E-posta Hizmet Sunucusu vb. olması gibi. Facebook’un yıllık net şirket kazancının 3.5 Milyar dolardan fazla olmasının nedeni de bu.

Elbette Facebook bir reklam şirketi olma fikriyle başlamadı. Orijinal fikir Harvard öğrencilerinin yapacakları sosyal aktiviteleri aralarında organize edebilmeleri için bir platform kurulmasıydı. Hatta sitenin ilk dönemlerinde bir üniversite e-mail adresi olmadan hesap açmanız bile mümkün değildi. Platformun popülaritesi diğer Amerikan üniversitelerine ve hatta Avrupa’ya da yayılmaya başlayınca işler birden değişti. Facebook bir anda büyük yatırımcıların dikkatini çekmeye başladı ve büyüyerek herkesin kullanımına açılmış oldu.

Peki bu hikayede markalar nerede duruyor? Sosyal Medya platformu ilk kurulduğunda markaların pek ilgisini çekmemişti. Sonuç olarak sosyal medya platformlarının yeni büyük şey olması Facebook sayesindeydi ama potansiyeli henüz anlaşılmamıştı. Ama büyük markaların özellikle genç kitleleriyle iletişim kurmak için platforma birer birer giriş yapmasının ardından gerisi domino taşı gibi geldi. Bugün geldiğimiz noktada artık Facebook’ta etkin bir varlığı olmayan markaların hedef kitlelerine ulaşmaları imkansıza yakın.

Facebook Markalarla Nasıl Oynadı?

Markalar birer birer Facebook’a girdikçe kalabalık arttı ama herkesin kullanıcılar tarafından bulunması pek mümkün değildi. Hiçbirimiz gün içerisinde sosyal medyaya sevdiğimiz her markayı takip etmek için girmiyoruz elbette. Peki çözüm? Reklamlar!

Temel olarak Facebook’un markalara söylediği şey şuydu: Eğer hedef kitlenizin sizi daha kolay bulmasını istiyorsanız reklam programımızı kullanarak sayfanızı ve markanızı insanların önüne koyun. Böylece markanızı ve ürünlerinizi tanıtabileceğiniz bir kitleniz olacak ve bu kitleye istediğiniz zaman ulaşabileceksiniz.

Burada belirtmemiz gereken önemli bir konu var. Facebook reklam programını başlattığında Zaman Akışı bir algoritmaya sahip değildi. Yani beğendiğiniz sayfalar veya arkadaşlarınız tarafından yapılan paylaşımlar yapıldıkları sıraya göre gösteriliyordu.

Sonra ne değişti peki? 400 Milyon kullanıcıya ulaştığı 2009 yılında Facebook önceden uyarmadan veya kullanıcılarının herhangi bir fikrini almadan Zaman Akışı’na algoritma özelliğini getirdi. Bu, en basit haliyle şu anlama geliyordu: Bir gönderi ne kadar beğeni alıyorsa Zaman Akışı içerisinde o kadar üst sıralarda görülecek böylece de daha fazla insana ulaşacak.

Yani gönderiniz yayınlanır yayınlanmaz takipçileriniz tarafından hemen beğeni almıyorsa organik erişime güle güle deyin. Çözüm? Gönderi Etkileşimi Reklamı!

Bu algoritma yıllar içerisinde daha sofistike bir hal alarak günümüze kadar geldi. Artık algoritma size özel sizin daha fazla beğendiğiniz markalardan ve kişilerden olan içeriklerin Zaman Akışınızda görülmesini sağlayan bir hale geldi. Öyle ki artık paylaşılan içeriklerin organik erişim oranı %6. Yani yaptığınız her 16 paylaşımdan 1i kitlenize tam anlamıyla erişiyor. Tabii ki zaman içerisinde Google’ın Reklam Uzmanlarını bünyelerine katmaları da reklam araçlarının sürekli olarak gelişeceğinin ve daha komplike bir hal alacağının göstergesi.

Instagram Stratejisi

Durum böyle olunca da markalar Facebook ailesi içerisinde bulunan ve gençler arasında daha popüler olan diğer bir sosyal medya platformuna daha fazla ağırlık verdi: Instagram. Facebook tarafından 2012 yılında 1 Milyar Dolar ödenerek satın alınan ve şu anki değeri 37 Milyar Dolar olan(bu çok eleştirilen yanlış bir karar olarak görülmüştü) Instagram’ın güzelliği görsel ağırlıklı olması, sadeliği, reklamlara fazla yer olmaması ve en önemlisi de gönderilerin görüntülenmesi konusunda herhangi bir algoritma uygulanmıyor olmasıydı.

Buradaki geçmiş zaman ekleri dikkatinizi çekti değil mi?

Facebook ilk önce reklam programını Instagram’a da açtı. Böylece Facebook üzerinden Instagram hesabınız için de sponsorlu gönderiler yayınlayarak takipçilerinizi arttırabilmeniz ve daha sonrasında diğer gönderilerinizin organik olarak gösterilmesini sağlamanızdı. Tanıdık geldi değil mi?

Facebook doğasına uygun olarak hiç kimseye haber vermeden veya fikir almadan 2016’nın Haziran ayında bir anda tüm bunları değiştirdi. Aylar öncesinden duyurulan analitik ve marka sayfaları özellikleri henüz tüm markalara sunulmamışken bir anda yeni algoritmasını uygulamaya başladı.

Bu yeni algoritma da tıpkı Facebook algoritmasının ilk zamanlarında olduğu gibi Isntagram’da da daha fazla beğenilen gönderilerin ilk sıralarda gösterilmesi prensibiyle çalışıyor.

En Büyük Kaybedenler

Tüm bu olan bitenlerin arasında en büyük zararı yayın kuruluşları, özellikle de haber siteleri gördü. Facebook Amerika’da yayın yapan bütün büyük yayın kuruluşlarıyla yıllar içerinde görüşerek platform üzerinde daha aktif olmalarını sağladı. Sunulan temel mantık, bu yayıncı kuruluşların makalelerini Facebook üzerinde paylaşmaları böylece de web sitelerine daha fazla insanın gelmesini sağlamaları ve trafiği arttırmaları ve referans linkler almalarıydı.

Ayrıca Facebook da insanların platformlarında daha fazla kalmalarını sağlayarak daha fazla reklam görmelerini ve para kazandırmalarını sağlayacaktı. Herkes için kazançlı bir durum değil mi?

Evet, başlangıçta öyleydi. Ama Facebook bu yayın devlerinin altından halıyı çekerek algoritmayı değiştirdi ve zaman içerisinde daha az organik görülme almalarına neden oldu. Unutmayın ki bu algoritma değişikliğine kadar büyük yayıncı kuruluşların birçoğu artık trafiklerinin büyük kısmını Facebook üzerinden alıyordu ve artık platforma kullanıcı trafiği için bağımlı hale gelmişlerdi.

Ardından Facebook yeni bir güncelleme ile geldi: Anlık Makaleler. Artık insanlar bir linki tıkladığı zaman platformu terk etmeyerek yazıları uygulama içerisinde okuyacak. Bu özelliğin yayıncı kuruluşlara sunulma şekli ise, “Makalelerinizi Facebook içerisinde yayınlayarak hem marka görünürlüğü sağlayın hem de reklam gelirlerinden payınızı alın.” oldu.

Facebook’u tanımış olan birkaç kuruluş bu fikre soğuk baksa da sosyal medya devi yeni bir algoritma değişikliği ile onlara başka şans bırakmadı: Tıklamayı teşvik eden gönderiler artık kullanıcılara gösterilmeyecek. Yani ya kullanıcıları Facebook içerisinde tutmamız için bizimle iş birliği yapacaksınız ya da kendi başınızasınız dendi.

Facebook Kötü Adam mı?

Yazının dilinden veya sunulan argümanlardan dolayı Facebook’u kötü göstermek istediğimiz gibi bir algıya varmış olabilirsiniz. Facebook bu hikayede kötü adam değil. Sadece bir şirket ve birçok ortağı var. Bu nedenle de sürekli olarak kar elde etmesi gerekiyor. Bu karı sağlamak için ellerinde olan tek şey ise reklamlar. Bu yüzden verilen her karar şirketin faydasını sağlamak için veriliyor. Tıpkı sizin gibi, onlar da şirketlerini daha da büyüterek sürekli olarak kar artışı sağlamak için çalışıyorlar.

Yazı boyunca dikkat ettiyseniz Mark Zuckerberg veya şirket içerisindeki herhangi bir yöneticiden ismiyle bahsetmedik. Bunun sebebi ise kararların sadece bir kişi tarafından verilmemesi ve sadece şirketin karlılığını arttırmak amacıyla uygulamaya konuluyor olması.

Facebook Algoritmalarıyla Nasıl Baş Edilir?

Eğer sürekli değişen algoritmaların markanızın erişimini kısıtlamasını veya sadece ücret ödeyerek görülmesinden kurtulmak istiyorsanız yapmanız gereken tek bir şey var: Kaliteli ve çekici içerik oluşturmak. Eğer sadece bir ürünü satmak için uğraşıyorsanız ve kitlenizi bu tarz tanıtımlarla boğuyorsanız aldığınız beğeniler ve doğal olarak da organik erişiminiz düşecektir. Bu nedenle arada ürün ve hizmet tanıtımlarına ara vererek onların faydasına olabilecek ve günlerini neşelendirebilecek içerikler yapmaktan korkmayın. Tabii ki maksimum erişime ulaşmak için yine de reklam yapmanız gerekiyor. Ama tek seçeneğinizin bu olmadığını bilin.

Facebook algoritmalarını markanız için bir düşman olarak görüyorsanız konuya farklı bir açıdan bakmalısınız. Bu da algoritmaların rakipleriniz üzerinde de etkili olduğu ve sizin onların arasından sıyrılmanız için bir fırsat sunduğu. Yapmanız gereken tek şey kitlenize onları sadece bir para makinesi olarak görmediğinizi göstermek, gerisi kendiliğinden gelecektir.

Eğer Facebook içeriklerinizle ve sürekli değişen ve evrilen algoritmalarla kendiniz uğraşmaya zamanınız yoksa profesyonel destek için formu doldurmanız yeterli!

facebook-pazarlama

Sosyal Medya Stratejileri: Facebook

 

Acemisi İçin Sosyal Medya: Facebook

Facebook 2004 yılında yola çıktığında tek amacı üniversite öğrencilerinin daha kolay iletişim kurmasını sağlamaktı. 12 yıl ve 1.5 milyardan fazla aktif kullanıcıdan sonra, Facebook en yaygın kullanılan sosyal ağ haline geldi ve çevrimiçi iletişim anlayışını şekillendirdi. Birbirine uzak arkadaş ve akrabaların bağ kurmasını sağlamaktan, markaların kitlelerine daha kolay ulaşmaları için bir araç olmaya kadar Facebook, çevrimiçi iletişim anlayışımızı yeni bir seviyeye taşıdı.

Temel İstatistik ve Demografikler

• Dünya çapında 1.65 milyardan fazla aktif Facebook kullanıcısı var.
• Her gün 4.5 milyardan fazla “beğeni” yapılıyor.
• 1.09 milyar insan her gün Facebook’a en az bir kere giriş yapıyor.
• 1.51 milyar aktif mobil kullanıcı var.
• En çok kullanıcı yüzdesi(%29.7) 25-34 yaş aralığına ait.
• Her saniye 5 yeni profil oluşturuluyor.
• En yoğun trafik 13:00 – 15:00 arası görülüyor.
• Perşembe ve Cuma günleri gönderi etkileşimi diğer günlere göre %18 daha yüksek.
• 83 milyon sahte hesap var.
• Her gün 300 milyon fotoğraf yükleniyor.
• 18-24 yaş aralığındaki kullanıcıların %50’si uyandıklarında Facebook’a giriyor.

İnsanlar Facebook’u nasıl kullanıyor?

Kurulduğu günden bu yana Facebook, insanların online sosyal varlıklarının ayrılmaz bir parçası oldu. Çoğu insan için Facebook dahil oldukları tek sosyal ağ. Haftada birkaç kez giriş yapanlardan bağımlılık derecesinde aktif olan kullanıcılara kadar katılımcılığın ana amacı bağlantı kurmak: iş arkadaşlarıyla, yeni veya eski arkadaşlarla, çeşitli okullardan mezun olanların sayfalarının yanında giderek artan sayıda yeni bir amacı da var: Profesyonel bağlantı kurmak.

Ağın kendisi yüksek derecede değiştirilebilir güvenlik ve gizlilik ayarlarına sahip bir platforma dönüştü. Kullanıcılar ağdaki görünürlüklerini neredeyse görünmez olacak kadar kısıtlayabilirler. Hangi gönderi ve güncellemelerin kimlere gösterilip gösterilmeyeceğini seçebilirler. Bunun tersi olarak her şeyi göstermek isteyen kullanıcılar görsellerden tutun da Spotify’da dinledikleri listelere kadar tüm paylaşımlarını herkese görünür yapabilirler.

Bu özellikler kişisel hesaplardan markaların sayfalarına, etkinliklere, gruplara ve Messenger uygulamasına kadar her yerde geçerli.

Facebook’un En Göze Çarpan Özellikleri:

Gruplar kişiler tarafından oluşturulan ve kişisel profiller gibi değişken seviyelerde gizlilik ve güvenlik ayarları olan platformlar. Kullanıcılar istedikleri herhangi bir etkinlik veya konu hakkında grup oluşturabilirler. Profesyonel gruplardan, ortak ilgi alanlarına kadar çeşitlilik sadece kullanıcıların meraklarıyla sınırlı. Bu gruplar şüphesiz ki zaman içerisinde gelişerek Facebook’un ayrılmaz bir parçası oldular.

Etkinlikler insanların belli bir zaman diliminde belli bir yerde buluşmalarını organize etmek için kullanılıyor. Güvenlik ayarları değişkenlik gösterebilir. Herkese açık da olabilir, özel de. Anahtar özelliklerden birisi Facebook içerisindeki etkinliklerinizi diğer takvimlere aktarabiliyor olmanız. Bu da bu servisin kullanımını arttırıyor ve insanların profesyonel ve özel hayatlarında servise daha bağlı olmalarını sağlıyor.

İşletme sayfaları Facebook için devrimsel bir ürün oldu. Yıllar içerisinde farklı şekillere büründüler ama artık belirli bir tarzları ve kuralları var. Diğer sayfa türleri gibi, bu özellik de markaların pazarlamacılarının ihtiyaçlarını karşılamak için sürekli bir değişim içerisinde. Facebook analizler, raporlama, güvenlik ve erişim özellikleri ile birlikte platformda reklam vermek isteyenler için içerik zenginliğini arttırdı.

Facebook Messenger mesajlarınızı görüntülemeniz için ayrıca bir uygulama olarak sunulmaya başlandı. 2010 ve 2011 yıllarında yeni mesajlaşma uygulamalarının çoğalmasıyla birlikte Facebook da bu pazarda kendisine yer bulmak istedi. Facebook Messenger bu isteğin sonucu olarak platformdan ayrı kullanılabilen ama belli bir ölçekte de bağlı olan bir hizmet olarak ortaya çıktı.

Kullanıcılar sosyal platformlara giderek daha fazla bağlandıkça bu sosyal ağlar Facebook gibi büyüyecek ve kullanıcı taleplerine daha fazla cevap verir hale gelecek. Bu alanda geliştirmeler için hala büyük imkanlar olsa da, Facebook sosyal medya lideri olarak kalmak için sürekli yenilenme ve farklı özellikleri bünyesine katmaya çalışacak, bu yüzden devamlı değişime hazır olun. Bu değişim zorunlu ve faydalı bir durum olsa da pazarlamacılar için zorlayıcı olabilir.

Başarı İçin Strateji ve Taktikler

Her marka Faceook’ta yer almaya başladıkça kişisel kullanıcılar için gürültü seviyesi artırıyor. Facebook Zaman Akışı algoritması en alakalı olarak gördüğü içerikleri kullanıcılara göstererek gürültü seviyesini düşürse de, kalabalık içinde gerçekten öne çıkmak için markaların dikkat çekici, eğlenceli ve değer katan içerikler kullanması gerekiyor.

İçeriğinizin görülmesini garantilemek için, kendinizi değiştirerek Facebook’a özel aksiyonlar almanız gerekecek. Yapmanız gerekenleri bir kaç başlık altında toplayabiliriz:

İçerik: Facebook’ta paylaştığınız her şey içeriktir. Artık Facebook algoritması nedeniyle kullanıcıların bu içeriklerle nasıl etkileşime geçtikleri daha da önemli. Paylaştığınız her içeriğin artan etkileşim için bir imkan olduğunu düşünün ve biraz eğlenmekten çekinmeyin. Aynı zamanda resimler Facebook’ta inanılmaz derecede önemli. Resimli paylaşımlar %43 daha fazla etkileşim alıyor.

Paylaşım zamanlaması: İçeriğinizin malzemeleriyle alakalı olarak ne zaman ve nasıl paylaşım yaptığınız da önemli. Etkileşimlerinizi bu saatlere odaklamak kitlenizi büyütmenize yardımcı olacak. Ayrıca cümle yapısı, sözcük kullanımı ve kitlenizin daha fazla ilgisini çekecek gönderilere daha fazla dikkat edin. Çoğu Facebook kullanıcısı siteyi öğlen molalarında veya akşam yemeğinden sonra kullanıyor ve sonuncu zaman dilimi normal iş saatlerinin dışında olsa da bu saatleri deneyerek kitlenizin hangi saatlerde içerik aradığını keşfetmeniz için değer.

Yönetim: Duvarlarında ve gönderilerinin yorumlar kısmında kullanıcılar tarafından yazılanlar konusunda markaların sorumlulukları giderek arttı. Facebook sayfanızdaki uygunsuz kullanıcı tepkileri konusunda ne yapacağınız üzerine ciddi olarak düşünmeniz gerekiyor ve yapabileceğiniz en mantıklı hareket herkese bu kuralları duyurmak olmalı. Bu, kitlenize nelere izin verip neye izin vermeyeceğiniz konusunda bilgi vermiş olur, sürpriz durumları azaltır ve bir güvenlik duygusu oluşturarak ne bekleneceği konusunda fikir verir.

Facebook herkese açık bir alan, bu yüzden herkesin söylediğini kontrol edemezsiniz.

Kullanıcı paylaşımlarını kaldırmak için kabul edilebilir durumlar şunlar: reklam içerikleri, rahatsız ve taciz edici içerikler, küçültücü ve saldırgan dil, tehditkar içerikler ve özel bilgileri içeren gönderiler(kredi kartı numaraları, adresler v.b.).

Kullanıcı paylaşımlarını kaldırmak için kabul edilemez durumlar şunlar: Müşteri şikayetleri, negatif ve eleştirel yorumlar. İnsanların söylediklerini beğenmeyebilirsiniz ama sosyal medyada her zaman dinlemek zorundasınız.

Etkileşim: Kökü birebir ilişkiye dayalı bir şey oluşturduğumuz için, müşterilerinizle sohbet etmenin tüm artılarından yararlanabilirsiniz. Müşterileriniz markanızla iletişime geçmek istiyor ve bunu yapmak için rutin uğraşlarının dışına çıkıyorlar. Buna saygı duyun. Konuşma tarzı cevabınızın tempo ve ritmini oluşturacak. Bu çoğunlukla ürüne de bağlıdır. Örneğin, hava yolu şirketlerinin müşterilere cevap oranları yüksek ve hızlı olmalı, çünkü müşterilerin ihtiyaçlarının zaman önemi bu sektörde diğerlerine göre daha yüksek. Şirket ve ürününüz için neyin doğru olduğuna sadece siz karar verebilirsiniz, ama en azından bir topluluk oluşturmanın ilk aşamalarında hızlı cevap verme taraftarı olmanız daha iyi olacaktır.

Topluluk: Kitlenizin Facebook’taki tecrübelerini tıklama ve satışa dönüştürme oranlarından daha çok onların zevk alabileceği bir şeye dönüştürmelisiniz. Kitlenizi mutlu etmeye odaklanırsanız başarı kendiliğinden gelecektir. Kitleniz gelişen, büyüyen ve birbirini destekleyen bir topluluğa dönüşecektir. Kitle içerisinde katılımcılığı etkinleştirerek markanıza olan sevgi ve bağlılıklarını arttırarak markanızın birer temsilcisi olmalarını sağlayabilirsiniz.

Kullanıcı akışı: Facebook’un markalara verdiği sayfa ortamı genellikle hazır olsa da, kullanıcılarınızı gitmelerini istediğiniz yere yönlendirmeniz gerekiyor. Eğer ben destek veya yardım arayan bir kullanıcıysam nereye gideceğimi tahmin edebilir miyim? Web sitelerinizin ana sayfalarını tasarladığınız gibi Facebook sayfanız için de amaçlar belirleyin. Kullanıcıların sayfanıza geldiklerinde ne yapmalarını istiyorsunuz? Hangi bilgilere kolay erişebilmeleri gerekiyor? Bu sorulara cevap verdiğiniz zaman bu öğelerin sayfanızın merkezinde ve göz önünde olduklarından emin olun. Uygulamaların sıralarını ve simgelerini değiştirmeniz oldukça kolay olduğu için bu konuda fazla zorluk çekmeyeceksiniz.

Güvenilirlik: Markanızın büyük bir bölümü güven üzerine kurulu olmalı ve bu güvenin temeli de güvenilirlik. Yazım ve imla kuralları dünyanın her yerinde önemli ve bunların düzgün yapıldığından emin olmak için elinizden geleni yapmalısınız. Kaynakları ve haberleri ağlarınızda paylaşmadan önce doğruluk konusunda kontrol edin. Zararlı sitelerin linklerini paylaşmayarak kullanıcılarınızın güvenliğini sağlayın. Özet olarak, topluluğunuza mükemmel olduğunuz dışında bir izlenim sunacak hiçbir şey yapmayın.

Sizce Başarı Neye Benziyor?

Markalarını gösterip topluluklarıyla etkileşime geçmek için Facebook’u kullanan milyonlarca şirket var. Ama sadece birkaçı kalabalığın arasından sıyrılıyor. Facebook pazarlama alanındaki liderlerden birkaçına bir göz atalım:

Squarespace: Bu yeni denebilecek şirket ilk günlerinden beri mükemmel bir takip sağladı ve sayfalarına biraz göz atmak sebebini anlamanız için yeterli olacaktır. Farklı içerik türlerinin karışımı halinde düzenli güncellemeler ve kullanıcıların yorumlarına hızlı cevaplar veren mükemmel bir yönetim ekibi başka firmalara hizmet satan bu şirket için kazanmanın formülü oldu.

Burberry: İnsanlar Facebook’ta görseller, linkler, videolar vb. zengin içeriklerle daha fazla etkileşim yapıyor ve Burberry bunu en iyi anlayan şirketlerden. Daha ilk adımdan onların dünyasına girdiğinizi hissediyorsunuz. Çekici görseller kendilerini öne çıkarıyor ve daha fazlasına bakmanız için sizi çekiyorlar. Uygulamaları, daha fazla pazarlama içeriği sunmak yerine içeriklere değer katıyorlar.

Jukep: İnsanların ilgiden daha fazla sevdikleri şeyler azdır. Bir kuaför zinciri olan Julep, aylık üyelik sistemiyle tırnak bakımı başta olmak üzere birçok güzellik hizmeti sunuyor. Bu marka kendilerine ait “Hayran #NOTD(Nail of the Day – Günün Tırnağı) etiketini yaratmak konusunda çok başarılı oldu. Topluluklarında kendi ürünleriyle en yaratıcı olan üyelerin resimlerini ödüllendirerek ve paylaşarak bunu başardılar.

ESPN(ABD SPOR KANALI): ESPN’in Hayranlarla Yüzleş isimli düzenli yayınları, sunucular ve hayranlarını Facebook üzerinde canlı yayın aracı yardımı ile bir araya getirerek davet edici içerikler çıkmasını sağlıyor. Bu canlı yayınlı içerik daha geleneksel bir içeriğin sosyal medya kitlesine ulaşmasını sağlıyor. Bu tarz bir hayran etkileşimi ESPN için yeni değil ama Facebook’u kullanmak yeni bir demografiğe ulaşmalarını sağladı.

Facebook’un Etik Algısı Nasıl Çalışıyor?

Normal hayattaki etkileşimler gibi Facebook da kendisine ait yazıya dökülmemiş olsa da yapılacaklar ve yapılmayacaklar listesine sahip. Facebook, her şeyden önce kullanıcıların birbiriyle iletişime geçmelerini sağlamak için kurulmuş olan bir sosyal ağ. İkincil bir işlev olarak işletmelerin kitleleriyle etkileşime geçmeleri için bir araç haline geldi. Bu hiyerarşiyi aklınızda tutmanız önemli ve başlamadan önce birkaç kuralı bilmeniz önemli. Facebook’un etik kuralları konusunda bir başlangıç olması için size birkaç öneri verelim:

Spam Yapmayın: Bu tüm pazarlama ağlarında uygulamanız gereken bir ana kural. Her zaman ince düşünceli ve ağır başlı olarak spam kullanmayın. Bu kurala toplu halde gönderilen etkinlik davetiyeleri, mesajlar ve kişisel hesabınızdan gönderilen ve marka sayfalarınıza çağıran davetler de dahil. Bir işletme hesabından spam yollamak da tam anlamıyla imkansız olmasa da Facebook’un işleyişi bunların çoğunu önlüyor.

Hızlı Cevap Verin: Cevap zamanları söz konusu durum ve ürüne göre değişiklik gösterecektir ama sosyal medyada zamanlama çok önemli. Kullanıcılar sosyal medyada bir şeylerin e-posta gibi klasik iletişim kanallarından daha çabuk olmasını istiyorlar. Çoğu durumda aynı gün içerisinde cevap veriyor olmanız gerekiyor. Topluluğunuza unutuldukları hissini yaşatmayın.

Toplu Halde Paylaşım Yapmayın: Resim albümlerini istisna kabul ederek, kısa zaman içerisinde birden fazla paylaşım yapmaktan kaçının. Zaman Akışı algoritması bir yana, bu tarz paylaşımlar takipçilerini rahatsız eder. Gönderilerinizin önemi azalır ve uzun vadede kitlenizin ilgisini kaybedersiniz.

@İsim Şeklinde Etiketleyin:
Eğer başka bir Facebook sayfasını veya kullanıcısını konuşmaya çağırmak istiyorsanız, direkt olarak onların Facebook sayfasına link verebilirsiniz. Bunu yapmanın yolu da isimlerini yazmaya başlamadan önce @ işareti koymaktan geçiyor(Facebook tahminler sunarak aramanızı kolaylaştıracaktır). Bu yöntem ayrıca kime hitaben konuştuğunuzu göstermeniz için de iyi bir yoldur. Ama kişisel hesaplar ilgili gönderiye bir yorum bırakmadıkları sürece bu yöntem ile etiketlenemezler.

Önemli Gönderileri Öne Çıkarın: Eğer markanızın çok önemli güncellemeleri varsa(satın almalar, satışlar, haberlere konu olmak vb.), bu güncellemeyi sayfanızda öne çıkarabilirsiniz. Bu yöntem gönderiyi sayfanızın en üst kısmında tutar ve insanların Haber Akışı’nda daha fazla durması için yardımcı olabilir.

Mesajlarınızı Kontrol Edin: İnsanlar sayfanıza özel mesajlar gönderebilir. Bu mesajların çoğunluğunun müşteriler tarafından yardım talebiyle gönderilecektir, bu yüzden mesajlarınızı sürekli kontrol edin.

Bildirimlerinizi Sürekli Takip Edin: Bildirimler sekmesi, markanızın sayfasındaki en son beğenileri, yorumları, duvar paylaşımları vb. gösterir. Gelen hareket seviyesine göre, bu yönetimsel bölüm topluluğunuzun aktivitelerini kontrol ederken faydalı olabilir. Facebook’un en son aktivitelere odaklanması nedeniyle çoğunlukla son gönderilerinize beğeni ve yorum gelecektir. Ama bildirimler eski gönderilerinizdeki aktiviteleri takip etmeniz için yardımcı olabilir.

Sayfa Beğenileri: Sayfanızda diğer marka sayfalarını beğendikleriniz olarak gösterebilirsiniz. Bu ortaklarınızı, iyi niyet oluşumlarını ve şirketinizle alakalı diğer sayfaları tanıtmak için iyi bir yol.

Paylaşım: Birçok sosyal medya aracı yardımıyla Facebook’ta paylaşım yapabilseniz de, en iyi sonuçları Facebook üzerinden gönderim yaparak alacaksınız. Facebook’un algoritması kendi içerisinden yayınlanan gönderiler lehinde çalışıyor. Ama cevaplamalar ve yorum kontrolü herhangi bir sorun yaşanmadan başka yönetim yazılımları aracılığıyla da yapılabilir.

Zaman Planlaması: Neyse ki Facebook, paylaşımların zamanlarının önceden planlanmasına izin veriyor. Ama eğer bir paylaşım linkini ileriki bir tarih için ayarlayacaksanız bu linkin canlı olması gerekiyor. Bu da henüz yayınlanmamış blog yazıları ve benzeri içerikler için önceden planlamayı zorlaştırıyor. Planlanmış gönderiler sadece sayfa yöneticileri tarafından “Hareket Akışı” sekmesinde görülebilir. Ama aklınızda bulunsun: Etkileşim en önemli amaç olduğu için yorumlar geldiği zaman cevap verebilmek için etrafta olmanız gerekiyor.

Önerilen Araçlar:

Facebook For Business: İşletme sayfası sahipleri için önemli bir araç olan bu hizmet sayfa oluşturma, reklam kampanyası yönetimi ve diğer platform imkanları konusunda destek sağlıyor.

 

Facebook Sayfa İstatistikleri:(tüm işletme sayfalarının yönetici panelinden ulaşılabilir) Bu araç, markanızın sayfasıyla alakalı olarak mükemmel düzeylerde bilgi sunuyor. Rekabetçi bilgiler vermese de, bu sekme size hayranlarınızın kim olduğunu, nerede olduklarını ve sayfanız ve gönderilerinizle ne kadar etkileşime geçtikleri konusunda bilgiler veriyor. Bu bilgilerin çoğu daha sonra incelemek için dosya olarak indirilebilir halde.

 

Simply Measured, Unmetric, Unified, Crowdbooster ve True Social Metrics: Bu araçların hepsi Facebook konusunda inanılmaz derecede değerli kaynaklar ve marka sayfalarınızın yanında rekabetçi bilgiler ve sektörler arası performans ölçümleri konularında derin analitik bilgiler sunuyorlar.

 

Facebook Brand: Tüm iyi markalar gibi Facebook da marka görsellerinin kullanılması konusunda yol haritaları oluşturdu. Bu sayfada Mark Zuckerberg’i sinirlendirmeden Facebook hakkında konuşurken kullanmanız için resmi logoları, resimleri ve Facebook hakkında ihtiyacınız olabilecek her şeyi bulabilirsiniz.

Buraya tıklayarak Facebok Brand hakkında daha detaylı bilgi alabilirsiniz.

 

Facebook Studio: Bu platform Facebook tarafından ağ üzerindeki yaratıcı ve örnek reklam kampanyalarının öne çıkarılması amacıyla kuruldu. Burada olay incelemelerini, ödülleri ve size ilham olabilecek harika işleri görebilirsiniz.

twitter

Sosyal Medya Stratejileri: Twitter

2006 yılından bu yana çok sayıda kullanıcı ile günümüze ulaşan Twitter‘ın 140 karakterlik içerik yazım tarzı ile dünyanın gerçek zamanlı bilgi erişimini şekillendirdi. Basit bir ara yüzü olması son dakika haberlerinden spora, mükemmel içeriklere ve siyasete kadar birçok alanda paylaşım yapılmasını mümkün kılıyor. Medya tarafından günümüzde her şeyin gözümüze sokulduğu bir dönemdeyiz ve Twitter aynı zamanda bilmemiz gerekene ulaşmamızı da sağlıyor. Arap Baharı yaşanırken, alınan en net haberler ve de alınan haberlerin büyük bir çoğunluğu Twitter üzerinden alınmıştı. Bütün bunların yanı sıra markalar da sadece ürünlerinin reklamını yapmak için değil aynı zamanda müşterilerinin ihtiyaçlarına daha hızlı ve tatmin edici cevaplar verebilmek için bu ağa dâhil oluyor.

Markanız için Birkaç Faydalı İstatistik:

twitter-3

İnsanlar Twitter’ı Nasıl Kullanıyor?

Twitter, hükümetlerin çökmesine yardımcı olmaktan yeni doğmuş bebeğinizi insanlara göstermeye kadar her türlü durumda bir araç haline geldi. Twitter aracılığıyla sporcular yedek kulübesinden yorum yaparken, Hollywood yıldızları kendilerine daha fazla dikkat çekti. Tüketiciler servisi paylaşım ve içerik bulmak için bu yöntemi kullanıyor. Birçok kişi için ise Twitter, RSS üyeliklerinin ve geleneksel medya haberlerinin yerine geçmiş durumda.
Büyük oranda herkese açık olması özelliğiyle, Twitter’ın en güçlü yanı, insanlara ulaşmak için kullanılıyor olmasıdır. Bu platform birbirini hiç tanımayan ama ortak ilgileri ve fikirleri doğrultusunda bir araya gelen insanlardan oluşuyor ve kâh gayet sıradan kâh inanılmaz derecede önemli sohbetler ile iletişime geçiyor.

• Markanızın müşterilerinin ilgisini çekecek konularda sohbetlere katkıda bulunun. Bu şekilde ağınızı genişletmenize yardımcı olabilecek ortak fikirde buluşan insanlar bulabilirsiniz.
• Genel ilgi alanları ya da popüler hashtaglerle alakalı olan aramaları kaydedin ki insanların bu konular altında ne konuştuklarını daha hızlı ve kolay bir şekilde görebilesiniz.
• Sizinle ortak fikirleri paylaşan insanları bulmak için Followerwonk ya da Twellow gibi araçları kullanın. Ayrıca kimlerle etkileşime geçtiklerine bakın ki bu topluluklar içerisinde siz de etkin olabilin.
Xobni ve Rapportive gibi araçlar ise Outlook ve Gmail ile entegre olarak halihazırda tanıdığınız insanların profillerini kolayca bulmanızda yardımcı olacaktır.

Bazı kullanıcılar hayatlarının her anını canlı tweetlemeyi seçerken bazıları da yaptıkları katkıyı, içerik paylaşımıyla sınırlandırmayı seçebilirler. Sizin hedefiniz ise ne tarz kullanıcılar aradığınızı belirlemek ve Twitter’ı hangi amaçla ve nasıl kullandıklarıyla ilgili bilgi edinerek bunlara dâhil olmak olmalıdır. Motivasyonlarını tespit ederek, çabalarınızı ve içeriğinizi daha iyi yollarla ve daha verimli bir şekilde yönlendirebileceksiniz.

Başarınız İçin Etkili Strateji ve Taktikler

Twitter üzerindeki başarınız elbette size ya da firmanıza özel amaçlarda yatıyor ama size doğru ve başarıya ulaştıracak bir strateji oluşturulması da çok önemlidir. Bu taktikleri sürekli, her paylaşımınızda aklınızda tutarak, hedeflerinize giden yolu kısaltabilirsiniz.

Marka Kimliği ve Sesiniz: Kim olduğunuzun ya da olmadığınızın bilincinde olmak, Twitter’da kritik bir öneme sahiptir. Düşüncelerinizi insanlara ulaştırmak için sadece 140 karakteriniz var ve bu yüzden her kelime büyük bir öneme sahip. Şirketinizin markası, burada dâhil olacağınız pasif ya da aktif her etkileşime dâhil olmaktadır. Siz bu ortamda büyüdükçe, ideal marka kimliğinin nasıl olacağının farkına iyice varacaksınız. Nasıl konuşulur? Anlaşmazlıklara nasıl tepki verilir? Nasıl şaka yapılır? Bu tarz sorular ilk başta saçma gelebilir ama bunlara cevaplar bulmak, o andaki ruh halinize, uykusuzluğunuza veya içtiğiniz kahve miktarına göre anlık olmalarından iyidir. Ses devamlılığı yani aynı sesin markayı temsil etmesi çok önemlidir, çünkü insanlar sizinle iletişime geçtiklerinde nasıl bir tepki alabileceklerini bilmek isterler. Bu devamlılığın en önemli getirisi ise zaman içerisinde kitlenizle güven ve itimat kurmanızda size yardımcı olacak olmasıdır.

Ayrıca, hesap isminizin ve de profil bilgilerinizin marka çizgisine göre doldurulduğundan emin olmanız çok önemlidir. Bu alanları “ilk intibaa” olarak da düşünebilirsiniz. Çoğu insan, bir Twitter hesabını takip edip etmeyeceğine karar vermek için, söz konusu profilleri sadece bir kere ziyaret etmektedir. Bio’nuz konuya odaklı olmalıdır ve marka kimliğine uygun bir şekilde oluşturulmalıdır. Yer bilginiz nerede olduğunuzu doğru bir şekilde yansıtmalıdır ve takipçi sayınız da burada bir etken olarak düşünülebilir. Takip Edilen/Takip Eden oranınızı kontrol altında tutmanız güven inşasında faydalı olabilecektir, çünkü bu durum topluluk üyelerini geri takip edecek kadar önemsediğinizi gösterir.

UZMAN TAVSİYESİ:

Paylaştığınız tüm linklerde takip ve de değişken istatistiklerini kullanın ki, her içerik parçasının başarısını ayrı ayrı ölçebilin. Kitlenizin hangi gün ve saatlerde daha aktif olduğu, hangi içerik türleriyle ile daha fazla etkileşime geçtiği ve tüm bu gönderilerde, marka dilinizin hangi tonunu kullandığınız incelenmesi gereken konulardır. Bu tür incelemeler ile hedeflerinize ulaşmanız mümkün olabilir. Buradan sonra topluluğunuzla en iyi nasıl paylaşım yapıp etkileşime geçebileceğinizi de daha iyi anlayacaksınız.

İlgi Çekici Olun: Sizin için sıkıcı tweetlerden daha kötü bir şey düşünülemez. “Sıkıcı” kelimesi elbette ki göreceli bir kavramdır ama hedef kitleniz için ilgi çekici olmaya çalışmalı ve sürekli ilgilerini yakalamaya çalışmalısınız. Sürekli ürün tanıtımı yapan akışlar, ilgiden çok çabuk düşmektedir ve sıkıcı hale gelmektedir. Yaptığınız tek şey “Alın size şu üründe %50 indirim” şeklinde paylaşımlar olduğunda marka sadakatini nasıl sağlayabilirsiniz ki? İşiniz hakkında bundan daha fazlasını söyleyebilmelisiniz ve eğer söyleyebilecekleriniz de yoksa organizasyonunuza yeni bir gözlükten tekrar bakmanız gerekir.

Değer Katın: Sürekli var olmak sizin için önemli bir kavramdır ama sadece kendinizi duymak için konuşacak kadar da değil. Yolladığınız her tweetin öyle ya da böyle bir şekilde söz konusu olan bir değerinin olması gerekir. Aklınızda tutmanız gereken en iyi kural, eğer siz bir takipçi olsanız bu bilgiyi neden görmek istersiniz sorusunu sormak ve buna uygun cevaplar ile paylaşım yapmak olmalıdır.

Takipçilerinize Karşı Duyarlı Olun: Twitter’ın sıkışık formatı ve son derece hızlı temposu sebebiyle topluluğunuza mümkün olan en kısa sürede cevap vermeniz önemlidir. Bu platform insanların markanızı bulmasını kolaylaştırıyor ve aynı zamanda anında ilgilenmenizi gerektiren müşteri kitlesi oluşturuyor. Eğer kritik olarak nitelenebilecek bir tweeti uzun bir süre görmezden gelirseniz, bir kişinin sesinin kısa bir süre içerisinde onun takipçileri tarafından daha fazla kişiye ulaştırıldığını görürsünüz. Bu da can sıkıcı olacaktır. Ayrıca, sadece acil durumlara ya da sorulan sorulara cevap vermekle kalmayın, bununla birlikte markanızı öven kişilere de bir merhaba diyerek cevap verdiğinizden emin olun. Siz büyüdükçe bu tür ayarlamaları nasıl yapmanız gerektiğini çözeceksiniz ama çok fazla tweet atmak, gerçekten büyük bir problem olacaktır.

Düzenli Ölçümleyin: Twitter’ın güzelliği verinin oldukça bol olmasıdır; asıl sıkıntılı olan kısım ise elde olan verileri yani ölçüm ve grafikleri ticaret hedefleriniz ve konularınızla mümkün olan en iyi şekilde ayarlamaktır. Veri, sosyaldeki tabanınızı etkileyen temel unsurlardan biridir ve hikâyenizi anlatırken bir yandan da fırsatlar bulmanızda ve başarı yakalamanızda size yardımcı olacak niteliktedir.

Sizce Başarı Neye Benziyor?

Çok sayıda takipçi kazanmak kolay bir iş değildir elbette ve onları elde tutmak için yeterli oranda değer sunmak bazen zorlayıcı olabilir. Twitter dünyasının dikkatini sürekli bir şekilde kazanan şirketlere baktığımızda ise gerçekten de sürekli dikkatimi çekmeye değer olduklarını fark ediyoruz. Aşağıda gerçekten etkileyici birkaç örneği görebilirsiniz:

twitter-2

Taco Bell’in Başarı Hikayesi

Fast-Food zinciri hızlı bir şekilde baharatlı şakalarıyla ünlü oluyor. Sürekli komik, katılıma teşvik eden ve bazen biraz saygısızca olan, Taco Bell tam anlamıyla marka karakterine uygun hareket ediyor ve bu da çok işlerine yarıyor. İçerik geliştirme açısından iyi bir örnek görmek isteyenlerin, onları takip etmesi ve insanlara ne şekilde ulaşıp kendilerine bağladıklarını incelemesi gerekir.

twitter-1

Whole Foods Market’in Başarı Hikayesi

Whole food, Twitter’ı gerçekten müşterilerine ulaşma amacı ile kullanıyor. Hem kendi alanları ile ilgili hem de müşterilerin ilgi alanlarına hitap eden paylaşımlar ile kendilerine dâhil olmaya teşvik eden bir organik gıda zinciridir. Sadece mağaza içi tecrübeleri ile değil, aynı zamanda da gıdayla ilgili genel tecrübeleriyle bu özelliklere sahip olmuştur. #WFMdish altında yaptıkları ve konuların haftalık olarak değiştiği strateji ilgi çekiyor gibi görünüyor. Paylaşımların merkezinde ise sağlıklı gıdalar ve yemek yapımı olan haftalık Twitter sohbetine bir bakmalısınız. Bu içerik ve katılımcı düşünme tarzı sadece dikey değil aynı zamanda da yatay olarak düşünülmesinin harika bir örneğidir.

twitter-4

Charity: Water’in Başarı Hikayesi

Çok popüler olan kar amacı gütmeyen kuruluşlardan biri olan Charity: Water Twitter üzerinden oldukça büyük bir takipçi kitlesi elde etti. Üç yıl içerisinde dünyanın farklı farklı yerlerindeki insanlara su ulaştırmak için, 15 milyon dolardan daha fazla bağış toplamaları ile ünlü oldular. Charity: Water mesajlarını yaymak için büyük oranda katılımcı içeriğe yöneliyor. Bu, video, etkili görseller ve Twitter’da arka planlar ve profil fotoğrafları üzerinden sürekli bir markalaşma süreci anlamına gelmektedir. Sanatsal bir şekilde hikâye anlatma ve de hedef kitlesi ile görevi arasında bağlantılar kurarak gerçek bir momentum ve destek oluşturma, yayılma sürecinin dikkat çeken özelliklerinden olmuştur.

Twitter’ın Etik Algısı Nasıl Çalışıyor?

Her sosyal ilişki gibi, Twitter da başarılı olmak için kendisine ait en iyiler listesine sahiptir. Fikir oluşturması ve sürecin başlangıcı olması için işte size birkaç önemli öneri:

Spam Atmayın: Bu, tüm pazarlama uğraşlarınızda temel ve en önemli kural olmalıdır ama yine de burada tekrarlanması gerekiyor. Pazarlamacıların çok iyi niyetlerle açıp kullandığı birçok yeni hesap mevcuttur ama neresinden tutarsanız tutun spam spamdir. Ürününüzü pazarlamak için alakasız hashtaglere atlamak size yardımcı olmayacaktır. Aynı şekilde, bir içeriğe insanların dikkatini çekmek için durup dinlenmeden zaman akışınızdaki herkese mention atmanız da genel olarak uyuz edici ve itici olarak kabul edilir. Tweetlerinizin hem işiniz ya da hedef kitleniz ile alakalı hem de takipçilere yardımcı olabilecek nitelikte olduğundan, bunun yanında bir de spamsız olduğundan emin olmalısınız.

Herkese Direkt Mesaj Atmayın: DMler teslimat adresi gibi özel bir bilgiye ihtiyacınız olduğunda harika bir araç haline gelir. Geleneksel olarak, sadece sizi takip eden insanlara DM atabilirsiniz, onlar da aynı şekildedir ama bunu Twitter’da ayarlar bölümünden değiştirebilirsiniz.

Kesinlikle spam olarak algılanabilecek otomatik DMler göndermemelisiniz. Hiçbir şart altında kesinlikle takipçilerinize otomatik DM yollamayın. Otomatik mesajlar teşvik edici olmadığı gibi iticidir de. İnsanlar ile bir iletişim oluşturmak için kişisel olarak bir çaba harcamanız gerekiyor. Eğer sizi takip eden her bir kullanıcıya ulaşmak isterseniz; bunu kişisel bir yöntem ile ve de benzersiz bir benzersiz bir şekilde yapın.

@ cevaplar’a Dikkat Edin: Bir tweeti @kullaniciadi şeklinde başlattığınızda sadece sizi ve @kullaniciadi’ni takip eden kişiler bu tweeti görebilecektir. Eğer başka insanların da bu tweeti görmesini istiyorsanız ki istemelisiniz, başına boşluk koyun ya da mentionı sona yerleştirin. Her zaman cümlenizi yeniden kurabilirsiniz.

Hashtagler’i Doğru Kullanın: #hastag’i kullanarak kendinizi daha geniş bir kitleye tanıtıyorsunuz. Çoğu insan konuşmaları hashtagleri kullanarak takip etmektedir ama muhtemelen sizi takip etmiyorlardır. Hashtagler tweetlerinizin ne içerdiğini veya bir sohbetin ya da etkinliğin parçası olduğunuzu açıklamak için pratik ve bir kısa yol olarak kullanılır. Eğer markanız bir hashtage dâhil oluyorsa sadece yaptığınız işi tanıtmaktan uzak durun. Bunun yerine sohbete bir şekilde katkı sağladığınızdan emin olun.

Retweet (RT) Edin: RT yapmak için iki yol söz konusudur; direkt RT yapabilirsiniz ya da alıntı yapabilirsiniz. RT’ler topluluk üyelerinizin içeriklerini öne çıkarmak, kendilerini iyi hissetmelerini sağlamak ve “harikasın” mesajı vermek için harika bir yol olacaktır. Eğer RT yaparken aynı zamanda da bu tweet hakkında yorum yapmak istiyorsanız Alıntı Yap seçeneği sayesinde yorumunuzu da ekleyebilirsiniz. Örneğin: “Kesinlikle öyle ‘@kullaniciadi: Köpek yavruları çok tatlı’” şeklinde bir paylaşım olabilir.

Güncellemeleri Zamanlamak: Tweetleri zamanlayarak göndermek için pek çok araç söz konusudur. Güncellemeleri zamanlamak, her zaman çevrimiçi olamayacağınız için ve güncelleme yapmanın her zaman mümkün olmaması sebebi ile bir topluluk yöneticisinin en iyi arkadaşlarından biridir. Bu tip uygulamalarda Tweeti oluşturuyorsunuz, saati ve tarihi, hangi hesaptan gönderilmesini istediğinizi belirliyorsunuz ve ayarları kaydediyorsunuz. Zamanlama yapmak topluluğunuzun en aktif zamanlarında paylaşım yapmanızı sağlıyor ve böylece kritik zamanları kaçırmamış oluyorsunuz.

Zamanlanmış gönderilerinizi izlediğinizden de emin olmalısınız. Gönderileri zamanlamak enerjinizi planlı bir şekilde kullanmanız için inanılmaz bir araç olabilir. Ama unutmamak gerek ki tweetleri önceden ayarlamak kriz zamanlarında(küresel felaketler, doğal afetler vb.) sıkıntı yaratabilir. Bu yüzden önceden zamanlanmış gönderilerin bu tarz durumlarda hemen durdurulması gerekmektedir. Çünkü bu tarz durumlarda konu dışı gönderiler bir anda istenmeyen olacaktır. Ortam çok hızlı bir şekilde değişerek, insanlar bu tür paylaşımlara tahammülsüz olabilirler. Daha da kötüsü tweetleriniz krizin ortasında tartışmanın merkezine de oturabilir. Örneğin, LiveNation bir RadioHead konserinde yaşanan kazadan hemen sonra attığı tweetlerle başını büyük belaya soktu, ki tek sorumlusu da yine kendileri olmuştur. Eğer tweetlerinizi zamanlayacaksanız onları sık sık kontrol ettiğinizden de emin olmalısınız.

Linkleri Kısaltın: Twitter artık linkleri otomatik olarak kısaltıyor ama siz yine de kendi içinde analiz araçları olan ayrı bir kısaltma sevisini kullanmayı düşünmelisiniz. Çünkü bu sayede insanların neye tıkladığını yani neye ilgi duyduğunu daha sağlıklı bir şekilde inceleyebilirsiniz. Örneğin bu seçeneklerin hepsi sizin için gayet iyi olabilir; Bit.ly, Buffer ve HootSuite. Hatta kişiselleştirilmiş kısa bir domain almayı dahi düşünebilirsiniz.

Twitter Listeleri Oluşturun: Kullanıcıları listeler halinde ayırmak ve planlama yapmak, endüstriyi etkileyen kişilere ulaşmaya çalıştığınız anda ya da alanınız ile alakalı sohbetlere dahil olmaya çalıştığımızda çok kullanışlı olabilecektir. Eğer sadece herkese açık bir liste yapıyorsanız, o listede olmayan insanları unutmayın ve onlar ile de empati kurmaya çalışın. Kullanıcıları ya da hizmetlerini tanımlayan ve derecelendiren listeler oluşturmamaya dikkat edin. Listeleri özel yapmak bu tarz sorunlardan da kurtulmanızı sağlayacaktır.

Twitter Jargonunu Kullanın: Eğer paylaşımınızda twitter kullanan birinden söz ediyorsanız, @kullaniciadi’ni unutmayın. Bu bir kibarlıktır ve topluluğunuz onlarla ilgili konuştuğunuzda bunu bilmek ister. Çünkü bu basit bir özgüven arttırıcı unsurdur. Aynı zamanda bu davranış, hakkında konuştuğunuz kişiyi paylaşım yapması veya topluluk içerisinde daha aktif olması için cesaretlendirecektir. Nihayetinde ise bu durum size olumlu bir etki ile dönecektir.

Önerilen Araçlar:

Followerwonk: Followerwonk bir hesabın takipçi kitlesini ölçerken veri odaklı bir yaklaşım ile hareket etmektedir. Bu araç, demografik grupları, büyüme oranlarını, ilgi alanlarını, takipçilerinizin hangi zamanlarda daha aktif olduğunu, hatta rakiplerinizle ortak kitle üyelerinizi bile belirlemenize yardımcı olmaktadır. Followerwonk sosyal grafikleri keşfetmeniz konusunda ve Twitter kullanıcılarının gerçekten kim olduğunu anlamanızda da yardımcı olmaktadır.

HootSuite, Social Engage ve Sprout Social: Bu uygulamalar kullanıcıların Twitter hesaplarını çok daha etkin bir şekilde kullanmalarını mümkün kılıyor. Değişen kontrol seviyeleri ve de fonksiyonlarıyla, duruma bir göz atıp sizin ihtiyaçlarınıza ve ekibinize neyin en uygun olduğunu anlamanızı sağlayacaklardır. Bu araçların hepsi işin özünde aynı işlevi yerine getirmektedir. Katılımda bulunmanıza yardımcı olmak, bu katılımı ölçmek ve Twitter’daki takipçileriniz ile bazen web ara yüzünde zor olabilecek şekilde etkileşime geçmek bu noktada sayılabilecek işlevlerdendir.

Crowdbooster: Yönettiğiniz hesapların sayısına ve büyüklüğüne bağlı olmak üzere, ücretsiz bir araç haline gelebilmektedir. Büyüme hızı ile birlikte neyin işe yaradığı konusunda, içerik odaklı olarak hareket etmektedir. Hem hızlı hem de hafif bir görünüm sunduğunu da belirtelim.

Twitter For Business: Twitter’ın kendisine ait olan ve ihtiyacınız olan her şeyi bulabileceğiniz bir işletme pazarlama aracıdır. Platformda yeni olanlar için de harika bir kaynak olabilir.

IFTTT: “If This, Then That(Eğer Böyle Oluyorsa O Zaman Böyle Yap)” Çevrimiçi davranışlarınız için önceden belirlenmiş kurallar koymanızı mümkün kılan özel bir uygulamadır. Esas olarak, tüm sosyal hesaplarınızda, hatta internet sayfanızda etkinlikler için durumsal genellemeler yaratmanızı sağlamaktadır. Twitter’ın da ötesinde birçok aktivite için işe yarar nitelikte bir araçtır.

Simply Measured: Bu zengin analitik aracı, takipçi artışınızı, katılımcılığı, ulaşma seviyesini ve hatta kimlerin sayesinde bunun gerçek olduğunu bile ölçmenizi sağlıyor.

Twitter Kartları: İnternet içeriğinizi doğru yazılım dili ile kurarak Twitter’da biri linkinizi paylaştığında zengin içerik görüntülenmesini sağlayabilirsiniz. Halihazırda mevcut olan makale şablonları, fotoğraf galerileri, uygulamalar ve hatta ürünler dahil olmak üzere birkaç farklı kart çeşidi söz konusudur.

Ek olarak belirtmek gerek ki, Twitter, işletmelerin sohbetleri güdebilmesi için büyük bir kolaylık sunan Lead Generation Cards uygulamasını da hizmete sokmuştur. Yeni müşterilerin tek bir tıklama ile birlikte içeriğinizle etkileşime geçmeleri için zengin içerik ve harekete geçmeye teşvik eden açık bir mesaj sunuyor olmaları son derece caziptir.

Twitter Hakkında Daha Detaylı Bilgi Almak için ücretsiz e-bülten aboneliğinizi başlatabilirsiniz.

Bu yazıyı beğendiyseniz paylaşabilirsiniz…

dijital-pazarlama-hatasi

Kaçınmanız Gereken 8 Dijital Pazarlama Hatası [İnfografik]

Günümüz iş dünyasında şirketler hangi alanda faaliyet gösterirse göstersinler gelişmek, büyümek ve yeni hedef kitlelere ulaşmak istiyorlarsa internette var olmak zorundalar. Markaları internette pazarlamak kolay bir iş olmamakla beraber işi profesyoneline emanet etmekten de kaçınmaktalar.

Ürünlerini internette pazarlamak isteyen girişimciler sık sık bazı klasik hataları yapıyorlar. Bizde bu hatalardan kaçınmanız için sizlere bir infografik hazırladık.

sosyal-medyada-en-yaygin-8-hata

Dijital Pazarlama Hakkında Daha Detaylı Bilgi Almak için ücretsiz e-bülten aboneliğinizi başlatabilirsiniz.

Bu yazıyı beğendiyseniz paylaşabilirsiniz…

sosyal-medya

Sosyal Medya Stratejileri: Giriş

Sosyal Medya Stratejileri: Nereden Başlamalı?

Sosyal medya siteleri her pazarlama stratejisinin gerekli bir parçası, ama aynı zamanda da SEO stratejinizin de parçası olmalılar. Sosyal medya daha da popüler oldukça, Google ve diğer arama motorları artık onları daha fazla görmezden gelemiyor. Tweetler ve Facebook gönderileri Google’da en üst sıralara çıkmıyor ama, Facebook profilleri ve sayfalarının çıktığından emin olabilirsiniz. Ama hangi sosyal medyayı kullanacağınızı nereden bileceksiniz? Bu blog yazısında size iş bitirici sosyal medya stratejisinin adımlarını attıracağım ve hem kitlenize hem de işinize en uygun olan sosyal medya planını bulacaksınız.

basari-plani

İşinize en uygun sosyal medya kanalı hangisi?

Sosyal medya stratejinizi kararlaştırmanın ilk adımı hangi sosyal medya kanalında bulunmak istediğinize karar vermektir. Diğer bir deyişle, belli bir sosyal medya aracı şirketinizin mesajına ve markasına uyuyor mu? Bundan daha da önemlisi: Bu sosyal medya aracı sizin aradığınız seçenekleri ve ulaşım hedefini karşılıyor mu?

Facebook ve Twitter gibi sosyal medya araçları, reklam ve tanıtım için bir çok yol sunuyor. Bu platformlar marka ve şirketinizi takipçilerinizin ötesinde bir çok kişi tarafından bilinmesi için faydalı olabilirler. Diğer sosyal medya araçlarıyla bu daha zor olabilir ve aynı sonuçları almak için daha fazla çabalamanız gerekebilir. Bu yüzden var olmayı düşündüğünüz sosyal medya aracında bulunmanızın şirketiniz açısından ne anlama geleceğini düşündüğünüzden emin olun. Bu seçiminizin işletmenizin nasıl algılanmasını istediğinizle örtüştüğünden emin olun.

(Arzuladığınız) Kitleniz Hangi Sosyal Medya Aracını Kullanıyor?

Faklı insanlar farklı sosyal medya türlerini kullanıyor. Bu yüzden kitlenizin hangi sosyal medya aracını kullandığını bilmeniz gerekiyor. Bunu bildiğiniz zaman kitlenizi tanımaya başlayacaksınız. Bu, biraz çaba ve araştırma gerektiriyor ama sonucu bu çalışmalarınıza kesinlikle değecektir. Örneğin; şirketiniz çoğunlukla işletmeden işletmeye satış alanında çalışıyorsa, LinkedIn’de kesinlikle aktif olmanız gerekiyor. Eğer genç bir kitleniz varsa, Snapchat, Vine, Tumblr ve Instagram gibi araçları kullanmanız daha iyi olacaktır. ABD’de yapılan ve sosyal medya kullanıcıların yaşlara göre platform tercihlerini gösteren aşağıdaki grafiğe baktığınızda tablo sizin için biraz daha açık olacak:

sosyal-medya-kullanim-oranlari

Görmezden Gelemeyeceğiniz Sosyal Medya Araçları

Şu anda görmezden kesinlikle gelemeyeceğiniz bir sosyal medya aracı var: Facebook. Neden mi? Göstereyim:

sosyal-medya-grafigi

An itibariyle Facebook’un her ay neredeyse 1.5 milyar kullanıcısı var. Bu bütün dünya nüfusunun %20sinden fazlasının ayda en az bir kere Facebook’ta olması demek. Bu yüzden kesinlikle katılmanız gereken koronun neden Facebook olduğunu anlayabilirsiniz.

Bu yüzden bir blogun veya websitesinin Facebook sayfası olmama gibi bir şansı yok. Ve tüm gönderilerinizin Facebook’ta paylaşılması şart. Bu yolla, sizi takip eden herkes yeni gönderilerinizi Zaman Akışı’nda görecektir. WordPress bunu her makale yayınladığınızda otomatik olarak yapabiliyor. Bazen insanlar Facebook’ta gönderilerinizi beğenir, paylaşır veya yorum yapar ve bu şekilde gönderileriniz daha fazla insan tarafından görülmüş olur.

Sosyal medya stratejiniz hakkında iyice düşünün!

Bu yazıdan almanız gereken temel ders, başlangıç yapmadan önce sosyal medya stratejinizi belirlemiş olmanız. Zamanınızı, emeğinizi ve zamanınızı yanlış platform ve/veya yanlış amaçlar peşinde kaybetmek kolaydır. Bu yüzden şu 3 soruyu sürekli aklınızda tutun:

Sosyal medya aracılığıyla kime ulaşmak istiyorum?
Hangi sosyal medya aracı işletmeme en uygun?
Hedef kitlem hangi sosyal medya aracını kullanıyor?

Sosyal Medya Hakkında Daha Detaylı Bilgi Almak için ücretsiz e-bülten aboneliğinizi başlatabilirsiniz.

Bu yazıyı beğendiyseniz paylaşabilirsiniz…

instagram pazarlama

Instagram Dünyasının En Etkili Pazarlama Yöntemleri

 

En Etkili Instagram Pazarlama Yöntemleri

Kullanıcı sayısı ile şaşırtan ve günde ortalama 40 milyon fotoğraf paylaşılan Instagram, pek çok amaç için kullanılan bir sosyal mecra. Özellikle markalar, artık müşterilerinin nerede olduğunu biliyor. Bir marka, pazarlama stratejilerinde, temelde müşterilerini nerede bulabileceğine bakar. Instagram ‘ın bu kadar hayatımıza girmesi ile birlikte gördük ki, markaların aradığı müşteriler Instagram’da yer alıyor. Böylece farklı nitelikte stratejiler söz konusu olmaya başlamıştır. Instagram’da sizin için önereceğimiz avantajlı pazarlama stratejileri de örnek teşkil edecek bazılarıdır. Her biri doğru şekilde hayata geçirildiğinde, markalar için büyük kazançların sebebi olabilir. Şimdi hep birlikte bakalım, Instagram dünyasının en iyi, en etkili pazarlama yöntemleri nelermiş…

1. Instagram’da paylaşılan fotoğrafların niteliği çok önemli!

Instagram’da sadece fotoğraf paylaşmak yetmiyor. Aynı zamanda paylaşılan fotoğrafın niteliği de çok önemlidir. Çünkü her bir fotoğraf duygulara hitap eder, yani duyguları harekete geçirmesi ile ancak ilgi çekebilir. Elbette fotoğrafınız ile paylaştığınız metin de önemlidir ama ilk olarak bakılan fotoğraftır ve asıl ilgiyi çeken de fotoğraf olmaktadır. Diğer taraftan fotoğraflar markalar ile insanlar arasında bir iletişim kurar. Oluşturulan yakınlık da fotoğrafın önemine dikkat çekmektedir.

2. Profesyonel görünüm!

Markanızın adına oluşturulan Instagram sayfasının profesyonel bir görünüme sahip olması çok önemlidir. Hatta bunun için Twitter ve Facebook hesapları ve web sitesi bilgileri de profilde yer almalıdır. Diğer alanlarda hesabınız aktif olmasa dahi, diğer platformlarda da Instagram’da da daha fazla insana ulaşmanız mümkün olmaktadır. Paylaşımlarınız eş zamanlı olarak farklı platformlarda yer alabilir ve daha fazla insana ulaşmanız bir mecra üzerinden mümkün olur. Bu da asıl amaca hizmet eden bir durum olacaktır. Yani daha fazla insana ulaşmak mümkün olacaktır.

3. Müşterilerinizi tanıyın ve samimi olun…

Paylaşımlarınızda işinize odaklanmak yerine, bu alanın bir sosyal platform olduğunu bilerek paylaşımlar yapmalısınız. Yani sizin ürününüze ihtiyaç duyabilecek insanları iyi tanıyın, müşteri analizinizi yapın ve paylaşımlarınızı da bu kişilerin ihtiyaçlarına göre yapın. Gereksiz bir resmiyet ve ürün tanıtma amacı taşıyan paylaşımların yerine, daha samimi ve müşterilerini önemseyen paylaşımlarda bulunabilirsiniz. Bu durum sizin müşterileriniz ile olan iletişiminizde çok önemli olacaktır. Kendinize hizmet ediyormuş gibi görünen içeriklerden ziyade, bu tip paylaşımlar yapmanızın size daha kısa sürede daha olumlu dönüşler sağlayacağı da aşikârdır.

4. Düzenli paylaşımlar!

Genellikle düzenli paylaşım yapmak denildiğinde durum biraz yanlış anlaşılıyor. Düzenli paylaşım yapmak çok önemli fakat bu durum çok sık paylaşım yapmak anlamına gelmiyor. Takipçilerinizi sıkmadan paylaşımda bulunmanız gerekiyor. Fazla yoğun paylaşım yapmak, takipçi kaybı yaşamanıza sebep olabilir. Takipçileriniz ile iyi bir iletişim kurmak ve de bu iletişimi korumak için günde 2 – 3 kez paylaşım yapmalı ve bu standardı korumalısınız. Bu sayede, takipçileriniz sizin paylaşımlarınızı merakla bekleyecek fakat sıkılmayacaktır.

5. Kendinize özel etiketiniz olsun!

Kendinize özel bir etiket oluşturarak Instagram dünyasında daha bulunabilir olabilirsiniz. Üstelik marka olmanın verdiği özelliği daha fazla göstereceksiniz. Bunun yanında, olay, mekân ve konu ile ilgili olarak size özel etiketler oluşturabilirsiniz. Takipçilerinizin de bu etiketi kullanmasını sağlarsanız ise çok daha olumlu dönüşler elde edeceksiniz. Aynı zamanda bu tip etiketleri kullanırken, gereksiz etiketler ile paylaşımlarınızı boğmamaya da özen göstermelisiniz. Üstelik etiketleriniz, ürünlerinizin ya da hizmetlerinizin sıralandığı bir vitrin haline gelecek. Kısacası Instagram’da kısa bir etiketin etkileri, sanıldığından çok daha fazla olmaktadır. Bu tip basit pazarlama yöntemleri ile siz de Instagram’da geniş yer tutabilir, markanızı daha fazla insan ile buluşturabilirsiniz.

İnstagram Hakkında Daha Detaylı Bilgi Almak için ücretsiz e-bülten aboneliğinizi başlatabilirsiniz.

Bu yazıyı beğendiyseniz paylaşabilirsiniz…

sosyal medya e posta

Sosyal Medya ve E-Posta Pazarlamada İkna Edici Reklamlar Nasıl Hazırlanır?

Potansiyel müşterilerin sosyal medyada veya e-posta pazarlamada okuduklarını dinlediklerini anlamaları, anladıklarını söze dönüştürmeleri büyük ölçüde sözcüklerle gerçekleşen bir olgudur. Çünkü anlamanın da, anlatmanın da temel taşı sözcüklerdir.
Sosyal medyada reklam, hiçbir sınırı bulunmayan bağımsız, kitleleri etkileme gücü çok yoğun olan bir yapıdır. Günümüzde kullanılan sosyal medya reklam dili tıpkı kendi dünyası ve Freud’un dili tanımladığı gibi büyülüdür.

Etkili sosyal medya reklamları ve e-posta pazarlamada iki temel unsur bulunur. Bunlardan birincisi, konuşma diline hakim olmaktır. İnsanları ikna oldukları konuma sokarken, belli dil kalıplarından yararlanılır.

Sosyal medya reklamlarında ikinci temel unsuru ise metinde akıcılık ve ilişkilendirme sağlanmasıdır. Yönlendirici düşünceler akıcı bir şekilde sunulduğunda, karşıdaki kişinin bir fikir oluşturması sırasında mantığına başvurmasına gerek kalmaz. Bu da, yeni düşünceye karşı bir direnç oluşması olasılığını ortadan kaldırır.

İlişkilendirme ise bilinçaltına bilgi aktarmanın en etkin yoludur. Çünkü bilinç, eskiden edinilmiş bilgilerle yeni bilgileri kıyaslayarak bir sonuca varmaya çalışır.

Sosyal medya reklamlarında çok önemli işlevlere sahip 4 bağlaç vardır: iken, çünkü, ve, anlamına gelir. Bu sözcükler, düşünceleri birbirine bağlayan köprüler gibidir.

İnsanlar birbirlerini eleştireceklerinde öncesinde güzel sözler söyleseler bile devamını ‘ama’, ‘fakat’, ‘ancak’, ‘buna rağmen’ gibi bağlaçlarla getirirler.

Sosyal medyada kelimelerin güçlü etkisinden herkes yararlanabilmektedir fakat bu konuyu en çok irdeleyen ve üzerinde çalışan insanlar, satış işiyle uğraşanlar, reklamcılar ve habercilerdir.

Hatta Amerika’da, kelimeler üzerinde araştırmalar yapılmış ve en ikna edici 12 sözcük belirlenmiştir, bunlar; ‘Sen, para, kurtarmak, sonuç, sağlık, kolay, aşk, keşif, kanıtlanmış, yeni, güvenlik, garanti’ sözcükleridir. İnsanların bu sözcüklere diğerlerine nazaran daha fazla güvendiği ve daha fazla ikna edici bulduğu saptanmıştır.

Türkiye’de ‘İnavosyon Yaratan 40 Patron’dan biri seçilen Baybars Altuntaş reklamlardaki sihirli ifade olarak “Türkiye’de ilk kez”i işaret etmektedir.“ Tüketicinin ilk kez olan ürün ve hizmetlere çok büyük zaafı vardır. Türkiye’de ilk kez sihirli ifadesi, içinde fırsat mesajını da gizli olarak barındırır. İlk kez olanı almak, bir fırsattır. Hepimiz ilklerden olmayı bir ayrıcalık görürüz. Tüketicilerin arasında konuşmadıkları ancak pratikte var olan bir rütbe savaşı vardır. Daha fazla para ödemek veya kimsenin satın alamadığını satın almak tüketiciye rütbe kazandırır.

Reklamcılığın duayenlerinden Raymond Rubicam “Bir reklamın satmasını istiyorsanız önce okunmasını sağlamalısınız. Reklamı okutmanın yolu kendinizden ve ürününüzden az, okuyucudan çok söz etmekten geçer. Tüketiciye bir ayna tutun, kendini görmesini sağlayın ve ardından ürününüzün onun ihtiyaçlarına ne kadar uygun olduğunu gösterin” der.