2017’de Markalar Sosyal Medya’yı Nasıl Kullanmalı?
Markaların Sosyal Medya Kullanımı
Her şeyin daha basit ve sade olduğu bir döneme gidelim mi? Tarih 6 Kasım 2007 ve Facebook Sayfalar adında yeni bir özelliği kullanıma sundu. Artık şirketler sosyal ağda resmi bir varlığa sahip olabiliyordu, tıpkı normal kişiler gibi! Daha ilk günden 100.000 Sayfa kuruldu. Bunların arasında Coca-Cola gibi dev şirketler de vardı. Artından gelen yıllarda, markalar büyülü sosyal medyada istedikleri anda ve direkt olarak erişebilecekleri kitleler yaratmak için birbirleriyle yarışır oldu.
2016’nın son aylarına doğru bu büyüyü hissetmek artık daha zor. Sosyal medyada bir takipçi kitlenizin olmasıyla ona istediğiniz zaman erişebileceğiniz anlamına gelmediği anlaşıldı.
2017 yılının gelmesiyle beraber sosyal medyanın birçok markaya eskisi gibi fayda sağlamadığı görülmeye başladı. Peki şimdi ne yapacağız?
Buraya Nasıl Geldik?
2012 yılıyla beraber, Facebook bir Sayfa’da yapılan güncellemelerin takipçiler tarafından görülme oranlarını düşürmeye başladı. Başlarda bu görülme oranı yüzde 16ydı. Ardından bazı markalarda bu oran %6ya kadar düştü. Ardından geçtiğimiz yaz aylarında yapılan düzenlemelerden sonra bu oran yarısına düştü.
Bu büyük bir komplo teorisi değil. Her zamankinden daha çok içerik paylaşılıyor –görseller, GIFler, videolar, vb. – ve Zaman Akışı alanı artık daha da değerli hale gelmeye başladı. Bu yüzden Facebook artık algoritmasını kullanarak ne göreceğimizi otomatik olarak seçmeye başladı. Aile ve arkadaşlar tarafından paylaşılan içerikler öncelikli hale geliyor, bu yüzden de şirket güncellemeleri artık eskisi kadar öncelikli hale gelmiyor.
Bu tarz bir algoritmayı kullanan sadece Facebook değil. Şirketin sahip olduğu Instagram da artık algoritma kullanıyor ve kişilerin paylaşım yapanlarla ilişkilerine etkileşimlerine göre içeriklerin gösterimini düzenliyor. Hatta yıllardır gerçek zamanlı gösterim yapmasıyla avantaj sunan Twitter bile “En iyi Tweetler”in otomatik düzenlenerek kullanıcıların akışlarının en üstünde görülmesiyle giderek algoritma merkezli olmaya başladı.
Sosyal medyada her şeyin kolay (bir şirketin viral erişim sağlaması için tek yapması gerekenin kedi GIF’i paylaşmak) olduğu zamanlara alışık olanlar için bu değişiklikler işin sonu gibi gelebilir. Sosyal medya üzerinde hedef kitlenizle “organik gönderiler” ile iletişim kurabildiğiniz günler karşı konulamaz şekilde son buluyor.
Bunun bir sır veya yeni bilgi olduğu söylenemez. Hatta bunu yıllardır biliyorduk. Ama bazılarımız bunu göz ardı etmeyi tercih ediyordu. Artık 2017’nin bize sunduğu acı gerçekle yüzleşmemiz gerekiyor: Sosyal medya pazarlaması bildiğimiz haliyle bir sona yaklaşıyor. Ama bu işletmelerin bu alandan vazgeçmesi gerektiği anlamına gelmiyor. Aksine tam tersini yapmalılar.
Sosyal Paradoks
Sosyal medya her zaman olduğundan daha yaygın şekilde kullanılıyor ve benzeri görülmemiş bir değişimi bekliyor. Bu yıl içerisinde tamamen işletmelere odaklanan bir araç olarak yeniden doğacak: Daha iyi hedefleme özellikleri, daha basit kullanım ve öncekinden daha etkili bir şekilde.
Eğer bu size biraz iyimser geliyorsa, tekrar düşünün. İşletmelerin sosyal medyadaki organik erişimleri düştükçe ilginç bir değişim oldu: Sosyal medyanın satın almaları etkileme gücü arttı. Bugüne kadar yapılan en geniş çaplı araştırmalardan birinde, McKinsey Pazarlama Ajansı, Avrupa’da 20.000 kişiyle yaptığı anketinde ortaya çıkardı ki her dört satın alma kararının birden fazlasında sosyal medya önerileri etkili oluyor.
İşletmeler için bu durum garip bir zorluk sunuyor. Sosyal medya hiç bu kadar etkili olmamıştı, ama aynı zamanda da içerikleri kullanıcılara göstermek daha zor olmamıştı. Facebook ve diğer sosyal medya platformlarını umursamamak dünya üzerinde haberlerini ve güncellemelerini sosyal medyadan alan 2 milyar insanı da yok saymak demek. Ama bu kullanıcılara ulaşmak için de her zamankinden daha zorlu engelleri aşmak gerekiyor.
Ama bazı işe yarar çözümler var. Elbette ki sosyal medya reklamları için para harcamak bu denklemin büyük bir parçası. Ama bu hikayede sosyal medya ağlarının iş modellerine boyun eğmekten başka şeyler de var. Bazı yaratıcı markalar üç adımlı bir yol izliyor: Sosyal medya reklamlarını içeriklerinde kullanarak müşterilerine ve hatta kendi çalışanlarına dokunarak içeriklerini öncesinden daha geniş bir kitleye ve daha etkili şekilde yaymak.
İçeriklerinizi reklamlarla destekleyin
Sosyal medya üzerinde kalıcı başarı artık paralı reklamcılık olmadan mümkün değil. Gösterim başı maliyetin sosyal medya stratejilerinin vazgeçilmez bir parçası haline geldiği su geçirmez bir gerçek. İşletmelerin yüzde 80inden fazlasının bu yöntemi önümüzdeki yıl içerisinde kullanmayı planlaması da.
Bütün büyük sosyal medya platformları artık kendilerine ait reklam programlarına sahip. Ama iyi haber şu ki, bir kez Facebook gönderileri ve Tweetler için para vermenin şokunu atlattıktan sonra sosyal medya işletmeler için gerçekten belirgin faydalar göstermeye başlıyor.
Çünkü işletmelerden erişim için para isteyen sosyal medya platformları bu işletmelerin memnun olmasını da istiyor. Bu yüzden ardı ardına gönderi paylaşmak yerine, işletmeler artık hem takipçilerini hem de takipçisi olmayan kişileri yüksek doğruluk oranları ile hedefleyebilir. Evet bunun için para harcamanız gerekiyor, ama bu ağların elinde olan veriler artık sadece belirli demografiklerde değil aynı zamanda da “benzer hedef kitle”lerde de nokta atışı yapılmasını sağlıyor. Ardından reklamlar hedefler doğrultusunda düzenlenebilir( erişim, web sitesi ziyaretleri, vb.) ve bütçeler daha doğru şekilde paylaştırılabilir.
Bu yeni özelliklerin şimdiden etik açısından tartışıldığı açık. Facebook geçtiğimiz aylarda bazı reklamverenlere etkin ayrımcılık yapma yolunu açtığı için büyük eleştirilerin odağı haline geldi. Şirket yaklaşımında değişiklikler yaparak cevap verdi, ama hedefleme hassasiyeti artarken etkin reklam hedeflemesiyle apaçık ayrımcılığın arasındaki çizginin tartışılmaya devam edeceği kesin.
Ama bu, başarılı pazarlamacıların ve şirketlerin aşamayacağı bir engel değil. Tercihleri konusunda yardımcı olması için de her zamankinden fazla veriye de sahip olacaklar. Çünkü sosyal medya yatırımlarının geri dönüşleri artık tam anlamıyla ölçülebilir. Ücretli sosyal medya analiz araçları aldığınız sonuçlara gerçek zamanlı olarak ulaşmanızı sağlayarak, görüntüleme başına, tıklama başına ücretlerine ve diğer ölçüm araçlarına daha iyi bir bakışa sahip olmanızı sağlayabilirler.
Sosyal Medya Pazarlaması konusunda daha fazla bilgi almak için iletişim formunu doldurarak bir seans ücretsiz danışmanlık talep edebilirsiniz.