Tag Archives: Google

site-hizi

Sitenizin Hızını Bu Araçlar ile Arttırın!

 

Site Hızı: Araçlar ve Öneriler

Site Hızı, Google’da iyi bir sıralama almanız için en önemli etkenlerden birisidir. Düşük bir site hızı, aynı zamanda düşük ilerleme hızı anlamına gelmektedir. Bu sebeple de Google, sitenizi daha düşük bir hızda indeksliyor. Buna bağlı olarak da yeni gönderilerin arama sonuçlarında görülmesi daha uzun sürüyor. Bu sizin daha alt sıralarda yer almanız demektir ve hiç bir site sahibinin arzulayacağı bir durum değildir. Sitenizi daha hızlı hale getirmeniz, tam da bu sebeple daha yüksek organik gezintiye ve dolayısıyla da daha yüksek bir sıralamada önerilmenizi, izleyiciye sunulmanızı sağlıyor.

Dahası bir kullanıcı gözü ile de bakacak olursanız, hızlı bir site yavaş bir siteden daha iyi kullanıcı deneyimi sunacaktır. Araştırmalar gösteriyor ki internet kullanıcıları yavaş bir sitede alışveriş yapmak ya da metin okuma dahi yapmak istemiyor. Sırf bu durum bile sitenizi mümkün olduğunca iyi bir hıza yükseltmeniz için bir sebep olabilir.

En Çok Tercih Edilen Site Hızlandırma Araçları Nelerdir?

Bir web sitesi incelendiğinde bakılan ilk özellik, site hızıdır. Elbette site hızı farklı lokasyonlara (DNS adreslerine) göre değişiklik gösterebilir. Dolayısıyla hız ölçüm araçları her zaman aynı sonuçları vermeyebilir ama buna karşı doğru sonuç elde etmenin bir yöntemi mevcut. Bu sebebe bağlı olarak, aşağıda gördüğünüz araçların hepsini aynı anda kullanıyoruz ve ölçüm yapıyoruz. Bu şekilde sonuçların farklı etkenler ile değişiklik miktarını minimuma indiriyoruz.

Google PageSpeed Insights
Pingdom Tools
Yslow

Google PageSpeed Insights bir web sayfasının içeriğini analiz eder ve sayfayı daha hızlı hale getirmek için öneriler oluşturur. Pingdom Tools ile web sitelerinin detaylı bir şekilde analiz edilmesi, performans puanlarını görülebilmesi ve buna dair düzenlemeler yapılması için çeşitli öneriler elde edilebilir. Yslow ise bir diğer site analiz ve puanlama aracıdır. Bu araç, web siteleri açılırken nelerin yüklendiğini analiz ederek bazı istatistikler oluşturup sunmaktadır. Aynı zamanda site hızının iyileştirilmesi adına bazı faydalı önerilerde de bulunuyor. Unutmadan belirtelim ki, bu araç aynı zamanda Opera Tarayıcısı’nda da eklenti olarak kullanılabiliyor ve fayda sağlayabiliyor.

Sitenizin hızını test etmek istiyorsanız, site URL’nizi bu test araçlarına girebilirsiniz. Web sitenizi daha hızlı bir şekilde kullanabilmeniz için bu tip test araçlarının verdiği önerileri uygulayabilir ve sitenizi ziyaret eden kullanıcılara çok daha iyi bir deneyim sunabilirsiniz. Hem Google hem de Yslow, biraz daha teknik bir dil kullanıyor olsalar da hangi bölümleri ya da özellikleri geliştirebileceğiniz konusunda detaylı öneriler verecek ve size daha nitelikli bir sitenin kapısını açacaktır. Pindom Tools ise site analiz konusunda daha çok öneri sunmaktadır. Genel olarak bakacak olursak, bu araçları kullanarak web sitenizin performansını gözle görülür bir şekilde arttırabilirsiniz. Bu da her site sahibinin temel hedefidir.

Site Hızı İçin Eklentiler

Eğer hosting sağlayıcınız, önbellek yüklemesini desteklemiyorsa, bir eklenti yardımıyla sitenizi gerçekten hızlandırabilirsiniz. WP Super Cache, tam olarak isminin anlamını yerine getirmektedir: Sitenizi ön belleğe alıyor ama en önemli ve sevilen özellik olarak, bunu çok fazla dallandırıp budaklandırmadan, gayet iyi ve hızlı bir yükleme ile sağlıyor. WP Rocket daha da iyisini sunmaktadır. Fazla uğraştırmayan ve bazı ayarları bozma riski taşımayan bir çözüm sunuyor. Ama aklınızda bulunsun ki: WP Rocket ücretli bir eklentidir. WP Super Cache ise ücretsiz olması ile cazip bir seçenektir. (Premium versiyonu mevcuttur.)

Son Olarak;

Bir önbellekleme eklentisi kurduktan sonra site hızınızı arttırmak için, çeşitli yöntemlere başvurabilirsiniz. Farklı bir hosting şirketi seçmek, bir CDN kullanmak ya da görsellerinizi küçültmek siteniz için mucizeler yaratabilir. İlerleyen yazılarımızda site hızınızı arttırmanız yönünde farklı tavsiyeler veriyor olacağız.

google-analytics

Google Analytics 360 Suite ile Kurumsal Çözümler

Google, 15 Mart 2016 Salı günü analytics bloğunda Google Analytics 360 Suite’i resmen tanıttı! Google Analytics 360 Suite  AdWords ve DoubleClick ile entegre edilebilir 6 üründen oluşuyor. Ayrıca işletmelere kullanıcıların çevrim içi ve çevrim dışı tüketim alışkanlıkları konusunda daha net bir resim oluşturabilmesini sağlayabilecek. Konuyu daha iyi anlayabilmek adına paylaşılan blog yazısını birebir çevirmeye gayret ederek sizlerle paylaştık. İşte detaylar…

Çok Ekranlı Bir Dünyaya Kurumsal Seviyede Çözüm “Google Analytics 360 Suite”

Hayatlarımız küçük anlarla dolu: Bir mağaza bulmak istediğimizde, bir şey almak istediğimizde veya her türlü isteklerimize ve ihtiyaçlarımıza cevap aradığımızda en yakın cihaza yöneldiğimiz gaye dolu anlar. Bu anlarda, günümüz tüketicisi ne yapacağına, nereye gideceğine ve ne satın alacağına karar veriyor.

Pazarlama veya analitik sektöründeyseniz, bu tüketici davranışının müşteriye doğru zamanda, doğru mesajla ulaşmak için yeni fırsatlar ortaya çıkardığını biliyorsunuz. Aynı zamanda, müşterinin yolculuğunun tamamını görüp bir mantığa bağlamak hiç bu kadar zor olmamıştı.

Bu yüzden Google Analytics 360 Suite’i sunuyoruz, kurumsal pazarlamacılar için özel olarak hazırlanmış, birbiriyle bütünleşmiş veri ve pazarlama analitiği ürünleri içeren bir set. Doğru öngörüleri alıp ve sonrasında markanızı tüketici için kullanılır kılmak her şey tüketicinin andaki davranışıyla başlıyor.

Google Analytics 360 Suite bize çok büyük bir ‘işte bu’ anı yaşattı. Mobil uygulamamızı kullanıma sunduğumuzda sigorta fiyatlandırması sağlıyordu. Ama elimizdeki veriye baktıktan sonra insanların satın almaya çalıştıklarını gördük. Bu yüzden, mobil stratejimizi elektronik satışa kaydırdık. Google bize fark yaratma olanağını verdi.”

– Pawan Divakarla, Progressive şirketinin Analitik Müdürü.

Kullanımı Kolay Modern Ölçüm Araçları

 Analitik platformlarını kullanan tecrübeli pazarlamacılar satış hedeflerini tutturmada meslektaşlarından üç kat daha başarılı oluyorlar. Kurumsal pazarlamacıların geçmişten beri bize pazarlama analitik araçlarından daha fazlasını beklediklerini söylemeleri şaşırtıcı değil. Bir çok araç ihtiyaçlarla başa çıkamıyor: Kullanımları çok zor, yeterli iş birliği yetenekleri yok, kötü şekilde entegre edilmişler, ve bulunması zor ustalık gerektiriyorlar.

Birkaç yıl önce, Google mühendisleri Google.com’la internet aramalarını kolaylaştırdığımız gibi pazarlama analitiklerini kolaylaştırmak için yola çıktılar. Günlük milyarlarca aramayı idare etmemizi sağlayan —kullanıcılar daha yazmayı bitirmeden sonuçlar veren — altyapıyla kurumsal pazarlamacılara aynı hizmeti vermek için yola çıktık.

Biz sistemi kurarken kurumsal pazarlamacılar da neye ihtiyaçları olduğunu bizimle paylaştılar:

  • Müşterinin tam dolaşımını görmek. Pazarlamacılar tüm temas noktalarında, cihazlarda ve kanallarda gerçekte neler olduğunu görmek için tam görünürlük ve içeriğe ihtiyaç duyuyor.
  • Sadece daha fazla veri değil, fark yaratabilecek bilgiler. Pazarlamacıların ellerindeki verinin kendileri için mantıklı olması açısından devasa bilgisayar gücüne, veri bilimine ve akıllı algoritmalara ihtiyaçları var. Diğer bir deyişle, fark yaratmak için gereken bilgileri bulmalarını kolaylaştırmak ve işin ağır kısmını yapacak sistem içerisine kurulmuş yapay-zekâ.
  • Organizasyonunuzla daha iyi paylaşımın mümkün kılınması. Pazarlamacılar, (daha iyi çapraz fonksiyonlu amaçlar yaratmak ve daha zekice kararlar verilmesi için) fark yaratacak bilgileri herkese ulaştırmayı ve tüm şirketin bunlardan haberdar olmasını sağlamak için çabalıyorlar.
  • Doğru kişilere çekici deneyimlerin ulaştırılması. Pazarlamacılar markalarını bir an önce tüketiciler için kullanışlı yapmak istiyorlar. Bir çok Google teknolojisiyle entegrasyon sonrası paket ürünler sadece bir arada iyi çalışmakla kalmayarak; AdWords, DoubleClick ve 3. Parti platformları ile de iyi bir şekilde çalışıyor, bu da pazarlamacıların anlık aksiyon alarak iş etkisini artırmalarını sağlıyor.

 

Google Analytics 360 Suite bu ihtiyaçlara cevap verebilmek için kuruldu. Güçlü set ürünleri bir arada çalışıyor ve düzenli bir kullanıcı deneyimi, ürünler arası veri entegrasyonu ve artı hizmetler sunuyor. En basit haliyle: Tam bir ölçüm platformu.

Google Analytics 360 Suite’deki entegrasyonları kullanarak her şeyi pürüzsüz sadece bir platformda idare edebiliyoruz.” Khoi Truong, L’Oréal Kanada Analitik ve Medya Yöneticisi.

Google Analytics 360 Suite, dördü yeni olmak üzere altı ürünle yüklü olarak bir organizasyondaki veri ve fark yaratacak bilgilerin paylaşımını sağlayan kullanımı kolay araçlar sunuyor.

  • Google Audience Center 360(beta). Bu güçlü veri yönetim platformu pazarlamacıların müşterilerini daha iyi anlamalarını ve kanallar, cihazlar ve kampanyalarla onlar gibi daha fazla bulmalarını sağlıyor. Google ve DoubleClick ile doğal entegrasyonla birlikte üçüncü parti veri sağlayıcılara, Talep-Yönlü Platformlara ve daha fazlasına da açık.
  • Google Optimize 360(beta). Bu web site test ve kişiselleştirme ürünü pazarlamacıların daha iyi deneyimler sunmalarını sağlıyor. Pazarlamacılar tüketicilere sitelerinin varyasyonlarını gösterebilir ve her kitle için özellikli olarak ayarlanmış versiyonları seçebilirler.
  • Google Data Studio 360(beta). Tüm set ürünlerinden ve diğer veri kaynaklarından gelen verileri güzel, interaktif raporlara ve gösterge panellerine dönüştüren yeni bir veri analizi ve görselleştirme ürünü. İçeriğindeki gerçek zamanlı iş birliği ve paylaşım Google Dokümanlar teknolojisine dayanıyor.
  • Google Tag Manager 360. Endüstri lideri etiket yönetimi programımızdan inşa edilen bu ürün kurumsal pazarlamacıları güçlendirerek daha hızlı hareket etmelerini ve kararlarını güvenle vermelerini sağlıyor. Site bilgisi (Tüm o küçük kod parçaları) ve güçlü API’ler toplamak ve veri doğruluğunu ve düzenli iş akışını sağlamak için basit bir yol sunuyor.
  • Google Analytics 360, önceki adıyla GA Premium, yatırımlar büyümeye devam ettikçe önümüzdeki aylarda heyecan verici yeni kabiliyetler sunacak. Pazarlama etkisini yürütmek için bütün temas noktalarından gelen müşteri verilerini analiz edecek ve reklam ürünlerimizle entegre edecek.
  • Google Attribution 360, önceki adıyla Adometry, reklamcıların pazarlama yatırımlarını değerlendirmesi ve bütçelerini güvenli oynatmaları için sıfırdan tekrar inşa edildi. Pazarlamacılar tüm kanallar, cihazlar ve sistemler arasındaki performansı analiz ederek en etkili pazarlama karışımını elde edebilirler.

Google-Analyicts-360-Suite-screenshot

Google Medyanız ile Daha Fazlasını Başarın

Google Analytics 360 Suite bir çok üçüncü-parti veri sağlayıcı ve platformla entegrasyon sunuyor. Aynı zamanda Google AdWords ve DoubleClick Digital Marketing hemen bağlanıyor. Bu, pazarlamacılar birden fazla kaynaktan(web site datası, izleyici datası, müşteri datası v.b.)  elde ettikleri verilerini kullanarak reklamlarını insanlarla daha alakalı olacak şekilde düzenleyebilirler anlamına geliyor.

 

Google Analytics 360 Suite DoubleClick’le direkt bağ kuruyor(Bu bizi bir adım ileri taşıyor).

Artık medyamı web sitesi kullanıcılarının davranışlarına(ne satın aldıkları gibi) göre kişiselleştirebiliyorum” –Khoi Truong, L’Oréal Kanada’da Medya ve Veri Optimizasyonu Yöneticisi

 

Google Analytics 360 Suite Ne Zaman Kullanıma Çıkacak?

Yeni ürünlere(Audience Center360, Optimize 360, Data Studio 360 ve Manager 360) sınırlı BETA olarak bugün itibariyle erişilebilir. Eğer Google Analytics Premium ve Adometry müşterisiyseniz, ürünlerin önümüzdeki aylarda adlarının değiştiğini göreceksiniz ve yeni betalara katılmanız uygun görüldüğünüzde biz size haber vereceğiz.

Bu, kurumsal pazarlama analitiklerinde devam geliştirmemizin sadece başlangıcı ve daha fazlasını paylaşmak için sabırsızlanıyoruz. Bu sırada, daha fazla bilgi için sitemizi ziyaret edin veya direkt olarak müşterilerimizden dinleyebilirsiniz.

 

 

Dijital Pazarlama Hakkında Daha Detaylı Bilgi Almak için ücretsiz e-bülten aboneliğinizi başlatabilirsiniz.

Bu yazıyı beğendiyseniz paylaşabilirsiniz…

hreflang etiketi

Hreflang Etiketi Nasıl Eklenir?

 

Hreflang Etiketi

Google, kullanıcının dil tercihiyle sayfalarınızın doğru varyasyonunu eşleştirmek için hreflang etiketlerini kullanır.

Örnek verecek olursak eğer http://www.xyz.com/ şeklinde bir web sitenizin olduğunu düşünelim, http://www.xyz.com/ anadilinde ingilizce yayın yapan bir web sitesi ve sitenizin 3 dilde yayın yaptığını düşünelim. Örneğin, http://tr.xyz.com alt domain ile türkçe, http://es.xyz.com/ şeklindeki alt domain ile de ispanyolca olarak yayın yaptığınızı var sayıyoruz.

Eğer uluslararası alanda ticaret yapıyorsanız sitenizin içeriği de uluslararası hedeflemeye müsait olmalı, içeriğinizin düzgün bir şekilde tercüme edilmiş olması gereklidir. Neden? Çoğu ülkede İngilizce konuşanlar olmasına rağmen, muhtemel müşterileriniz yalnızca kendi dillerini konuşuyor olabilirler. Müşterilerle tercih ettiği dilde ticaret yaparak ve bunu google arama sonuçlarını doğru şekilde yansıtarak, sitenize 3 farklı dilde müşteri çekebilirsiniz ve hizmet verebilirsiniz.

Google Serach Console özellikle e-ticaret sitelerinin dil sorunlarını çözmek için yeni bir özellik ekledi. Bu arada unutmadan yanlış hreflang tanımlaması yapmak arama sonuçlarını olumsuz olarak etkileyeceğini ise unutmayın. Şimdi bu dil sorunu hreflang etiketi ile nasıl çözülüyor hep birlikte bir göz atalım.

Hreflang Etiketi Nasıl Eklenir?

< link rel=”alternate” href=”http://en.xyz.com/” hreflang=”en” />
< link rel=”alternate” href=”http://tr.xyz.com/” hreflang=”tr” />
< link rel=”alternate” href=”http://es.xyz.com/” hreflang=”es” />

Eğer alt domainleriniz yok ise;  <link rel=”alternate” href=”http://www.xyz.com/” hreflang=”tr” /> şeklinde kullanabilirsiniz.

Yukarıda görmüş olduğunuz kodları alt domainlere ait HTML alanında <head> alanı içine yerleştirin ve kaydedin. Aşağıda yer alan ekranı görmeniz bir kaç gün sürebilir.

hreflang-etiketi

SEO Hakkında Daha Detaylı Bilgi Almak için ücretsiz e-bülten aboneliğinizi başlatabilirsiniz.

Bu yazıyı beğendiyseniz paylaşabilirsiniz…

google algoritma

Google Çekirdek Algoritma Güncellemesi – Ocak 8 – 2016

 

Google Çekirdek Algoritması Güncellemesi – Ocak 8 – 2016

Google, 2016 yılı ile birlikte SEO anlamında önemli bir değişiklik gerçekleştirerek gündeme geldi. Zaten kendini sık sık güncelleyen Google, bu kez Çekirdek Algoritması üzerinde önemli bazı değişiklikler yaptığını duyurdu. Bu açıklama ile birlikte ise herkesin aklına Penguen Algoritması geldi. Yani bu sistem üzerinde de değişiklik meydana gelip gelmediği ya da Çekirdek Algoritması ’nın Penguen Algoritması üzerinde etkilerinin bulunup bulunmadığı merak konusu haline geldi. Bunun ardından yapılan bir açıklama ile birlikte, Penguen Algoritması ile ilgili bir değişikliğin söz konusu olmadığı belirtildi. Penguen Algoritması, Çekirdekten bağımsız bir sistem olarak varlığını sürdürürken, yapılmış olan değişikliğin etkileri üzerine yorumlar da paylaşılmaya başlandı. Henüz etkileri tam olarak görülemeyen ya da tahmin edilemeyen bu değişiklik ile birlikte eski ve yerleşmiş pek çok sitede marka ismi içeren aramaların geri plana itildiğini görmekteyiz. Yani marka aramalarında, önemli kabul edilebilecek bir değişiklik söz konusudur. Net olarak etkileri değerlendirmek için ise henüz çok erken olduğunu söyleyebiliriz.

İnternet dünyası için önemli bir kavram olan SEO, her zaman net olmayan bilgiler ile çevrili olan bir kavramdır. Google tarafından bu alanda yapılan değişiklikleri ve etkilerini kavramak oldukça uzun zaman alabiliyor. Buna bağlı olarak da 2016 yılının ilk değişikliği olan Çekirdek Algoritması halen bir muamma. Bununla birlikte, etkileri merakla beklenen bir konudur. Çünkü SEO için internet dünyasının bel kemiği tanımlamasını yapabiliriz. Aradığımız her şeye ulaşmanın sebebi olarak görebiliriz hatta. Peki, bu değişiklikten en büyük zararı kimler gördü? En son 2015 yılının Nisan ayında gerçekleştirilmiş olan SEO değişikliği, özellikle mobil uyumlu olmayan sitelerin zarar görmesine sebep olmuştu. Mobil uyumluluk değişikliğinin ardından bu kez gerçekleşen yenilik, daha çok kısa içerik üreten sitelerin zarar görmesine sebep oldu. Bunların başında sözlük ve nasıl yapılır siteleri olarak adlandırılan site türleri gelir. Kısa metinlerin etkileri 2016 yılı itibariyle daha da düşmüş gibi görünüyor. Artık daha fazla trafik isteyen sitelerin, daha uzun, özgün ve de fayda sağlayacak içerikler üretmesi gerekmektedir. Eskiye nazaran daha uzun içerikler olması, büyük önem taşıyor. Yapılan Çekirdek Algoritması güncellemesinden zarar görmemek için yapmanız gereken ise mevcut kısa içeriklerinizi zenginleştirmektir. Çünkü kısa metinler, spam olarak algılanarak sıralamada oldukça gerilere düşmektedir. Bu durumda sizin de siteniz günden güne geri sıralara doğru kayacak ve sizde hüsran yaratacaktır. Geç kalmadan varsa kısa metinlerinizi zenginleştirip, daha uzun hale getirerek minimum zarar ile karşılaşabilirsiniz.

Sonuç olarak belirtmek gerek ki, SEO konusu her zaman sahip olduğu belirsizlikleri ile yine karşımızda ve hala gizemini koruyan bir konu. Son güncellemeler ile karşımıza çıkacak olan sürprizleri net olarak göremesek de, kimi sayfalar için olumlu, kimi sayfalar için de olumsuz durumların gerçekleşeceğini söyleyebiliriz. 2016’nın SEO ile ilgilenenler için en heyecan veren konusu olan Çekirdek Algoritması, 2015 yılının mobil uygulama yeniliğini dahi geride bırakmış durumda. Mobil uygulama değişikliğinin yarattığı etkilerin benzeri belki çok daha fazlası bugün gözlenmekte. Bazı büyük siteler, yoğun trafik sahibi olan adresler de bu değişikliğin en büyük etkilerini yaşıyor. Hızla trafiğin azalması, üstelik yüzde 20’lere varan bir düşüşün gözlenmesi, söz konusu olan güncellemenin etkilerini de gözler önüne sermektedir. Dolayısıyla sitenizde bu güncellemenin olumsuzluklarını yaşamamak için siz de özenli hareket etmelisiniz ve kısa olan içeriklerinizde güncellemeye gitmelisiniz. Bu sayede, siteniz geri sıralara düşmeden önce müdahale etmiş olacaksınız. Henüz kısa süre olmasına karşın etkileri hissedilen güncellemeyi sıkı bir takip ile sitenizi koruyabilirsiniz.

sitemap

Sitemap.xml Nedir ve Nasıl Oluşturulur?

Sitemap yani site haritası, Google,Yahoo,Bing ve Yandex gibi arama motorları botlarının, web sitenizi doğru bir biçimde yorumlayabilmesi için rehberlik eden bir “xml” dosyadır.  Web sitenizin arama motorları tarafından hızlı index almasını istiyor iseniz sitemap dosyasının bulunması gerekmektedir. Çünkü siteyi ziyaret eden botlar sitemap.xml dosyası sayesinde hangi sayfanın ne sıklıkla, en son ne zaman güncellendiğini ve  hangi sayfanın ne kadar önemi olduğunu tespit eder. Dolayısıyla sitemap kullanmaya başladığınız andan itibaren index sayınız ve index hızınızda farkedilebilir bir artış olacaktır.

Webmaster Tools ve Site Haritası Göndermek

Bunun için ilk olarak bir gmail hesabına sahip olmanız gerekiyor. Gmail hesabınızı oluşturduktan sonra buradan Google’ın bize sunmuş olduğu webmaster araçları sayfasına giriyoruz. İlk defa giriş yapanlar Google sizden aşağıdaki gibi bir mülk eklemenizi isteyecektir.

serach console

Web sitenizi doğrulattıktan sonra sol kısımdaki kontrol panelinden “Tarama” kısmına geliyoruz.

sitemap

Resimde de görüldüğü üzere sağ üst köşedeki “Site Haritası Ekleme/Test Etme” butonuna tıklıyoruz ve karşımıza aşağıdaki gibi bir pencere geliyor.

add-to-sitemap

Site haritasını gönder dedikten sonra, Google’ın site haritamızı dizinde onaylamasını bekliyoruz. Onaylanırsa işlemimiz tamamlanmıştır. Onaylanmadı ise site sunucusunun düzgün çalıştığından emin olduktan sonra tekrar deneyin. Aşağıdaki linklerden siteniz için sitemap.xml dosyası oluşturabilirsiniz.

WordPress : Google XML Sitemaps
Online Oluştur : Build your Site Map Online

google contributor

Google Contributor Devri Resmen Başladı!

Google web yayıncılarının AdSense’e alternatif olarak kullanabilecekleri, Contributor isimli yeni hizmetinin piyasaya çıktığını duyurdu.

Google, internet masraflarını karşılamak için reklam haricinde farklı yollar arıyor. Contributor isimli bu program, kullanıcıların aylık cüzi bir ücret vererek programa katılan internet sitelerini reklamsız gezmelerini amaçlıyor. İngiltere’de bir video reklam platformunda yapılan araştırmada, kullanıcıların interneti tamamen reklamsız gezmeleri için yıllık 232,24 dolarlık masraf yapmaları gerektiğini ortaya koydu. Peki bu değer nasıl bulundu? İngiltere’de toplam dijital reklam harcamasının, toplam internet kullanıcı sayısına bölünmesi ile bu sonuç ortaya çıkmıştır.

Kullanıcıların neredeyse hepsi ise para vereceklerine reklamlara tahammül edeceklerini söylediler.

Google Contributor programı ile kullanıcılardan ayda 1 – 3 dolar kadar para vermeleri karşılığında programa dahil olan internet sitelerini reklamsız kullanabileceklerini söylüyor.  Toplanan paranın bir kısmı Google’a, bir kısmı ise programa katılan internet sitelerine gidecek.  Google hesapları ile programa dahil olan kullanıcılar reklam alanlarında sadece bir teşekkür ibaresi görüyor..

Contributor Nasıl Çalışır?

Contributor web sayfalarındaki reklamlar için reklamı veren üçüncü taraflar yerine ziyaretçilerin ödeme yapmasını sağlıyor. Contributor vasıtasıyla ziyaretçiler an itibarıyla mevcut üç seçenekten birini tercih ederek aylık katkı seviyesini belirleyebilecek. Contributor’a aylık 2, 5 ve ya 10 dolarlık abonelik alarak düzenli olarak ziyaret edilen web sitelerine katkıda bulunulabilecek.

Yani, Google AdSense çalıştıran web sitelerinden biri ziyaret edildiğinde Contributor bu sitenin ziyaretçinin favori sitelerinden biri olup olmadığını kontrol edecek ve ziyaretçi adına reklam alanları için teklifte bulunacak. En yüksek teklifi veren kullanıcıya bundan sonra AdSense reklamı gösterilmeyecek. Kısacası, daha çok para veren, daha az reklam görecek.

adwords

Minimum Bütçe ile Adwords Reklamı Nasıl Verilmeli?

Google’ın en büyük gelir kaynağı olan AdWords reklamlarına, her yıl milyalarca dolar ödeniyor ve bu araç sayesinde web siteler yeni müşterilere ulaşabiliyor.

2011 yılı verilerine göre bazı firmaların yıllık AdWords harcamaları:

– amazon.com => 55.2 milyon dolar
– booking.com => 40.4 milyon dolar
– hp => 33.3 milyon dolar
– godaddy => 21.7 milyon dolar
– chevrolet => 15.5 milyon dolar

Yukarıda verdiğim örnekler rastgele seçtiğim 5 firmaya ait…Bu firmalar gibi milyonlarca ufak veya orta ölçekli firma da Google AdWords reklamlarının avantajlarından yararlanıyor dolayısıyla Google da dünyanın en büyük şirketlerinden bir tanesi oluyor.

Peki çok az bütçe ile de Google AdWords reklamları yönetilebilir mi?

Google AdWords reklamlarını kullanmayı düşünüyorsunuz ancak çok fazla bütçeniz yok mu? Düşük bir bütçe ile de Google AdWords reklamlarından faydalanabilirsiniz ancak oyunu biraz daha farklı oynamanız gerekir. Düşük bütçeye örnek günlük 15 TL diyelim ve örneklerimizi de bu doğrultu da devam ettirelim…

1 – AdWords Kuponu

Google, birçok reklam verene bir defaya mahsus 25 TL lik harcamaya, 100 TL bedava kupon vermektedir. Eğer bütçemiz sınırlıysa her yöntemi denememiz gerekecek…

Google genellikle AdWords hesabı açan ancak henüz reklam yayınlamamış kişilerin email adreslerine bu kuponu gönderiyor ancak henüz kupon size gelmediyse AdWords form sayfasından, siz de kuponunuzu talep edebilirsiniz.

Not: Her AdWords kuponunun belirlenmiş son kullanım tarihi vardır. Kuponunuz size ulaştığında bu ayrıntıyı atlamamanızı öneririm.

2 – Google AdWords Ürünleri

Eğer günlük bütçeniz 15tl ise, kampanyalarınızda Google AdWords’ün farklı ürünlerini kullanmanızı önermiyorum. Yani ürününüze göre ya arama ağı ya da görüntülü reklam ağı seçeneklerinden bir tanesinde karar kılmalısınız.

Eğer 15 TL’ nizi; yeniden pazarlama, arama ağı, görüntülü reklam ağı, ürün reklamları gibi ürünler arasında bölüştürürseniz, yüksek ihtimal 15 TL’ nizin tamamını bile harcayamayabilirsiniz. Yani kampanyalarınız çalışmayabilir…

3 – Çok Fazla Kampanya, Reklam Grubu, Anahtar Kelime

Düşük bütçeli AdWords kampanyalarında çok fazla kampanya, reklam grubu veya anahtar kelime kullanımı, AdWords’ün pek de iyi çalışamamasına neden olmaktadır.

Günlük 15 TL gibi bir AdWords kurgusunda, bence tek kampanya ve en fazla 2 tane reklam grubu yeterli olacaktır. Yaklaşık 10 tane anahtar kelime kullanımı da, kelimelerinizin başarılı bir şekilde çalışmasını sağlayacaktır.

4 – Yüksek TBM

Yüksek bütçelerle çok farklı kelimelere reklam verilebiliyorken, bütçemiz azaldıkça artık anahtar kelimelerde seçici olmamız gerekir.

Anahtar kelime araştırması yaptıktan sonra tıklama başı maliyeti yüksek olan kelimeleri filtrelerseniz, 2 tıklama ile bütçenizi bitirmemiş olursunuz.

5 – Uzun Kuyruklu – Long Tail Kullanımı

Yüksek tıklama başı maliyetlerini kısmanın bir diğer yolu da uzun kuyruklu – long tail kelimelere reklam vermekdir.

Long tail anahtar kelimeler iyi seçildiği taktirde, çok daha düşük maliyetlerle çok daha fazla dönüşüm sağlayabilmek mümkün.

6 – Mobil

Web sitenizin mobil versiyonu, dönüşüme uygun değilse AdWords reklamlarını boşu boşuna mobile açmamalısınız.

Responsive olmayan web sitelerden gelen AdWords dönüşleri oldukça az olacağı için, reklamlarınızı AdWords ayarlarından mobile kapamanız, bütçenizi çok daha verimli kullanmanızı sağlayacaktır.

7 – Yeniden Pazarlama

Yeniden pazarlama sayesinde siteniz ile herhangi bir şekilde iletişim kurmuş kullanıcılara ulaşabilmeniz mümkün. Dolayısıyla AdWords reklamlarını aktif etmeden önce yeniden pazarlama kodlarının, web sitenizdeki tüm sayfalara eklendiğinden emin olmalısınız.

Yeniden pazarlama listeniz genişledikçe, kampanyalarınızdan bir tanesini mutlaka yeniden pazarlama olarak belirlemelisiniz böylelikle çok daha ucuza satış elde edebilirsiniz.

8 – Zaman Ayarı

AdWords reklamlarını dilediğiniz saatlerde ve günlerde yayınlayabileceğinizi biliyor muydunuz?

Yüksek bütçeli AdWords kampanyalarında çalışma saatlerinin dışında, form dolumu ile müşterilere ulaşabilmek mantıklı gibi gözükürken günlük 15tl ile bu ne yazık ki pek mümkün değil.

Reklamlarınızı en aktif olduğunuz gün ve saatlerde yayınlanmak üzere ayarlamalısınız.

9 – Anahtar Kelime Türleri

Reklam gruplarında yer alan anahtar kelime türleri, bütçeniz ile doğrudan alakalıdır.

Düşük bütçeli kampanyalar için geniş eşleme düzenleyicisi, paralarınızın boşa gitmesini engelleyecek ve doğru kitleye ulaşmanızı sağlayacaktır.

10 – Kalite Skoru

Kalite skoru, AdWords maliyetlerini etkileyen en önemli iki faktörden biridir.

Kalite skorunuzu arttırmanın yollarını bulup, kalite puanı düşük kelimeleri durdurmanız, maliyet optimizasyonu konusunda çok iyi bir adım attığınız anlamına gelecektir.

google adwords butce

Google Adwords Reklamlarından Max. Geri Dönüş Nasıl Sağlanır?

Yönettiğimiz Google AdWords hesaplarında, kontrol etmeyi unuttuğumuz konuların başında hiç kuşkusuz açılış sayfaları gelmektedir. Her hatalı açılış sayfasının bize bir maliyeti olduğunu unutmamalı ve bu konuya hakettiği önemi vermelisiniz.

Google AdWords çalışmalarında açılış sayfaları neden bu kadar önemli? Açılış sayfası kontrolü neden yapılmalı?

Google AdWords maliyetleri masaya yatırıldığında, akıllara 2 önemli konu gelir: tıklama başı maliyet ve kalite skoru. Yani bende para gani, basarım parayı çıkarım Google’ın tepesine diyorsanız, o iş biraz yaş 🙂

Google AdWords reklamlarında başarı arıyorsanız, cebinizdeki para kadar kalite puanınız da iyi olmalı. Dolayısıyla minimum maliyetlerle maksimum dönüşler alabilirsiniz.

Peki kalite skorunu olumlu etkileyebilecek bir açılış sayfasının özellikleri nelerdir?

İçerik

Google AdWords’te kullandığınız anahtar kelime ve reklam metninin, açılış sayfanız ile aynı doğrultuda olduğundan emin olmalısınız. Örnek: Bebek tulumu arayan bir kullanıcıyı, tüm kategorilerin yer aldığı bir açılış sayfasına göndermemelisiniz. Açılış sayfasında içerik oranına dikkat edin. Örnek: Açılış sayfanızda herhangi bir bilgi vermeden, kullanıcıların gözüne üyelik formunu sokmamalısınız. Kopya içerik kullanımını minimuma indirin. Örnek: Açılış sayfalarındaki metinleri, pazarlamadan anlayan profesyonel içerik yazarlarına yazdırın.

Güvenirlilik

Açılış sayfasında mutlaka müşterilerinizin iletişim bilgilerinize ulaşabileceği linkler bulundurun. Hatta iletişim bilgilerinizi, açılış sayfasında kullanabiliyorsanız çok iyi olur. Müşterilerden form talep ediyorsanız, bu formun doldurulma sebebini onlara mutlaka belirtmelisiniz. Açılış sayfanızda AdSense gibi reklam alanları kullanıyorsanız, kullanıcıların bu alanları rahatlıkla ayırt edebilmelerini sağlamalısınız. Açılış sayfasından “hakkımızda” sayfasına mutlaka bir link çıkışı yapın ve bu sayfada işletmenizin faaliyetlerinden bahsedin.

Gezinebilirlik

Müşterilerinizin açılış sayfanızda rahatlıkla gezinebilmelerini sağlayın. Bu konu oldukça önemlidir. Sipariş sürecini de çok basit yapmalısınız. Müşterileriniz tek klik ile siparişin tamamlanacağı sayfaya ulaşabilmeliler. Mobil tasarım başta olmak üzere, müşterilerinizin suratına pop-uplar patlatmayın. En azından AdWords reklamlarının gittiği açılış sayfalarına…

Sayfa Açılış Hızı

* Reklamlarınız için kullandığınız sayfaların açılış hızı roket gibi olmalıdır. Ne kadar hız, o kadar çok müşteri!
* Sayfalarınızda cache kullanımına dikkat etmelisiniz.
* Açılış sayfasındaki görselleri optimize etmelisiniz.

google phantom

Google Phantom 2 Güncellemesi

Özgün içerik kalitesi ve iyi bir kullanıcı arayüzü deneyimi Google’ın bir web sitesinde en çok aradığı iki temel unsurdur. Çeşitli algoritma değişiklikleri ve güncellemelerle bu iki kavramın gelişmesini teşvik etmeyi hedefleyen Google, özellikle içerik kalitesi konusundaki güncellemelerine devam ediyor. Bu yazımızda Google Phantom güncellemesiyle ilgili detayları ve güncellemeden maksimum fayda elde etmeniz için önerilerimizi paylaşacağız. İşte detaylar :

* Phantom algoritması, bir çeşit filtre içeriyor ve temel sıralama algoritmasına entegre edilmiş. Güncelleme el ile kontrol edilmiyor, bu sebepten herhangi bir zamanda sıralama değişikliği gerçekleşebilir.

* Phantom, sayfa düzeyinde çalışmakta. Yani sitenizdeki düşük kaliteli içeriğe sahip olan sayfalar sıralamada gerilemekte, algoritma sitenizin tamamını etkilemiyor. Ancak sitenizde yüksek oranda düşük kaliteli içeriğe sahip sayfa varsa, doğal olarak tüm siteniz bundan olumsuz etkilenmekte.

* Panda güncellemesinden olumsuz etkilenmiş olan ve bu etkiye rağmen herhangi bir eylemde bulunmamış web siteleri Phantom algoritmasından da etkileneceği için daha büyük bir sıralama kaybı yaşanacaktır. Bu durumla karşılaşan web yöneticieleri, Panda 4.1 güncellemesi yüzünden sıralama kaybı yaşandığını düşünüyorlardı. Ancak Panda algoritması 10 aydır –geçtiğimiz haftaya kadar– güncelleme almıyordu.

* Güncelleme özellikle “nasıl yapılır?” temalı, kısa ve öz içeriğe sahip web sitelerinin yüksek düzeyde trafik kaybetmesine sebep oldu. Genellikle kullanıcı tarafından üretilen ve bolca reklama sahip olan çoğu sayfanın maksimum düzeyde olumsuz etkilendiğini söyleyebiliriz.

* Bu güncelleme de yavaş yavaş, haftalar içinde devreye girdi. Bazı web sitelerinde 3-4 haftada etkisi görülürken, bazıları bir gün sonra trafik kaybı yaşamaya başladı. Hızlı trafik kaybı yaşayan sitelerin genel olarak içerik kalitesi problemi yaşadığını söylememiz mümkün.

* Bazı büyük markalar da negatif etkiyi hissedenler arasındaydı. Markanın bilinirliği ve otoritesi, güncellemenin olumsuz etkilerini yumuşatmaya yetmemiş gibi görünüyor. İçerik kalitesi güncellemesi her web sitesini eşit düzeyde değerlendirmekte.

* Tüm bu güncellemeler ve algoritma değişiklikleri ışığında, neden bir site güncellemeden olumlu etkilenmişken diğerinin olumsuz etkilendiği konusunda kesin bir şey söylemek çok mümkün olmasa da, tek bildiğimiz şey içerik kalitesi ve kullanıcı deneyimi kötü olan sayfaların bu olumsuzluğu kendine çektiğidir.

Mayıs ayında devreye giren Phantom algoritma güncellemesi ve geçtiğimiz hafta devreye giren Panda 4.2 güncellemesiyle beraber, içerik kalitesi ve kullanıcı deneyimi kavramları daha önemli hale geliyor. Özellikle 18 Temmuz’dan itibaren geçecek olan bir aylık süre içerisinde trafik değişimini çok dikkatli şekilde takip etmenizi tavsiye ederiz. Herhangi bir olumsuz etkiyle karşılaştığınızda, bunun ilk sebebinin algoritma güncellemesi olması ihtimali çok yüksek.

mobilegeddon google

Google Mobilegeddon Güncellemesi

Web dünyasında “Mobilegeddon” olarak bilinen ve Google’ın mobil uyumlu olmayan web adreslerinin sıralamasını düşüreceğini açıkladığı güncelleme 21 Nisan tarihi itibari ile geldi. Bu güncellemeyle birlikte artık Google, bir web sayfasının arama sonuçlarındaki sıralamasını belirlerken sayfanın mobil uyumlu olup olmadığını önemli bir kriter haline getirdi. Bunlara ek olarak Google, ayrıca bir Mobil İndeks üzerinde çalıştığını da açıkladı.

Siz de Google’s Mobile-Friendly Test Tool adresinden kendi sayfalarınızı kontrol edebilirsiniz. Bu güncellemeyle birlikte bir çok arama sonucu sıralaması değişti. British Airways’in mobil uyumlu olmayan sayfalarını gösteren aşağıdaki görselde görebileceğiniz gibi, güncelleme tarihinden itibaren ciddi bir sıralama düşüşü söz konusu.

non-mobile_friendly_pages