Tag Archives: Facebook

facebook

Facebook Algoritma Değişiklikleri ve Markalara Etkileri

Bundan tam 12 yıl önce Harvard’da temelleri atılan Facebook, artık 314 Milyar Dolar  pazar değerine sahip olan bir dünya devi. Peki bu değer nasıl elde edildi? Kullanıcı sayısının fazlalığı nedeniyle mi? Reklam programları sayesinde mi? Önemli olan her markanın platformda olması nedeniyle mi? Aslında bu saydıklarımın hepsi birer neden!

Facebook, en basit haliyle, önce bir reklam şirketi sonra sosyal medya platformu. Tıpkı Google’ın önce bir reklam şirketi sonra Arama Motoru, E-posta Hizmet Sunucusu vb. olması gibi. Facebook’un yıllık net şirket kazancının 3.5 Milyar dolardan fazla olmasının nedeni de bu.

Elbette Facebook bir reklam şirketi olma fikriyle başlamadı. Orijinal fikir Harvard öğrencilerinin yapacakları sosyal aktiviteleri aralarında organize edebilmeleri için bir platform kurulmasıydı. Hatta sitenin ilk dönemlerinde bir üniversite e-mail adresi olmadan hesap açmanız bile mümkün değildi. Platformun popülaritesi diğer Amerikan üniversitelerine ve hatta Avrupa’ya da yayılmaya başlayınca işler birden değişti. Facebook bir anda büyük yatırımcıların dikkatini çekmeye başladı ve büyüyerek herkesin kullanımına açılmış oldu.

Peki bu hikayede markalar nerede duruyor? Sosyal Medya platformu ilk kurulduğunda markaların pek ilgisini çekmemişti. Sonuç olarak sosyal medya platformlarının yeni büyük şey olması Facebook sayesindeydi ama potansiyeli henüz anlaşılmamıştı. Ama büyük markaların özellikle genç kitleleriyle iletişim kurmak için platforma birer birer giriş yapmasının ardından gerisi domino taşı gibi geldi. Bugün geldiğimiz noktada artık Facebook’ta etkin bir varlığı olmayan markaların hedef kitlelerine ulaşmaları imkansıza yakın.

Facebook Markalarla Nasıl Oynadı?

Markalar birer birer Facebook’a girdikçe kalabalık arttı ama herkesin kullanıcılar tarafından bulunması pek mümkün değildi. Hiçbirimiz gün içerisinde sosyal medyaya sevdiğimiz her markayı takip etmek için girmiyoruz elbette. Peki çözüm? Reklamlar!

Temel olarak Facebook’un markalara söylediği şey şuydu: Eğer hedef kitlenizin sizi daha kolay bulmasını istiyorsanız reklam programımızı kullanarak sayfanızı ve markanızı insanların önüne koyun. Böylece markanızı ve ürünlerinizi tanıtabileceğiniz bir kitleniz olacak ve bu kitleye istediğiniz zaman ulaşabileceksiniz.

Burada belirtmemiz gereken önemli bir konu var. Facebook reklam programını başlattığında Zaman Akışı bir algoritmaya sahip değildi. Yani beğendiğiniz sayfalar veya arkadaşlarınız tarafından yapılan paylaşımlar yapıldıkları sıraya göre gösteriliyordu.

Sonra ne değişti peki? 400 Milyon kullanıcıya ulaştığı 2009 yılında Facebook önceden uyarmadan veya kullanıcılarının herhangi bir fikrini almadan Zaman Akışı’na algoritma özelliğini getirdi. Bu, en basit haliyle şu anlama geliyordu: Bir gönderi ne kadar beğeni alıyorsa Zaman Akışı içerisinde o kadar üst sıralarda görülecek böylece de daha fazla insana ulaşacak.

Yani gönderiniz yayınlanır yayınlanmaz takipçileriniz tarafından hemen beğeni almıyorsa organik erişime güle güle deyin. Çözüm? Gönderi Etkileşimi Reklamı!

Bu algoritma yıllar içerisinde daha sofistike bir hal alarak günümüze kadar geldi. Artık algoritma size özel sizin daha fazla beğendiğiniz markalardan ve kişilerden olan içeriklerin Zaman Akışınızda görülmesini sağlayan bir hale geldi. Öyle ki artık paylaşılan içeriklerin organik erişim oranı %6. Yani yaptığınız her 16 paylaşımdan 1i kitlenize tam anlamıyla erişiyor. Tabii ki zaman içerisinde Google’ın Reklam Uzmanlarını bünyelerine katmaları da reklam araçlarının sürekli olarak gelişeceğinin ve daha komplike bir hal alacağının göstergesi.

Instagram Stratejisi

Durum böyle olunca da markalar Facebook ailesi içerisinde bulunan ve gençler arasında daha popüler olan diğer bir sosyal medya platformuna daha fazla ağırlık verdi: Instagram. Facebook tarafından 2012 yılında 1 Milyar Dolar ödenerek satın alınan ve şu anki değeri 37 Milyar Dolar olan(bu çok eleştirilen yanlış bir karar olarak görülmüştü) Instagram’ın güzelliği görsel ağırlıklı olması, sadeliği, reklamlara fazla yer olmaması ve en önemlisi de gönderilerin görüntülenmesi konusunda herhangi bir algoritma uygulanmıyor olmasıydı.

Buradaki geçmiş zaman ekleri dikkatinizi çekti değil mi?

Facebook ilk önce reklam programını Instagram’a da açtı. Böylece Facebook üzerinden Instagram hesabınız için de sponsorlu gönderiler yayınlayarak takipçilerinizi arttırabilmeniz ve daha sonrasında diğer gönderilerinizin organik olarak gösterilmesini sağlamanızdı. Tanıdık geldi değil mi?

Facebook doğasına uygun olarak hiç kimseye haber vermeden veya fikir almadan 2016’nın Haziran ayında bir anda tüm bunları değiştirdi. Aylar öncesinden duyurulan analitik ve marka sayfaları özellikleri henüz tüm markalara sunulmamışken bir anda yeni algoritmasını uygulamaya başladı.

Bu yeni algoritma da tıpkı Facebook algoritmasının ilk zamanlarında olduğu gibi Isntagram’da da daha fazla beğenilen gönderilerin ilk sıralarda gösterilmesi prensibiyle çalışıyor.

En Büyük Kaybedenler

Tüm bu olan bitenlerin arasında en büyük zararı yayın kuruluşları, özellikle de haber siteleri gördü. Facebook Amerika’da yayın yapan bütün büyük yayın kuruluşlarıyla yıllar içerinde görüşerek platform üzerinde daha aktif olmalarını sağladı. Sunulan temel mantık, bu yayıncı kuruluşların makalelerini Facebook üzerinde paylaşmaları böylece de web sitelerine daha fazla insanın gelmesini sağlamaları ve trafiği arttırmaları ve referans linkler almalarıydı.

Ayrıca Facebook da insanların platformlarında daha fazla kalmalarını sağlayarak daha fazla reklam görmelerini ve para kazandırmalarını sağlayacaktı. Herkes için kazançlı bir durum değil mi?

Evet, başlangıçta öyleydi. Ama Facebook bu yayın devlerinin altından halıyı çekerek algoritmayı değiştirdi ve zaman içerisinde daha az organik görülme almalarına neden oldu. Unutmayın ki bu algoritma değişikliğine kadar büyük yayıncı kuruluşların birçoğu artık trafiklerinin büyük kısmını Facebook üzerinden alıyordu ve artık platforma kullanıcı trafiği için bağımlı hale gelmişlerdi.

Ardından Facebook yeni bir güncelleme ile geldi: Anlık Makaleler. Artık insanlar bir linki tıkladığı zaman platformu terk etmeyerek yazıları uygulama içerisinde okuyacak. Bu özelliğin yayıncı kuruluşlara sunulma şekli ise, “Makalelerinizi Facebook içerisinde yayınlayarak hem marka görünürlüğü sağlayın hem de reklam gelirlerinden payınızı alın.” oldu.

Facebook’u tanımış olan birkaç kuruluş bu fikre soğuk baksa da sosyal medya devi yeni bir algoritma değişikliği ile onlara başka şans bırakmadı: Tıklamayı teşvik eden gönderiler artık kullanıcılara gösterilmeyecek. Yani ya kullanıcıları Facebook içerisinde tutmamız için bizimle iş birliği yapacaksınız ya da kendi başınızasınız dendi.

Facebook Kötü Adam mı?

Yazının dilinden veya sunulan argümanlardan dolayı Facebook’u kötü göstermek istediğimiz gibi bir algıya varmış olabilirsiniz. Facebook bu hikayede kötü adam değil. Sadece bir şirket ve birçok ortağı var. Bu nedenle de sürekli olarak kar elde etmesi gerekiyor. Bu karı sağlamak için ellerinde olan tek şey ise reklamlar. Bu yüzden verilen her karar şirketin faydasını sağlamak için veriliyor. Tıpkı sizin gibi, onlar da şirketlerini daha da büyüterek sürekli olarak kar artışı sağlamak için çalışıyorlar.

Yazı boyunca dikkat ettiyseniz Mark Zuckerberg veya şirket içerisindeki herhangi bir yöneticiden ismiyle bahsetmedik. Bunun sebebi ise kararların sadece bir kişi tarafından verilmemesi ve sadece şirketin karlılığını arttırmak amacıyla uygulamaya konuluyor olması.

Facebook Algoritmalarıyla Nasıl Baş Edilir?

Eğer sürekli değişen algoritmaların markanızın erişimini kısıtlamasını veya sadece ücret ödeyerek görülmesinden kurtulmak istiyorsanız yapmanız gereken tek bir şey var: Kaliteli ve çekici içerik oluşturmak. Eğer sadece bir ürünü satmak için uğraşıyorsanız ve kitlenizi bu tarz tanıtımlarla boğuyorsanız aldığınız beğeniler ve doğal olarak da organik erişiminiz düşecektir. Bu nedenle arada ürün ve hizmet tanıtımlarına ara vererek onların faydasına olabilecek ve günlerini neşelendirebilecek içerikler yapmaktan korkmayın. Tabii ki maksimum erişime ulaşmak için yine de reklam yapmanız gerekiyor. Ama tek seçeneğinizin bu olmadığını bilin.

Facebook algoritmalarını markanız için bir düşman olarak görüyorsanız konuya farklı bir açıdan bakmalısınız. Bu da algoritmaların rakipleriniz üzerinde de etkili olduğu ve sizin onların arasından sıyrılmanız için bir fırsat sunduğu. Yapmanız gereken tek şey kitlenize onları sadece bir para makinesi olarak görmediğinizi göstermek, gerisi kendiliğinden gelecektir.

Eğer Facebook içeriklerinizle ve sürekli değişen ve evrilen algoritmalarla kendiniz uğraşmaya zamanınız yoksa profesyonel destek için formu doldurmanız yeterli!

facebook-pazarlama

Sosyal Medya Stratejileri: Facebook

 

Acemisi İçin Sosyal Medya: Facebook

Facebook 2004 yılında yola çıktığında tek amacı üniversite öğrencilerinin daha kolay iletişim kurmasını sağlamaktı. 12 yıl ve 1.5 milyardan fazla aktif kullanıcıdan sonra, Facebook en yaygın kullanılan sosyal ağ haline geldi ve çevrimiçi iletişim anlayışını şekillendirdi. Birbirine uzak arkadaş ve akrabaların bağ kurmasını sağlamaktan, markaların kitlelerine daha kolay ulaşmaları için bir araç olmaya kadar Facebook, çevrimiçi iletişim anlayışımızı yeni bir seviyeye taşıdı.

Temel İstatistik ve Demografikler

• Dünya çapında 1.65 milyardan fazla aktif Facebook kullanıcısı var.
• Her gün 4.5 milyardan fazla “beğeni” yapılıyor.
• 1.09 milyar insan her gün Facebook’a en az bir kere giriş yapıyor.
• 1.51 milyar aktif mobil kullanıcı var.
• En çok kullanıcı yüzdesi(%29.7) 25-34 yaş aralığına ait.
• Her saniye 5 yeni profil oluşturuluyor.
• En yoğun trafik 13:00 – 15:00 arası görülüyor.
• Perşembe ve Cuma günleri gönderi etkileşimi diğer günlere göre %18 daha yüksek.
• 83 milyon sahte hesap var.
• Her gün 300 milyon fotoğraf yükleniyor.
• 18-24 yaş aralığındaki kullanıcıların %50’si uyandıklarında Facebook’a giriyor.

İnsanlar Facebook’u nasıl kullanıyor?

Kurulduğu günden bu yana Facebook, insanların online sosyal varlıklarının ayrılmaz bir parçası oldu. Çoğu insan için Facebook dahil oldukları tek sosyal ağ. Haftada birkaç kez giriş yapanlardan bağımlılık derecesinde aktif olan kullanıcılara kadar katılımcılığın ana amacı bağlantı kurmak: iş arkadaşlarıyla, yeni veya eski arkadaşlarla, çeşitli okullardan mezun olanların sayfalarının yanında giderek artan sayıda yeni bir amacı da var: Profesyonel bağlantı kurmak.

Ağın kendisi yüksek derecede değiştirilebilir güvenlik ve gizlilik ayarlarına sahip bir platforma dönüştü. Kullanıcılar ağdaki görünürlüklerini neredeyse görünmez olacak kadar kısıtlayabilirler. Hangi gönderi ve güncellemelerin kimlere gösterilip gösterilmeyeceğini seçebilirler. Bunun tersi olarak her şeyi göstermek isteyen kullanıcılar görsellerden tutun da Spotify’da dinledikleri listelere kadar tüm paylaşımlarını herkese görünür yapabilirler.

Bu özellikler kişisel hesaplardan markaların sayfalarına, etkinliklere, gruplara ve Messenger uygulamasına kadar her yerde geçerli.

Facebook’un En Göze Çarpan Özellikleri:

Gruplar kişiler tarafından oluşturulan ve kişisel profiller gibi değişken seviyelerde gizlilik ve güvenlik ayarları olan platformlar. Kullanıcılar istedikleri herhangi bir etkinlik veya konu hakkında grup oluşturabilirler. Profesyonel gruplardan, ortak ilgi alanlarına kadar çeşitlilik sadece kullanıcıların meraklarıyla sınırlı. Bu gruplar şüphesiz ki zaman içerisinde gelişerek Facebook’un ayrılmaz bir parçası oldular.

Etkinlikler insanların belli bir zaman diliminde belli bir yerde buluşmalarını organize etmek için kullanılıyor. Güvenlik ayarları değişkenlik gösterebilir. Herkese açık da olabilir, özel de. Anahtar özelliklerden birisi Facebook içerisindeki etkinliklerinizi diğer takvimlere aktarabiliyor olmanız. Bu da bu servisin kullanımını arttırıyor ve insanların profesyonel ve özel hayatlarında servise daha bağlı olmalarını sağlıyor.

İşletme sayfaları Facebook için devrimsel bir ürün oldu. Yıllar içerisinde farklı şekillere büründüler ama artık belirli bir tarzları ve kuralları var. Diğer sayfa türleri gibi, bu özellik de markaların pazarlamacılarının ihtiyaçlarını karşılamak için sürekli bir değişim içerisinde. Facebook analizler, raporlama, güvenlik ve erişim özellikleri ile birlikte platformda reklam vermek isteyenler için içerik zenginliğini arttırdı.

Facebook Messenger mesajlarınızı görüntülemeniz için ayrıca bir uygulama olarak sunulmaya başlandı. 2010 ve 2011 yıllarında yeni mesajlaşma uygulamalarının çoğalmasıyla birlikte Facebook da bu pazarda kendisine yer bulmak istedi. Facebook Messenger bu isteğin sonucu olarak platformdan ayrı kullanılabilen ama belli bir ölçekte de bağlı olan bir hizmet olarak ortaya çıktı.

Kullanıcılar sosyal platformlara giderek daha fazla bağlandıkça bu sosyal ağlar Facebook gibi büyüyecek ve kullanıcı taleplerine daha fazla cevap verir hale gelecek. Bu alanda geliştirmeler için hala büyük imkanlar olsa da, Facebook sosyal medya lideri olarak kalmak için sürekli yenilenme ve farklı özellikleri bünyesine katmaya çalışacak, bu yüzden devamlı değişime hazır olun. Bu değişim zorunlu ve faydalı bir durum olsa da pazarlamacılar için zorlayıcı olabilir.

Başarı İçin Strateji ve Taktikler

Her marka Faceook’ta yer almaya başladıkça kişisel kullanıcılar için gürültü seviyesi artırıyor. Facebook Zaman Akışı algoritması en alakalı olarak gördüğü içerikleri kullanıcılara göstererek gürültü seviyesini düşürse de, kalabalık içinde gerçekten öne çıkmak için markaların dikkat çekici, eğlenceli ve değer katan içerikler kullanması gerekiyor.

İçeriğinizin görülmesini garantilemek için, kendinizi değiştirerek Facebook’a özel aksiyonlar almanız gerekecek. Yapmanız gerekenleri bir kaç başlık altında toplayabiliriz:

İçerik: Facebook’ta paylaştığınız her şey içeriktir. Artık Facebook algoritması nedeniyle kullanıcıların bu içeriklerle nasıl etkileşime geçtikleri daha da önemli. Paylaştığınız her içeriğin artan etkileşim için bir imkan olduğunu düşünün ve biraz eğlenmekten çekinmeyin. Aynı zamanda resimler Facebook’ta inanılmaz derecede önemli. Resimli paylaşımlar %43 daha fazla etkileşim alıyor.

Paylaşım zamanlaması: İçeriğinizin malzemeleriyle alakalı olarak ne zaman ve nasıl paylaşım yaptığınız da önemli. Etkileşimlerinizi bu saatlere odaklamak kitlenizi büyütmenize yardımcı olacak. Ayrıca cümle yapısı, sözcük kullanımı ve kitlenizin daha fazla ilgisini çekecek gönderilere daha fazla dikkat edin. Çoğu Facebook kullanıcısı siteyi öğlen molalarında veya akşam yemeğinden sonra kullanıyor ve sonuncu zaman dilimi normal iş saatlerinin dışında olsa da bu saatleri deneyerek kitlenizin hangi saatlerde içerik aradığını keşfetmeniz için değer.

Yönetim: Duvarlarında ve gönderilerinin yorumlar kısmında kullanıcılar tarafından yazılanlar konusunda markaların sorumlulukları giderek arttı. Facebook sayfanızdaki uygunsuz kullanıcı tepkileri konusunda ne yapacağınız üzerine ciddi olarak düşünmeniz gerekiyor ve yapabileceğiniz en mantıklı hareket herkese bu kuralları duyurmak olmalı. Bu, kitlenize nelere izin verip neye izin vermeyeceğiniz konusunda bilgi vermiş olur, sürpriz durumları azaltır ve bir güvenlik duygusu oluşturarak ne bekleneceği konusunda fikir verir.

Facebook herkese açık bir alan, bu yüzden herkesin söylediğini kontrol edemezsiniz.

Kullanıcı paylaşımlarını kaldırmak için kabul edilebilir durumlar şunlar: reklam içerikleri, rahatsız ve taciz edici içerikler, küçültücü ve saldırgan dil, tehditkar içerikler ve özel bilgileri içeren gönderiler(kredi kartı numaraları, adresler v.b.).

Kullanıcı paylaşımlarını kaldırmak için kabul edilemez durumlar şunlar: Müşteri şikayetleri, negatif ve eleştirel yorumlar. İnsanların söylediklerini beğenmeyebilirsiniz ama sosyal medyada her zaman dinlemek zorundasınız.

Etkileşim: Kökü birebir ilişkiye dayalı bir şey oluşturduğumuz için, müşterilerinizle sohbet etmenin tüm artılarından yararlanabilirsiniz. Müşterileriniz markanızla iletişime geçmek istiyor ve bunu yapmak için rutin uğraşlarının dışına çıkıyorlar. Buna saygı duyun. Konuşma tarzı cevabınızın tempo ve ritmini oluşturacak. Bu çoğunlukla ürüne de bağlıdır. Örneğin, hava yolu şirketlerinin müşterilere cevap oranları yüksek ve hızlı olmalı, çünkü müşterilerin ihtiyaçlarının zaman önemi bu sektörde diğerlerine göre daha yüksek. Şirket ve ürününüz için neyin doğru olduğuna sadece siz karar verebilirsiniz, ama en azından bir topluluk oluşturmanın ilk aşamalarında hızlı cevap verme taraftarı olmanız daha iyi olacaktır.

Topluluk: Kitlenizin Facebook’taki tecrübelerini tıklama ve satışa dönüştürme oranlarından daha çok onların zevk alabileceği bir şeye dönüştürmelisiniz. Kitlenizi mutlu etmeye odaklanırsanız başarı kendiliğinden gelecektir. Kitleniz gelişen, büyüyen ve birbirini destekleyen bir topluluğa dönüşecektir. Kitle içerisinde katılımcılığı etkinleştirerek markanıza olan sevgi ve bağlılıklarını arttırarak markanızın birer temsilcisi olmalarını sağlayabilirsiniz.

Kullanıcı akışı: Facebook’un markalara verdiği sayfa ortamı genellikle hazır olsa da, kullanıcılarınızı gitmelerini istediğiniz yere yönlendirmeniz gerekiyor. Eğer ben destek veya yardım arayan bir kullanıcıysam nereye gideceğimi tahmin edebilir miyim? Web sitelerinizin ana sayfalarını tasarladığınız gibi Facebook sayfanız için de amaçlar belirleyin. Kullanıcıların sayfanıza geldiklerinde ne yapmalarını istiyorsunuz? Hangi bilgilere kolay erişebilmeleri gerekiyor? Bu sorulara cevap verdiğiniz zaman bu öğelerin sayfanızın merkezinde ve göz önünde olduklarından emin olun. Uygulamaların sıralarını ve simgelerini değiştirmeniz oldukça kolay olduğu için bu konuda fazla zorluk çekmeyeceksiniz.

Güvenilirlik: Markanızın büyük bir bölümü güven üzerine kurulu olmalı ve bu güvenin temeli de güvenilirlik. Yazım ve imla kuralları dünyanın her yerinde önemli ve bunların düzgün yapıldığından emin olmak için elinizden geleni yapmalısınız. Kaynakları ve haberleri ağlarınızda paylaşmadan önce doğruluk konusunda kontrol edin. Zararlı sitelerin linklerini paylaşmayarak kullanıcılarınızın güvenliğini sağlayın. Özet olarak, topluluğunuza mükemmel olduğunuz dışında bir izlenim sunacak hiçbir şey yapmayın.

Sizce Başarı Neye Benziyor?

Markalarını gösterip topluluklarıyla etkileşime geçmek için Facebook’u kullanan milyonlarca şirket var. Ama sadece birkaçı kalabalığın arasından sıyrılıyor. Facebook pazarlama alanındaki liderlerden birkaçına bir göz atalım:

Squarespace: Bu yeni denebilecek şirket ilk günlerinden beri mükemmel bir takip sağladı ve sayfalarına biraz göz atmak sebebini anlamanız için yeterli olacaktır. Farklı içerik türlerinin karışımı halinde düzenli güncellemeler ve kullanıcıların yorumlarına hızlı cevaplar veren mükemmel bir yönetim ekibi başka firmalara hizmet satan bu şirket için kazanmanın formülü oldu.

Burberry: İnsanlar Facebook’ta görseller, linkler, videolar vb. zengin içeriklerle daha fazla etkileşim yapıyor ve Burberry bunu en iyi anlayan şirketlerden. Daha ilk adımdan onların dünyasına girdiğinizi hissediyorsunuz. Çekici görseller kendilerini öne çıkarıyor ve daha fazlasına bakmanız için sizi çekiyorlar. Uygulamaları, daha fazla pazarlama içeriği sunmak yerine içeriklere değer katıyorlar.

Jukep: İnsanların ilgiden daha fazla sevdikleri şeyler azdır. Bir kuaför zinciri olan Julep, aylık üyelik sistemiyle tırnak bakımı başta olmak üzere birçok güzellik hizmeti sunuyor. Bu marka kendilerine ait “Hayran #NOTD(Nail of the Day – Günün Tırnağı) etiketini yaratmak konusunda çok başarılı oldu. Topluluklarında kendi ürünleriyle en yaratıcı olan üyelerin resimlerini ödüllendirerek ve paylaşarak bunu başardılar.

ESPN(ABD SPOR KANALI): ESPN’in Hayranlarla Yüzleş isimli düzenli yayınları, sunucular ve hayranlarını Facebook üzerinde canlı yayın aracı yardımı ile bir araya getirerek davet edici içerikler çıkmasını sağlıyor. Bu canlı yayınlı içerik daha geleneksel bir içeriğin sosyal medya kitlesine ulaşmasını sağlıyor. Bu tarz bir hayran etkileşimi ESPN için yeni değil ama Facebook’u kullanmak yeni bir demografiğe ulaşmalarını sağladı.

Facebook’un Etik Algısı Nasıl Çalışıyor?

Normal hayattaki etkileşimler gibi Facebook da kendisine ait yazıya dökülmemiş olsa da yapılacaklar ve yapılmayacaklar listesine sahip. Facebook, her şeyden önce kullanıcıların birbiriyle iletişime geçmelerini sağlamak için kurulmuş olan bir sosyal ağ. İkincil bir işlev olarak işletmelerin kitleleriyle etkileşime geçmeleri için bir araç haline geldi. Bu hiyerarşiyi aklınızda tutmanız önemli ve başlamadan önce birkaç kuralı bilmeniz önemli. Facebook’un etik kuralları konusunda bir başlangıç olması için size birkaç öneri verelim:

Spam Yapmayın: Bu tüm pazarlama ağlarında uygulamanız gereken bir ana kural. Her zaman ince düşünceli ve ağır başlı olarak spam kullanmayın. Bu kurala toplu halde gönderilen etkinlik davetiyeleri, mesajlar ve kişisel hesabınızdan gönderilen ve marka sayfalarınıza çağıran davetler de dahil. Bir işletme hesabından spam yollamak da tam anlamıyla imkansız olmasa da Facebook’un işleyişi bunların çoğunu önlüyor.

Hızlı Cevap Verin: Cevap zamanları söz konusu durum ve ürüne göre değişiklik gösterecektir ama sosyal medyada zamanlama çok önemli. Kullanıcılar sosyal medyada bir şeylerin e-posta gibi klasik iletişim kanallarından daha çabuk olmasını istiyorlar. Çoğu durumda aynı gün içerisinde cevap veriyor olmanız gerekiyor. Topluluğunuza unutuldukları hissini yaşatmayın.

Toplu Halde Paylaşım Yapmayın: Resim albümlerini istisna kabul ederek, kısa zaman içerisinde birden fazla paylaşım yapmaktan kaçının. Zaman Akışı algoritması bir yana, bu tarz paylaşımlar takipçilerini rahatsız eder. Gönderilerinizin önemi azalır ve uzun vadede kitlenizin ilgisini kaybedersiniz.

@İsim Şeklinde Etiketleyin:
Eğer başka bir Facebook sayfasını veya kullanıcısını konuşmaya çağırmak istiyorsanız, direkt olarak onların Facebook sayfasına link verebilirsiniz. Bunu yapmanın yolu da isimlerini yazmaya başlamadan önce @ işareti koymaktan geçiyor(Facebook tahminler sunarak aramanızı kolaylaştıracaktır). Bu yöntem ayrıca kime hitaben konuştuğunuzu göstermeniz için de iyi bir yoldur. Ama kişisel hesaplar ilgili gönderiye bir yorum bırakmadıkları sürece bu yöntem ile etiketlenemezler.

Önemli Gönderileri Öne Çıkarın: Eğer markanızın çok önemli güncellemeleri varsa(satın almalar, satışlar, haberlere konu olmak vb.), bu güncellemeyi sayfanızda öne çıkarabilirsiniz. Bu yöntem gönderiyi sayfanızın en üst kısmında tutar ve insanların Haber Akışı’nda daha fazla durması için yardımcı olabilir.

Mesajlarınızı Kontrol Edin: İnsanlar sayfanıza özel mesajlar gönderebilir. Bu mesajların çoğunluğunun müşteriler tarafından yardım talebiyle gönderilecektir, bu yüzden mesajlarınızı sürekli kontrol edin.

Bildirimlerinizi Sürekli Takip Edin: Bildirimler sekmesi, markanızın sayfasındaki en son beğenileri, yorumları, duvar paylaşımları vb. gösterir. Gelen hareket seviyesine göre, bu yönetimsel bölüm topluluğunuzun aktivitelerini kontrol ederken faydalı olabilir. Facebook’un en son aktivitelere odaklanması nedeniyle çoğunlukla son gönderilerinize beğeni ve yorum gelecektir. Ama bildirimler eski gönderilerinizdeki aktiviteleri takip etmeniz için yardımcı olabilir.

Sayfa Beğenileri: Sayfanızda diğer marka sayfalarını beğendikleriniz olarak gösterebilirsiniz. Bu ortaklarınızı, iyi niyet oluşumlarını ve şirketinizle alakalı diğer sayfaları tanıtmak için iyi bir yol.

Paylaşım: Birçok sosyal medya aracı yardımıyla Facebook’ta paylaşım yapabilseniz de, en iyi sonuçları Facebook üzerinden gönderim yaparak alacaksınız. Facebook’un algoritması kendi içerisinden yayınlanan gönderiler lehinde çalışıyor. Ama cevaplamalar ve yorum kontrolü herhangi bir sorun yaşanmadan başka yönetim yazılımları aracılığıyla da yapılabilir.

Zaman Planlaması: Neyse ki Facebook, paylaşımların zamanlarının önceden planlanmasına izin veriyor. Ama eğer bir paylaşım linkini ileriki bir tarih için ayarlayacaksanız bu linkin canlı olması gerekiyor. Bu da henüz yayınlanmamış blog yazıları ve benzeri içerikler için önceden planlamayı zorlaştırıyor. Planlanmış gönderiler sadece sayfa yöneticileri tarafından “Hareket Akışı” sekmesinde görülebilir. Ama aklınızda bulunsun: Etkileşim en önemli amaç olduğu için yorumlar geldiği zaman cevap verebilmek için etrafta olmanız gerekiyor.

Önerilen Araçlar:

Facebook For Business: İşletme sayfası sahipleri için önemli bir araç olan bu hizmet sayfa oluşturma, reklam kampanyası yönetimi ve diğer platform imkanları konusunda destek sağlıyor.

 

Facebook Sayfa İstatistikleri:(tüm işletme sayfalarının yönetici panelinden ulaşılabilir) Bu araç, markanızın sayfasıyla alakalı olarak mükemmel düzeylerde bilgi sunuyor. Rekabetçi bilgiler vermese de, bu sekme size hayranlarınızın kim olduğunu, nerede olduklarını ve sayfanız ve gönderilerinizle ne kadar etkileşime geçtikleri konusunda bilgiler veriyor. Bu bilgilerin çoğu daha sonra incelemek için dosya olarak indirilebilir halde.

 

Simply Measured, Unmetric, Unified, Crowdbooster ve True Social Metrics: Bu araçların hepsi Facebook konusunda inanılmaz derecede değerli kaynaklar ve marka sayfalarınızın yanında rekabetçi bilgiler ve sektörler arası performans ölçümleri konularında derin analitik bilgiler sunuyorlar.

 

Facebook Brand: Tüm iyi markalar gibi Facebook da marka görsellerinin kullanılması konusunda yol haritaları oluşturdu. Bu sayfada Mark Zuckerberg’i sinirlendirmeden Facebook hakkında konuşurken kullanmanız için resmi logoları, resimleri ve Facebook hakkında ihtiyacınız olabilecek her şeyi bulabilirsiniz.

Buraya tıklayarak Facebok Brand hakkında daha detaylı bilgi alabilirsiniz.

 

Facebook Studio: Bu platform Facebook tarafından ağ üzerindeki yaratıcı ve örnek reklam kampanyalarının öne çıkarılması amacıyla kuruldu. Burada olay incelemelerini, ödülleri ve size ilham olabilecek harika işleri görebilirsiniz.

sosyal-medya

Sosyal Medya Stratejileri: Giriş

Sosyal Medya Stratejileri: Nereden Başlamalı?

Sosyal medya siteleri her pazarlama stratejisinin gerekli bir parçası, ama aynı zamanda da SEO stratejinizin de parçası olmalılar. Sosyal medya daha da popüler oldukça, Google ve diğer arama motorları artık onları daha fazla görmezden gelemiyor. Tweetler ve Facebook gönderileri Google’da en üst sıralara çıkmıyor ama, Facebook profilleri ve sayfalarının çıktığından emin olabilirsiniz. Ama hangi sosyal medyayı kullanacağınızı nereden bileceksiniz? Bu blog yazısında size iş bitirici sosyal medya stratejisinin adımlarını attıracağım ve hem kitlenize hem de işinize en uygun olan sosyal medya planını bulacaksınız.

basari-plani

İşinize en uygun sosyal medya kanalı hangisi?

Sosyal medya stratejinizi kararlaştırmanın ilk adımı hangi sosyal medya kanalında bulunmak istediğinize karar vermektir. Diğer bir deyişle, belli bir sosyal medya aracı şirketinizin mesajına ve markasına uyuyor mu? Bundan daha da önemlisi: Bu sosyal medya aracı sizin aradığınız seçenekleri ve ulaşım hedefini karşılıyor mu?

Facebook ve Twitter gibi sosyal medya araçları, reklam ve tanıtım için bir çok yol sunuyor. Bu platformlar marka ve şirketinizi takipçilerinizin ötesinde bir çok kişi tarafından bilinmesi için faydalı olabilirler. Diğer sosyal medya araçlarıyla bu daha zor olabilir ve aynı sonuçları almak için daha fazla çabalamanız gerekebilir. Bu yüzden var olmayı düşündüğünüz sosyal medya aracında bulunmanızın şirketiniz açısından ne anlama geleceğini düşündüğünüzden emin olun. Bu seçiminizin işletmenizin nasıl algılanmasını istediğinizle örtüştüğünden emin olun.

(Arzuladığınız) Kitleniz Hangi Sosyal Medya Aracını Kullanıyor?

Faklı insanlar farklı sosyal medya türlerini kullanıyor. Bu yüzden kitlenizin hangi sosyal medya aracını kullandığını bilmeniz gerekiyor. Bunu bildiğiniz zaman kitlenizi tanımaya başlayacaksınız. Bu, biraz çaba ve araştırma gerektiriyor ama sonucu bu çalışmalarınıza kesinlikle değecektir. Örneğin; şirketiniz çoğunlukla işletmeden işletmeye satış alanında çalışıyorsa, LinkedIn’de kesinlikle aktif olmanız gerekiyor. Eğer genç bir kitleniz varsa, Snapchat, Vine, Tumblr ve Instagram gibi araçları kullanmanız daha iyi olacaktır. ABD’de yapılan ve sosyal medya kullanıcıların yaşlara göre platform tercihlerini gösteren aşağıdaki grafiğe baktığınızda tablo sizin için biraz daha açık olacak:

sosyal-medya-kullanim-oranlari

Görmezden Gelemeyeceğiniz Sosyal Medya Araçları

Şu anda görmezden kesinlikle gelemeyeceğiniz bir sosyal medya aracı var: Facebook. Neden mi? Göstereyim:

sosyal-medya-grafigi

An itibariyle Facebook’un her ay neredeyse 1.5 milyar kullanıcısı var. Bu bütün dünya nüfusunun %20sinden fazlasının ayda en az bir kere Facebook’ta olması demek. Bu yüzden kesinlikle katılmanız gereken koronun neden Facebook olduğunu anlayabilirsiniz.

Bu yüzden bir blogun veya websitesinin Facebook sayfası olmama gibi bir şansı yok. Ve tüm gönderilerinizin Facebook’ta paylaşılması şart. Bu yolla, sizi takip eden herkes yeni gönderilerinizi Zaman Akışı’nda görecektir. WordPress bunu her makale yayınladığınızda otomatik olarak yapabiliyor. Bazen insanlar Facebook’ta gönderilerinizi beğenir, paylaşır veya yorum yapar ve bu şekilde gönderileriniz daha fazla insan tarafından görülmüş olur.

Sosyal medya stratejiniz hakkında iyice düşünün!

Bu yazıdan almanız gereken temel ders, başlangıç yapmadan önce sosyal medya stratejinizi belirlemiş olmanız. Zamanınızı, emeğinizi ve zamanınızı yanlış platform ve/veya yanlış amaçlar peşinde kaybetmek kolaydır. Bu yüzden şu 3 soruyu sürekli aklınızda tutun:

Sosyal medya aracılığıyla kime ulaşmak istiyorum?
Hangi sosyal medya aracı işletmeme en uygun?
Hedef kitlem hangi sosyal medya aracını kullanıyor?

Sosyal Medya Hakkında Daha Detaylı Bilgi Almak için ücretsiz e-bülten aboneliğinizi başlatabilirsiniz.

Bu yazıyı beğendiyseniz paylaşabilirsiniz…

instagram pazarlama

Instagram Dünyasının En Etkili Pazarlama Yöntemleri

 

En Etkili Instagram Pazarlama Yöntemleri

Kullanıcı sayısı ile şaşırtan ve günde ortalama 40 milyon fotoğraf paylaşılan Instagram, pek çok amaç için kullanılan bir sosyal mecra. Özellikle markalar, artık müşterilerinin nerede olduğunu biliyor. Bir marka, pazarlama stratejilerinde, temelde müşterilerini nerede bulabileceğine bakar. Instagram ‘ın bu kadar hayatımıza girmesi ile birlikte gördük ki, markaların aradığı müşteriler Instagram’da yer alıyor. Böylece farklı nitelikte stratejiler söz konusu olmaya başlamıştır. Instagram’da sizin için önereceğimiz avantajlı pazarlama stratejileri de örnek teşkil edecek bazılarıdır. Her biri doğru şekilde hayata geçirildiğinde, markalar için büyük kazançların sebebi olabilir. Şimdi hep birlikte bakalım, Instagram dünyasının en iyi, en etkili pazarlama yöntemleri nelermiş…

1. Instagram’da paylaşılan fotoğrafların niteliği çok önemli!

Instagram’da sadece fotoğraf paylaşmak yetmiyor. Aynı zamanda paylaşılan fotoğrafın niteliği de çok önemlidir. Çünkü her bir fotoğraf duygulara hitap eder, yani duyguları harekete geçirmesi ile ancak ilgi çekebilir. Elbette fotoğrafınız ile paylaştığınız metin de önemlidir ama ilk olarak bakılan fotoğraftır ve asıl ilgiyi çeken de fotoğraf olmaktadır. Diğer taraftan fotoğraflar markalar ile insanlar arasında bir iletişim kurar. Oluşturulan yakınlık da fotoğrafın önemine dikkat çekmektedir.

2. Profesyonel görünüm!

Markanızın adına oluşturulan Instagram sayfasının profesyonel bir görünüme sahip olması çok önemlidir. Hatta bunun için Twitter ve Facebook hesapları ve web sitesi bilgileri de profilde yer almalıdır. Diğer alanlarda hesabınız aktif olmasa dahi, diğer platformlarda da Instagram’da da daha fazla insana ulaşmanız mümkün olmaktadır. Paylaşımlarınız eş zamanlı olarak farklı platformlarda yer alabilir ve daha fazla insana ulaşmanız bir mecra üzerinden mümkün olur. Bu da asıl amaca hizmet eden bir durum olacaktır. Yani daha fazla insana ulaşmak mümkün olacaktır.

3. Müşterilerinizi tanıyın ve samimi olun…

Paylaşımlarınızda işinize odaklanmak yerine, bu alanın bir sosyal platform olduğunu bilerek paylaşımlar yapmalısınız. Yani sizin ürününüze ihtiyaç duyabilecek insanları iyi tanıyın, müşteri analizinizi yapın ve paylaşımlarınızı da bu kişilerin ihtiyaçlarına göre yapın. Gereksiz bir resmiyet ve ürün tanıtma amacı taşıyan paylaşımların yerine, daha samimi ve müşterilerini önemseyen paylaşımlarda bulunabilirsiniz. Bu durum sizin müşterileriniz ile olan iletişiminizde çok önemli olacaktır. Kendinize hizmet ediyormuş gibi görünen içeriklerden ziyade, bu tip paylaşımlar yapmanızın size daha kısa sürede daha olumlu dönüşler sağlayacağı da aşikârdır.

4. Düzenli paylaşımlar!

Genellikle düzenli paylaşım yapmak denildiğinde durum biraz yanlış anlaşılıyor. Düzenli paylaşım yapmak çok önemli fakat bu durum çok sık paylaşım yapmak anlamına gelmiyor. Takipçilerinizi sıkmadan paylaşımda bulunmanız gerekiyor. Fazla yoğun paylaşım yapmak, takipçi kaybı yaşamanıza sebep olabilir. Takipçileriniz ile iyi bir iletişim kurmak ve de bu iletişimi korumak için günde 2 – 3 kez paylaşım yapmalı ve bu standardı korumalısınız. Bu sayede, takipçileriniz sizin paylaşımlarınızı merakla bekleyecek fakat sıkılmayacaktır.

5. Kendinize özel etiketiniz olsun!

Kendinize özel bir etiket oluşturarak Instagram dünyasında daha bulunabilir olabilirsiniz. Üstelik marka olmanın verdiği özelliği daha fazla göstereceksiniz. Bunun yanında, olay, mekân ve konu ile ilgili olarak size özel etiketler oluşturabilirsiniz. Takipçilerinizin de bu etiketi kullanmasını sağlarsanız ise çok daha olumlu dönüşler elde edeceksiniz. Aynı zamanda bu tip etiketleri kullanırken, gereksiz etiketler ile paylaşımlarınızı boğmamaya da özen göstermelisiniz. Üstelik etiketleriniz, ürünlerinizin ya da hizmetlerinizin sıralandığı bir vitrin haline gelecek. Kısacası Instagram’da kısa bir etiketin etkileri, sanıldığından çok daha fazla olmaktadır. Bu tip basit pazarlama yöntemleri ile siz de Instagram’da geniş yer tutabilir, markanızı daha fazla insan ile buluşturabilirsiniz.

İnstagram Hakkında Daha Detaylı Bilgi Almak için ücretsiz e-bülten aboneliğinizi başlatabilirsiniz.

Bu yazıyı beğendiyseniz paylaşabilirsiniz…