Sosyal Medya ve E-Posta Pazarlamada İkna Edici Reklamlar Nasıl Hazırlanır?
Potansiyel müşterilerin sosyal medyada veya e-posta pazarlamada okuduklarını dinlediklerini anlamaları, anladıklarını söze dönüştürmeleri büyük ölçüde sözcüklerle gerçekleşen bir olgudur. Çünkü anlamanın da, anlatmanın da temel taşı sözcüklerdir.
Sosyal medyada reklam, hiçbir sınırı bulunmayan bağımsız, kitleleri etkileme gücü çok yoğun olan bir yapıdır. Günümüzde kullanılan sosyal medya reklam dili tıpkı kendi dünyası ve Freud’un dili tanımladığı gibi büyülüdür.
Etkili sosyal medya reklamları ve e-posta pazarlamada iki temel unsur bulunur. Bunlardan birincisi, konuşma diline hakim olmaktır. İnsanları ikna oldukları konuma sokarken, belli dil kalıplarından yararlanılır.
Sosyal medya reklamlarında ikinci temel unsuru ise metinde akıcılık ve ilişkilendirme sağlanmasıdır. Yönlendirici düşünceler akıcı bir şekilde sunulduğunda, karşıdaki kişinin bir fikir oluşturması sırasında mantığına başvurmasına gerek kalmaz. Bu da, yeni düşünceye karşı bir direnç oluşması olasılığını ortadan kaldırır.
İlişkilendirme ise bilinçaltına bilgi aktarmanın en etkin yoludur. Çünkü bilinç, eskiden edinilmiş bilgilerle yeni bilgileri kıyaslayarak bir sonuca varmaya çalışır.
Sosyal medya reklamlarında çok önemli işlevlere sahip 4 bağlaç vardır: iken, çünkü, ve, anlamına gelir. Bu sözcükler, düşünceleri birbirine bağlayan köprüler gibidir.
İnsanlar birbirlerini eleştireceklerinde öncesinde güzel sözler söyleseler bile devamını ‘ama’, ‘fakat’, ‘ancak’, ‘buna rağmen’ gibi bağlaçlarla getirirler.
Sosyal medyada kelimelerin güçlü etkisinden herkes yararlanabilmektedir fakat bu konuyu en çok irdeleyen ve üzerinde çalışan insanlar, satış işiyle uğraşanlar, reklamcılar ve habercilerdir.
Hatta Amerika’da, kelimeler üzerinde araştırmalar yapılmış ve en ikna edici 12 sözcük belirlenmiştir, bunlar; ‘Sen, para, kurtarmak, sonuç, sağlık, kolay, aşk, keşif, kanıtlanmış, yeni, güvenlik, garanti’ sözcükleridir. İnsanların bu sözcüklere diğerlerine nazaran daha fazla güvendiği ve daha fazla ikna edici bulduğu saptanmıştır.
Türkiye’de ‘İnavosyon Yaratan 40 Patron’dan biri seçilen Baybars Altuntaş reklamlardaki sihirli ifade olarak “Türkiye’de ilk kez”i işaret etmektedir.“ Tüketicinin ilk kez olan ürün ve hizmetlere çok büyük zaafı vardır. Türkiye’de ilk kez sihirli ifadesi, içinde fırsat mesajını da gizli olarak barındırır. İlk kez olanı almak, bir fırsattır. Hepimiz ilklerden olmayı bir ayrıcalık görürüz. Tüketicilerin arasında konuşmadıkları ancak pratikte var olan bir rütbe savaşı vardır. Daha fazla para ödemek veya kimsenin satın alamadığını satın almak tüketiciye rütbe kazandırır.
Reklamcılığın duayenlerinden Raymond Rubicam “Bir reklamın satmasını istiyorsanız önce okunmasını sağlamalısınız. Reklamı okutmanın yolu kendinizden ve ürününüzden az, okuyucudan çok söz etmekten geçer. Tüketiciye bir ayna tutun, kendini görmesini sağlayın ve ardından ürününüzün onun ihtiyaçlarına ne kadar uygun olduğunu gösterin” der.