Web sitenizde ya da bloğunuzda WordPress mi kullanmak istiyorsunuz? Sıkça karşılaşılan bu konuya dair sorular ve çaplarıyla size yardımcı olmaya çalışacağım.
SEO uyguladığım içerik yönetim sistemleri ve yayınlama platformları değerlendirildiğinde içlerindeki en popüler olanı WordPress diyebilirim.
Bloglar, şirket siteleri ve alışveriş siteleri gibi daha pek çok çeşitte de WordPress kullanıldığını görüyoruz. Tasarımcılar seçenek sayılarının çokluğu ve mümkün olan çok sayıdaki eklenti karşısında hayranlıklarını gizleyemiyor. Kullanıcılar ise bu sistemin basitliği ve efektif kullanımı açısından da harika olduğunu düşünüyor ve hayran kalıyorlar.
WordPress, kodlama, web sitesi tasarımı ve diğer teknik konulara dair bilgilerden yoksun olsanız dahi kullanabileceğiniz, son derece basit bir sistemdir. Dünya üzerindeki TIME, Mashable, Marketing Land ve RankMedya dâhil olmak üzere 10 milyon kadar internet sayfasının, neredeyse %25’lik bir kısmı WordPress kullanmaktadır.
Ancak sistemin kullanımının kolay olması, aynı zamanda da dokunmamanız gereken şeylerle oynamanız için oldukça çekici bir alan yaratıyor. Üstelik de şirketinizin büyümesi, başarılı olması ve karlılığı için çok önemli olabilecek SEO adımlarını göz ardı etmenize ya da umursamamanıza da neden olabilir. Dolayısıyla tehlikeleri olduğundan da söz edebiliriz.
Bu yazı WordPress SEO’su için önemli olan her adımı anlatacak bir rehber olamasa dahi, sık karşılaştığım soruları içermesi sebebi ile size faydalı olacağını düşündüğüm bilgileri bir araya getiriyor. WordPress SEO’su ile ilgili bazı efsaneleri ve yanlış bilgileri düzeltecek ve karmaşıklaştırılan basitlikleri anlamanızı kolaylaştıracak bir rehber olacağı düşüncesindeyim.
Hayır, arama motoru optimizeli içerik yönetim sistemi diye bir şey mevcut değildir. WordPress’in arama motoru uygunluğu olsa bile, en iyi sonuçları almak istiyorsanız, hala manuel olarak SEO yapmanız gerekecektir. Sadece WordPress’e geçmeniz sitenizi Google’ın ilk sayfasına taşımaz elbette.
“SEO Uyumlu CMS” efsanesi yayılmaya devam ediyor çünkü CMS şirketleri bunu özel bir satış anekdotu olarak sunuyor. Bunu müşteri toplantılarında duyuruyorlar, gururla web sitelerine yazıyorlar, pazarlama araçlarında altını çiziyorlar ve konferanslarda bu şekilde konuşuyorlar.
Ve bu gerçekten de işe yarıyor!
SEO hakkında fazla teknik bilgiye sahip olamayan şirket sahipleri ya da yöneticileri çoğunlukla “ arama motoru optimizeli” ve “arama motoru dostu” arasındaki farkı bilmemektedir. Bir IT ekibinin yıllık maaşının toplamını bir CMS şirketine verenler ile karşılaştım. Peki, neden mi böyle bir şey yapıyorlar? Çünkü tüm SEO ihtiyaçlarının bu sistemler tarafından karşılanacağına inanıyorlar.
Üzücü olsa da ne yazık ki gerçekler bu şekilde değildir. WordPress size mükemmel bir başlangıç noktası sunar. Eğer nasıl yapılacağını biliyorsanız ve bir profesyonele güvenirseniz, paranızı da zamanınızı da boşa harcamadan sitenize diğer SEO maddelerini ekleyebilir ve ilerleme sağlayabilirsiniz.
Hayır, var!
SEO bir “hızlı ve kolay kurulum” işlemi gibi değildir. Bir düğmeye basarak başkalarının yoğun emekler sarf ettiği her şeyi halletmiş olmazsınız. “Kur ve bırak” yapmak mümkün değil. SEO işlemi böyle çalışmıyor. SEO devam eden pazarlama uğraşlarınızın içine geçmesi gereken devamlılık arz eden bir süreçtir.
Kaliteli bir çekiç tek başına bir ev yapamaz. Bunun gibi SEO’nun tüm dallarını karşılayabilecek bir WordPress eklentisi de bugün söz konusu değil! SEO eklentisini doğru şekilde kurmak sadece iyi bir başlangıç anlamına gelir ama unutmamak gerek ki sadece bir başlangıçtır. Resmin tamamına bakıldığında anlaşılır ki durum daha karmaşık ve kafa yorucu bir süreci işaret eder.
Sizin organik aramayı anlayan, SEO’nun satışlarınızı nasıl güçlendireceğini bilen ve masraflı hatalar yapmanıza engel olacak bir uzmana ihtiyacınız var. Bu kişi, mümkün olan en iyi sonucu alabilmeniz için sizinle uzun süreli olarak çalışabilecek birisi olmalıdır (her ay bu işlemleri yapabilecek maaşlı çalışanınız, danışman/ajans vb.).
Belki birkaç gerçek örnek anlamanızı daha da kolaylaştıracaktır:
• WordPress’i ya da bir eklentiyi yükselttiğinizde veya yeni bir eklenti veya tema yüklediğinizde, bu işlem web sitenizin mevcut kodunu değiştirecektir. Bu değişiklikler düzgün bir şekilde yapılmadığında ise sıralamanızda ciddi kayıplar yaşamanıza neden olabilir.
• Yeni eklentiler kurmanız, bilinçsizce yapıldığında sitenizin yavaşlamasına neden olabilir. Daha önce de bahsettiğimiz gibi site hızı Google’daki sıralamanız için en önemli etkenlerden birisidir ve bu tarz basit olarak tanımlayacağımız değişiklikler bile sıralamanızı büyük oranda etkileyebilir.
• Online satış yapan tüm işletmeler için içerik pazarlaması son derece önemlidir. İçeriğinizi SEO analizleri doğrultusunda belirli kriterlere göre düzenlemeniz ise muhtemel müşterilerinizi sitenize çekmek, ilgilerini arttırmak ve para harcayan müşterilere dönüştürmek için harikalar yaratabilir. Tek başına WordPress, bu içeriği yaratmanız için hangi anahtar kelimeleri kullanacağınız konusunda size yeterli bilgi veremeyecektir.
• Periyodik olarak SEO kontrolleri yapmak, sitenizin sürekli optimize ve değişen SEO ortamıyla eşit ve uyumlu olması için size fayda sağlayacaktır. Bir WordPress SEO danışmanına sahip olmak, organik ziyaretlerinizi arttıracaktır ve masrafınızı da defalarca karşılayacaktır.
Kendilerini diğerleri arasında gösteren yani daha fazla dikkat çeken iki tane SEO eklentisi var: All In One SEO Pack ve WordPress SEO By Yoast. İlki biraz daha popülerdir, sonuncusunun ise puanlaması biraz daha iyi olandır. (Ben All In One SEO Pack kullanıyorum)
Ama aklınızda bulunsun, SEO’ya bağlı olan başka eklentilere de ihtiyacınız olabilecektir. Mesela, analitik takip kodunuzu sitenizin tamamına eklemenizi sağlayacak olan bir eklenti gibi.
Hangi eklenti(ler)i kullanacağınıza karar vermeden önce, aklınızda bulundurmanız gereken sorular ve bazı önemli bilgiler ise şöyle:
• Uyum: Seçtiğiniz eklenti web sitenizde bulunan diğer araçlar ile uyumlu mu? Gelecekte de uyumlu olmaya devam edecek mi? Bu soruların cevpları ile ilgili tahmin yürütmeyin. Kesin olarak cevapları bulun ve emin olun.
• Destek: Geliştiricilerden ve diğer kullanıcılardan yeterli oranda teknik destek alabilecek misiniz? Destek forumlarını, incelemeleri ve eki kullanıcıların yolladığı geri bildirimleri okuyarak ölçümlerinizi yapmalısınız.
• Kullanım/Popülerlik: Eklenti ne kadar popüler? İndirme oranının yüksekliği, yaygın kullanımı ve size sorunlarınızı çözmede yardım edebilmesi önemlidir. Ayrıca fikirlerini sunabilecek tecrübeli kullanıcıların varlığı popülerlik göstergelerinden birisidir. Bu sebeple bu detaya da dikkat etmelisiniz.
• İlerisi İçin Geliştirme: Eklentiyi geliştiren ekip ya da şirketin sundukları, çözümleri, düzeltme ve güncelleme geçmişi iyi durumda mı? İsimleri sağlam olan themeforest ve codecanyon gibi profesyonel eklenti ve tema mağazalarından alım yapmanız, geçmişini araştıramayacağınız bilinmeyen bir siteden almanızdan çok daha iyidir.
Birçok etken var bu konu ile ilgili: Ücret, kurulum kolaylığı ve web server yönetimi ve çok daha fazlasından söz edebiliriz.
Eğer yeterli oranda kaynağınız, zamanınız varsa ve hostingle, güncellemelerle, veri yedeklemeyle, siteyi geri yüklemeyle, VPS ile ve geri kalan her şeyle uğraşacak yeterli beceriniz varsa iyi bir hosting seçeceğiniz kesin.
Eğer bu imkanlarınız yoksa, yönetici destekli WordPress hosting çözümlerinin, teknik, güvenlik, yönetim ve performans sorunlarınızı küçük bir ücret karşılığında karşıladığı hizmetini düşünebilirsiniz. Böylece size de işletmenize odaklanmanız ve içerik oluşturma gibi konular için geniş bir zaman kalıyor. Ayrıca geceleri daha rahat uyuyabilirsiniz de!
Blog hosting’i konusunda göz önünde bulundurmanız gereken diğer birkaç konu ise şöyle:
• Eklentiler İçin Destek: Bazı hosting sağlayıcıları belli başlı eklentiler için izin vermiyor. Bu durumun sizi etkileyip etkilemeyeceğini kontrol etmelisiniz.
• Yedekleme Ve Geri Yükleme: Bazı sağlayıcılar ise işlerin ters gitmesi durumunda içeriğinizi yedekler kısmından “tek tıkla” geri yüklemenizi sağlayacak ek hizmetler sunuyor.
• Deneme Alanı: Başkalarının görmesine gerek kalmadan kurma, test etme ve deneme yapabileceğiniz, daha sonra ise yayınlama seçeneğini kullanabileceğiniz bir alan olması sizin için harika olabilir.
• İtibar: Bazı sağlayıcılar dışarıdan mükemmel görünebilir ve güçlü bir marka imajı ile sizi etkileyebilir. Ancak düşük kaliteli hosting çözümleri sunmaları muhtemeldir. İleride sorunlar ile karşılamamak için araştırmalarınızı dikkatli yapmalı ve oldukça titizlenmelisiniz.
• Ortaklı Şirketlere Dikkat Edin: Yeni müşteriler getirmeleri için mevcut ortaklarına belli bir komisyon öneren şirketleri ölçmesi sizin açınızdan oldukça zor olabilir. Çünkü kullanıcı yorumları yanlı olabilmektedir ve çoğunlukla gerçeği yansıtmayan cinsten olmaktadır. Bu tarz tek taraflı yorumlara dayanarak seçim yaparken dikkatli olmalısınız.
• Uzmanlık: Bir hosting sağlayıcısı, WordPress çalışanı ya da bir satış uzmanı olabilir. Karar vermeden önce bu detayı da kontrol etmelisiniz. Yavaş web serverı veya hafife alınmış güvenlik sistemi gibi durumlar işletmenizin web sitesini kötü şekilde etkileyebilecektir.
Bu sorunun cevabı hem evet, hem de hayır.
WordPress’in harika faydalarında biri de ücretsiz temaların çok olmasıdır. Çoğu zararsız olan temalar, web sitesi ve PR blogları için harika seçimlerdir ama bazıları SEO konusunda zararlı olabilmektedir. Aşağıdakilere ise oldukça dikkat etmeniz gerekiyor bu noktada:
• Spam Linkler Var Mı: Bir link ağının parçası olan ve SEO taktiği olarak ücretsiz verilen bir WordPress teması, sizin organik görülme sonuçlarınızı ve SEO’nuzu kötü yönde etkileyebilecektir. Eğer linkleri kaldırmanıza izin verilmiyor ise bu tema ve şablonları kendi iyiliğiniz için kullanmamalısınız.
• Gelecekte Güncelleme ve Destek Olacak Mı: Ücretsiz temaların sadece birkaç tanesi kadar az bir kısmı, güvenlik sorunları ve ilerde olabilecek WordPress güncellemelerine karşı desteklenmektedir. Bu durum SEO konusunda zararlı sonuçlar doğurabilir.
• Diğer Kullanıcılar Ne Söylüyor: Geliştiricilerin iyi bir itibarının olup olmadığı ve güvenilebilir olup olmadıklarını belirlemede kullanıcı yorumları ve geribildirimler size yardımcı olabilir.
• Google’ın Kurallarını ve SEO Konusundaki En İyi Uygulamaları Kullanıyor Mu: Demo sitesinde hızlı bir kalite testi yapmalısınız ve Google’ın kurallarına uyuyor mu, mobil uyumlu mu, hızlı yükleniyor mu ve iyi kodlanmış mı gibi soruların cevaplarına bakmalısınız. Bu araştırma ileride hayal kırıklığı yaşamamanız için çok faydalı olacaktır.
• Kurulumu İyi ve Mobil Uyumlu Mu: En iyi temalar standartları takip edecektir ve en iyi uygulamaları kullanarak çekici görünecektir. Ayrıca düzgün kodlanmış olacaktır. Mobil uyumlu olmayan siteler SERP’lerden düşme riskini yaşamaktadırlar.
Mevcut bir şirket siteniz varsa ve yeni bir blog eklemek istiyorsanız bu çok iyi bir soru. WordPress’i nereye yüklemelisiniz? Hemen seçeneklere bir bakalım.
Yeni domainler daha çok etkinlik pazarlama ve ürün tanıtımı gibi kısa süreçli kampanyalar için uygun oluyor ama bloğunuzu yeni bir domain üzerinde sunmak da sizin için bir seçenek olacaktır. Asıl şirketinizin web sitesinde olduğu kadar SEO etkisi yaratamasanız da, tecrübeli bir SEO danışmanı sizin için, kitlenize etkili bir şekilde ulaşmanız konusunda yardımcı olabilir. Tabi bunu yapabilmesi için ve bir organik arama fiyaskosunu önlemek için pazarlama ajansınız ile geliştiricilerin omuz omuza çalışması gerekmektedir.
İçerik pazarlamacıları, hedef kitlenizin önemsediği konulara ve detaylara odaklanma sağlayarak, yaratıcı fikirlerin işe yarayıp yaramayacağını test ederek, sitenizin anahtar kelime stratejilerine uyumunu ölçerek ancak başarı şansınızı en üst seviyeye çıkarabilir. Bundan önce yeni bir domain isteyip istemediğinizi kendinize sormanız gerekiyor.
Eğer istemiyorsanız, bloğunuz bir altdomainde kurulabilir. Örneğin: blog.sizinsirketiniz.com
Kişisel tecrübeme göre söyleyebilirim ki, SEO için en uygun olanı bloğunuzu bir alt klasör olarak kurmanızdır. sizinsirketiniz.com/blog gibi.
WordPress’de, gönderilerinizi ve sayfalarınızı birden çok kategoriye ekleme imkanına sahipsiniz. Ama bu SEO’yu nasıl etkileyecek? Eğer dikkatli olursanız, çok da kötü etkiler ile karşılaşmazsınız.
Aynı gönderiyi birden çok kategoriye ekleyerek bir kaç farklı URL olarak görülmesini sağladığınızda elinizde olan şeyin adı kopya içerik olacaktır. Bu demek oluyor ki ya bunu yapmaktan kaçınmalısınız ya da Google’a hangi sayfadaki gönderinin asıl gönderi olduğu ve indeklenmesi gerektiği konusunda bilgi vermeniz gerekir. Bunu meta yönlendirmeler ve rel=cannonical kullanarak sağlayabilirsiniz.
Eğer içeriğiniz sadece bir URL’de yaşayacaksa da kopya içerik konusunda endişelenmenize gerek kalmayacaktır. Seçtiğiniz WordPress temasının kategorileri nasıl idare ettiği konusunda daha fazla bilgi almak için SEO danışmanınızdan detaylı bilgi alabilirsiniz.
H1 etiketlerini birden çok kullanmak kodlama ve tasarım açısından yanlış olmasa da SEO açısından tavsiye edilmemektedir. HTML5 bu uygulama için imkan veriyor ama insanlar bir sayfada çokça H1 etiketleri kullandığı zaman bu durum spam olarak görülebilir ve organik arama sıralamasını etkileyebilir.
H1’ı sadece ilk başlık için kullanmanızı tavsiye ediyorum, çünkü genellikle bu kısım sayfanın en önemli kısmı olmaktadır. Bu eski sözü aklınızda tutun mutlaka: Eğer her şey en önemli olansa, o zaman hiçbir şey değildir!
WordPress widgetları birbiriyle aynı olan içerikleri sidebar ve footer gibi birden fazla sayfada paylaşmayı kolaylaştırmaktadır. Bu SEO için tehlikeli ya da zararlı değildir ama faydası dokunduğu da çok nadir görülür.
WordPress widgetlarının daha akıllıca kullanılması, kullanıcılar için özel olarak hazırlanmış içerikleri bir sayfada sunmak için söz konusu olabilir. Bu durum daha fazla değer katar, kullanıcı dostudur ve gezinme deneyimini iyileştirir. Widgetları genel olarak şunları yapmak için kullanabilirsiniz:
• Bir topluluk uygulaması eklentisi(BuddyPress gibi) ile sosyal paylaşımları teşvik etmek için.
• Kullanıcıların resim veya video yüklemelerini mümkün kılmak için bir medya eklentisi.
• Yeni forum üyelerinin gönderilerini ve resimlerini eklemek için.
• Forumlardaki yeni içerik ve grupların daha kolay bulunmasını sağlamak için.
Bu tarz bir strateji, her site için aynı sistem ile iyi çalışacaktır. Söz konusu site köpek eğitimi ile ilgili de olabilir, seyahat ile ilgili de, arabalar ile ilgili de. WordPress widgetları muhtemel kitlenizi mevcut kitlenizin oluşturduğu içeriklerle hedefleyerek onlarda katılmaları ve daha fazla aktif olmaları için teşvik edici bir etki yaratacaktır. Basit bir tanım ile işletmeniz için vitamin takviyesi gibi işlev görüyorlar.
• Ziyaretçi sadakatini sağlayacaksınız ve arama motorlarının sayfanızın ne ile ilgili olduğunu anlamalarını kolaylaştıracaksınız.
• Kullanıcıları memnun edeceğiniz için Facebook beğenileri ve tweetler alma şansınız da çok daha yüksek olacaktır.
• Ayrıca forumlar ve gruplardaki yeni içeriklerin, hem arama motorları hem de ana sayfadaki kullanıcılar tarafından daha kolay bulunmasını sağlama imkânınız da var.
Buradan SEO adına çıkarılması gereken temel ders şudur: Amaç birçok yeni şeyi veya daha geniş kapsamlı içeriği eklemek değil, gösterilen içeriği o URL’de tartışılan konuya indirgemek. Ne kadar azsa o kadar iyi. Sizi işletme hedeflerinize yakınlaştırmayan fazlalığı göz önünden kaldırmalısınız.
Bu söze dikkat edin: %100 alakalı olmayan sitenin tamamını kapsayan linkler konusunda dikkatli olun. Konuya odaklanın. Eğer link konuyla alakalı değil ise kaldırın gitsin.
WordPress’i diğer dillerde kullanabilseniz de, her zaman hedef kitlenizin dilinde kullanmanız gerekiyor. Bu, daha iyi, daha zengin ve daha katılıma davetkâr bir kullanıcı deneyimi sağlayarak SEO’nuzu geliştirici etki yaratıyor.
WordPress çevresi bu aracı zaten birçok dile çevirdi bile. Herhangi bir kodlama veya teknik yeteneğiniz olmasa dahi kurulumunuzu yönetici panelinden düzenleyebiliyorsunuz.
Web sitenizde farklı dilleri karıştırmak iyi bir kullanıcı deneyimi olmayacağı için tüm WordPress eklentilerini kendi dilinize çevirdiğinizden de emin olmalısınız. Satın almadan önce bir eklentinin çeviri uyumlu olup olmadığına dikkat edin. Böylece Poedit gibi bir program kullanarak çeviri yapabilirsiniz. Bu programı yüklediğiniz tüm WordPress temaları için uygulayabilirsiniz. Bu durum özellikle şirketinizi farklı pazarlara, ülkelere ve bölgelere tanıtmak istediğinizde çok önemlidir.
IP yer belirlemesinden ise kaçının. Çünkü çoğu kullanıcı proxy sunucuları ve VPN kullanarak faklı bölgedeymiş gibi görülebilirler. Dilleri de otomatik olarak değiştirerek kullanıcının kafasında karmaşaya neden olmamalısınız.
Umarım bu pratik SEO önerileri size faydalı olabilmiştir. Kendi tecrübelerime dayanarak popüler olanlara odaklanmaya çalıştığımı söyleyebilirim. Paylaşmak istediğiniz öneriler ya da sormak istediğiniz sorular varsa, bunları bizimle paylaşmaktan çekinmeyin. Lütfen aşağıdaki yorum bölümünü kullanarak görüşlerinizi bizimle paylaşın.
Hayallerinizi gerçeğe dönüştürüyoruz.