Category Archives: Dijital Pazarlama

dijital-pazarlama-plani

İşletmeniz İçin Gerekli Olan Dijital Pazarlama Planını Nasıl Oluşturmalısınız?

Bir işletme sahibi olarak, yeni müşteriler kazanmak için en iyi pozisyonda olduğunuzdan emin olmak istersiniz. Bunu yapmak için ise en iyi yollardan biri, bir dijital pazarlama planı başlatmanızdır.

Online pazarlama demek, Facebook’a katılarak bir web sitesi oluşturmaktan (bu iki faktör çok önemli birer uygulama olsa da) çok daha fazlası anlamına gelir. Ayrıca bu bütçenizi aşmak zorunda kalmadan markanızı tanıtabilmeniz ve kolayca analiz yapabilmeniz demek oluyor.

Sizin de bir dijital pazarlama planı başlatmak için şimdiden kalbiniz çarpmaya başladı mı? Şanslısınız ki bu iş sandığınızdan çok daha kolay. Başlangıç yapmanız için size basit bir rehber sunalım:

Hedeflerinizi Belirleyin!

Dijital pazarlama planınızı oluşturmaya başlamadan önce ilk yapmanız gereken, henüz belirlemediyseniz işletmeniz için ana hedefi belirlemenizdir. İlerlemeyi hedefleyen bir plana sahip olduğunuzda, spesifik olarak göstereceğiniz uğraşın paranızı ve zamanınızı harcamaya değer olup olmadığını anlayabilirsiniz. Örneğin, “X durumu hedefinizi yakalamanızda size yardımcı olacak mı?” sorusu karşısında eğer cevabınız “hayır” ise, alternatif bir planı göz önünde bulundurmanız gerekebilir.

Açık olarak söz konusu olan bir hedef, aynı zamanda başarınızı ölçmeniz için de bir doruk noktası verecektir ve bu da ilerlemenizi ölçmenizi kolaylaştıracaktır. Eğer hedeflerinize giden yolda önemli bir ilerleme kaydetmediğinizi görüyorsanız geliştirmeniz gereken ve daha fazla yoğunlaşmanız gereken alanlar olduğunu hemen görebilirsiniz.

Örneğin, bir spor hocası ulaşılması mümkün olan şu hedefleri koyabilir kendine: Web sitemden 2016 yılının sonuna kadar 20 yeni müşteri kazanmak istiyorum.

Bu durumda sırf yeni bir plan oluşturmak bile birkaç devam sorusunu ortaya çıkaracaktır:

• Dönüştürme oranını arttırmak için web sitemi nasıl düzenleyebilirim?
• Online erişimimi nasıl arttırabilirim?
• Umut vaad eden müşterileri besleyerek mutlu müşterilere nasıl dönüştürebilirim?

Bu yolla, koyduğunuz hedef ilerleme sürecinde sizin için adeta bir fener görevi görecektir.

Hedef Kitlenizi Belirleyin

Müşterilerinizle dijital yollarla iletişime geçmeden önce, hedef kitlenizi belirlemek için biraz zamana ihtiyacınız olacak. Diğer bir deyişle, ürün veya hizmetinizden en fazla fayda sağlayabilecek insanları belirlemek için biraz kafa patlatmanız gerekecek.

Örneğin, çocuk kitapları satan yerel bir kitapçı iseniz, iki hedef kitleniz olabilir: Kitapları okuyacak olan çocuklar ve onları satın alacak olan yetişkinler.

Bu durumda işleri ilerletmek için, hedef kitlenizi oluştururken kendinize sorabileceğiniz birkaç soru şöyle olabilir:

• Yaş grupları nedir?
• Hedefleri nedir?
• Harcamalarını kimler etkiler?
• Markanızla(ve rakiplerinizle) nasıl etkileşime geçmek istiyorlar?
• Sizden ne istiyorlar? Onların hangi sorununu çözüme kavuşturuyorsunuz?

Kiminle konuştuğunuzu bir kere bildikten sonra, onlarla iletişime geçmeniz için yollar bulmanız da daha kolay hale gelecektir.

Hazırlanın

Şirket Web Sitesi

Arılar için kovanlar ne anlama geliyor ise şirketler için de web siteleri o demektir. Kısacası şirketiniz hakkındaki bilgilerin merkezidir.

Küçük işletme sahiplerinin %52’si bir web sitesine sahip olmadığı için, bir web sitesi öne geçmek için harika bir fırsattır. Bu, her işletme için zorunlu olan bir ihtiyaç olarak tanımlanabilir. İster sıfırdan başlıyor olun, ister web sitenizi güncelliyor olun aşağıdakileri aklınızda tutmayı unutmayın:

Web Sitenizin Tasarımı

Web sitenizin tasarımı dikkat çekici olmalıdır ve tasarım kullanışlılık arz etmelidir. Tasarım markanızın renkleriyle uyumlu olmalıdır, hem de kullanıcıların gözlerine güzel gelecek şekilde tasarlanmalıdır.

SEO

Web sitenizin tüm sayfalarına, sizinle ilgili olarak arama yapılabilecek tüm kelimeleri dâhil edin. Anahtar kelimeler arama motorlarının ve arama yapan kişilerin sizi bulmasını kolaylaştıracak en önemli unsurlardır.

İçerik

Web sitenizin ana sayfası sizi yansıtmalıdır. Ana sayfanız işletmenizin ne üzerine olduğunu açık bir şekilde göstermeli ve ziyaretçilerin sizinle iletişime geçmesini de kolaylaştıracak niteliğe sahip olmalıdır. İçerikleri düzenli şekilde güncelleyerek yeni ve doğru olduklarından da emin olmalısınız.

Web Sitenizin Mobil Uyumluluğu

Mobil cihazlar(akıllı telefon ve tabletler) Türkiye’deki internet kullanımının %70’ine denk gelmektedir. Bu yüzden de web siteniz mobil uyumluluğa sahip olmalıdır. Ekranı ikiye bölen bir web sitesini ziyaret etmekten daha üzücü başka bir şey olamaz.

Email

Web sitenizi veya işletmenizi ziyaret eden müşterilerle iletişimde kalmak için kolay bir yol mu arıyorsunuz? E-mail sizin için harika bir seçenek! Yeni müşteriler kazanmak için Facebook ve Twitter’dan 40 kat daha iyi olmasının yanı sıra, e-mail kolayca ölçülebilir bir yöntemdir ve yüksek geri dönüşler sağladığı da bilinen bir gerçektir.

Bereketli bir e-mail pazarlama kampanyası için zamanınız olup olmadığından emin değil misiniz?

Bir e-mail hizmeti sunucusu ile kampanyanızı otomatik bir hale getirerek iletişimi çocuk oyuncağına dönüştürebilirsiniz. Yani zaman harcamadan bu uygulamayı gerçekleştirebilirsiniz. Yeni aboneler kazanmak için web sitenize bir kayıt formu yerleştirmeniz çok önemlidir ve harika e-mail içeriği ile de güncel bir şekilde devam edebilirsiniz.

Müşterilerinize internet dışında da ulaşmak için ise kasanızda bir kayıt formu bulundurabilirsiniz. Bunu bir akıllı telefon veya tablet gibi akıllı bir cihaz kullanarak da yapabilirsiniz, eski usulle kâğıt kalem kullanarak da yapmanız mümkün.

İçerikleriniz ürün güncellemelerini de içerebilir(öne çıkan ya da indirimde olan ürünler vb.) yaklaşan indirimleri de. Markanıza dair müşterilerinizin haberdar olmak isteyecekleri her şey içeriğin bir parçası olabilir.

İşletmeniz İçin Sosyal Medya

Facebook ve Twitter gibi sosyal medya platformlarında aktif olarak yer almak, düşük maliyetlerle müşterilere ulaşmak ve marka bilinci yaratmak için harika bir yol olmaktadır.

Her işletme sahibinin gerçekçi hedefler belirlemesi her ne kadar önemli olsa da (5.000 takipçi sahibi olmak yıllar alabilir), unutmayın ki sosyal medya, takipçileriniz ile etkileşim için ne kadar zaman harcarsanız, o kadar iyi geri dönüş alırsınız.

Yarışmalar, faydalı ipuçları ve de indirim kodları takipçilerinizin sosyal medyada etkileşime geçmelerini cesaretlendirmek için mükemmel birer yöntem olacaktır. Erişiminizi daha fazla arttırmak için ise ücretli reklamları ve öne çıkarılmış gönderiler gibi yolları değerlendirebilirsiniz.

Sosyal medya hesaplarınızı kurduğunuzda, online işletme listelerine katılmayı da sakın unutmayın(Google+, Bing, Yelp vb.). Bu şirketinize olan güveni arttıracak ve daha fazla güvenilir bir imaj kazandıracaktır. Ayrıca insanların işletmeniz hakkında daha fazla bilgi almasını sağlayacaktır.

Tüm platformlarda müşteri geri bildirimlerini iyi yönettiğinizden emin olmalısınız. Özellikle de olumsuz olan bildirimlere özel bir özen göstermelisiniz. Bu durum işletmenizin itibarını sağlarken bir yandan da müşterilerinizin aradıkları kişisel etkileşimi de elde etmeleri için önemlidir.

Blog Yazın

Sağlıklı ilişkileri sürdürebilmek için güven en önemli unsurdur ve marka-müşteri ilişkileri de bu kurala bağlı olarak gelişir.

Yıllar önce pazarlama tek şeritli bir yol olarak tanımlanırdı. Markalar tüketicilere neyi neden almaları gerektiğini söylerdi. Ama günümüzde, güç yön değiştirdi ve artık tüketicilerin elinde. Bir markanın hayatlarında nasıl bir yere sahip olduklarına müşteriler kendileri karar veriyor. Bu kararın büyük bir kısmı da güvene dayanıyor.

Sosyal medya markanızın güvenilirliğini göstermek için harika bir yer olarak tanımlansa da, müşterilerinizle yeni ilişkiler oluşturmak için başka yollara da ihtiyaç duyacaksınız. Bunlardan biri de şirketinizin web sitesindeki blog sekmesi olacaktır.

Tüketicilerinizin hayatını kolaylaştırmaya odaklanan içerikler üretmeli, güvenilir bir marka oluşturma yönünde çalışmalısınız ki verim alabilesiniz. Kitlenizle derin bir bağlantı kurmaya odaklandığınızda, sadece satış yapmaktan fazlasını elde ettiğinizi göreceksiniz: Sizden alışveriş yapanlara ve markanıza sadık kalanlara değer verdiğinizi göstereceksiniz. Bu da size harika geri dönüşler sağlayacaktır.

Yayınlama Takvimi

Microsoft Word’ü açmadan önce, ilk olarak bir yayınlama takvimi oluşturun. Neden mi? Çünkü yazacak bir şeyler bulmak için haftada üç ile beş kez kafa yormak düşündüğünüzden daha zor olacaktır, özellikle de yazacağınız anda düşünüyorsanız bu oldukça zaman alacak bir işlem haline gelir.

En azından üç aylık içerik planınızı içerecek bir yayınlama takvimi ile ileriyi düşünerek çalışabilirsiniz ve düzenli bir yayınlama alışkanlığı edinebilirsiniz.

Planlama yaparken göz önünde bulundurmanız gerekenlerden bazıları da yaklaşmakta olan yerel etkinlikler, seminerler, tatiller ve işletmenizle alakalı olan diğer ilgili etkinliklerdir. Bunların yanında blogunuz için fikirleri zamanlamanın yanında, sosyal platformlar, e-mailler ve bültenler için de içerik planlamanız gerekebilir.

Analiz Edin

Dijital Pazarlama planı geliştirmek ve bu planı ilerletmek için bir çok harika yolu inceledik ama işletme büyümesini gerçekten etkileyip etkilemediğini nasıl anlayacaksınız?

Dijital Pazarlama çabalarınızın geri dönüşüm oranlarını belirlemek için, web sitenizin etkinliğini, sosyal varlığınızı ve genel olarak içerik etkinliğini ölçmek için kesinlikle analitik takip yapmalısınız. Her ay inceleme yapmak için bir günü seçebilirsiniz, bu yeterli olacaktır. Bu istatistikler dijital pazarlama stratejinizin sağlığını ölçmek için ve hangi yönde ilerlediğini anlamak için büyük önem taşıyacaktır.

Geliştirmeler Yapın

Raporlarınızı elinize aldıktan sonra, bunları pazarlama stratejinizin güçlü ve zayıf yönleri konusunda bilgi edinmek için kullanabileceksiniz. Geliştirme ihtiyacı bulunan zayıf yönleri ya da çalışmalarınızı devam ettirmeniz gereken notaları fark edebileceksiniz.

Unutmayın, hiçbir yöntem kısa sürede sonuçlanmaz. Online ilişkilerinizi ilerletmek için her zaman geliştirmeye ve yenilemeye ihtiyaç duyacaksınız. Sürekli bir çalışma içerisinde olacaksınız.

dijital-pazarlama-hatasi

Kaçınmanız Gereken 8 Dijital Pazarlama Hatası [İnfografik]

Günümüz iş dünyasında şirketler hangi alanda faaliyet gösterirse göstersinler gelişmek, büyümek ve yeni hedef kitlelere ulaşmak istiyorlarsa internette var olmak zorundalar. Markaları internette pazarlamak kolay bir iş olmamakla beraber işi profesyoneline emanet etmekten de kaçınmaktalar.

Ürünlerini internette pazarlamak isteyen girişimciler sık sık bazı klasik hataları yapıyorlar. Bizde bu hatalardan kaçınmanız için sizlere bir infografik hazırladık.

sosyal-medyada-en-yaygin-8-hata

Dijital Pazarlama Hakkında Daha Detaylı Bilgi Almak için ücretsiz e-bülten aboneliğinizi başlatabilirsiniz.

Bu yazıyı beğendiyseniz paylaşabilirsiniz…

google-analytics

Google Analytics 360 Suite ile Kurumsal Çözümler

Google, 15 Mart 2016 Salı günü analytics bloğunda Google Analytics 360 Suite’i resmen tanıttı! Google Analytics 360 Suite  AdWords ve DoubleClick ile entegre edilebilir 6 üründen oluşuyor. Ayrıca işletmelere kullanıcıların çevrim içi ve çevrim dışı tüketim alışkanlıkları konusunda daha net bir resim oluşturabilmesini sağlayabilecek. Konuyu daha iyi anlayabilmek adına paylaşılan blog yazısını birebir çevirmeye gayret ederek sizlerle paylaştık. İşte detaylar…

Çok Ekranlı Bir Dünyaya Kurumsal Seviyede Çözüm “Google Analytics 360 Suite”

Hayatlarımız küçük anlarla dolu: Bir mağaza bulmak istediğimizde, bir şey almak istediğimizde veya her türlü isteklerimize ve ihtiyaçlarımıza cevap aradığımızda en yakın cihaza yöneldiğimiz gaye dolu anlar. Bu anlarda, günümüz tüketicisi ne yapacağına, nereye gideceğine ve ne satın alacağına karar veriyor.

Pazarlama veya analitik sektöründeyseniz, bu tüketici davranışının müşteriye doğru zamanda, doğru mesajla ulaşmak için yeni fırsatlar ortaya çıkardığını biliyorsunuz. Aynı zamanda, müşterinin yolculuğunun tamamını görüp bir mantığa bağlamak hiç bu kadar zor olmamıştı.

Bu yüzden Google Analytics 360 Suite’i sunuyoruz, kurumsal pazarlamacılar için özel olarak hazırlanmış, birbiriyle bütünleşmiş veri ve pazarlama analitiği ürünleri içeren bir set. Doğru öngörüleri alıp ve sonrasında markanızı tüketici için kullanılır kılmak her şey tüketicinin andaki davranışıyla başlıyor.

Google Analytics 360 Suite bize çok büyük bir ‘işte bu’ anı yaşattı. Mobil uygulamamızı kullanıma sunduğumuzda sigorta fiyatlandırması sağlıyordu. Ama elimizdeki veriye baktıktan sonra insanların satın almaya çalıştıklarını gördük. Bu yüzden, mobil stratejimizi elektronik satışa kaydırdık. Google bize fark yaratma olanağını verdi.”

– Pawan Divakarla, Progressive şirketinin Analitik Müdürü.

Kullanımı Kolay Modern Ölçüm Araçları

 Analitik platformlarını kullanan tecrübeli pazarlamacılar satış hedeflerini tutturmada meslektaşlarından üç kat daha başarılı oluyorlar. Kurumsal pazarlamacıların geçmişten beri bize pazarlama analitik araçlarından daha fazlasını beklediklerini söylemeleri şaşırtıcı değil. Bir çok araç ihtiyaçlarla başa çıkamıyor: Kullanımları çok zor, yeterli iş birliği yetenekleri yok, kötü şekilde entegre edilmişler, ve bulunması zor ustalık gerektiriyorlar.

Birkaç yıl önce, Google mühendisleri Google.com’la internet aramalarını kolaylaştırdığımız gibi pazarlama analitiklerini kolaylaştırmak için yola çıktılar. Günlük milyarlarca aramayı idare etmemizi sağlayan —kullanıcılar daha yazmayı bitirmeden sonuçlar veren — altyapıyla kurumsal pazarlamacılara aynı hizmeti vermek için yola çıktık.

Biz sistemi kurarken kurumsal pazarlamacılar da neye ihtiyaçları olduğunu bizimle paylaştılar:

  • Müşterinin tam dolaşımını görmek. Pazarlamacılar tüm temas noktalarında, cihazlarda ve kanallarda gerçekte neler olduğunu görmek için tam görünürlük ve içeriğe ihtiyaç duyuyor.
  • Sadece daha fazla veri değil, fark yaratabilecek bilgiler. Pazarlamacıların ellerindeki verinin kendileri için mantıklı olması açısından devasa bilgisayar gücüne, veri bilimine ve akıllı algoritmalara ihtiyaçları var. Diğer bir deyişle, fark yaratmak için gereken bilgileri bulmalarını kolaylaştırmak ve işin ağır kısmını yapacak sistem içerisine kurulmuş yapay-zekâ.
  • Organizasyonunuzla daha iyi paylaşımın mümkün kılınması. Pazarlamacılar, (daha iyi çapraz fonksiyonlu amaçlar yaratmak ve daha zekice kararlar verilmesi için) fark yaratacak bilgileri herkese ulaştırmayı ve tüm şirketin bunlardan haberdar olmasını sağlamak için çabalıyorlar.
  • Doğru kişilere çekici deneyimlerin ulaştırılması. Pazarlamacılar markalarını bir an önce tüketiciler için kullanışlı yapmak istiyorlar. Bir çok Google teknolojisiyle entegrasyon sonrası paket ürünler sadece bir arada iyi çalışmakla kalmayarak; AdWords, DoubleClick ve 3. Parti platformları ile de iyi bir şekilde çalışıyor, bu da pazarlamacıların anlık aksiyon alarak iş etkisini artırmalarını sağlıyor.

 

Google Analytics 360 Suite bu ihtiyaçlara cevap verebilmek için kuruldu. Güçlü set ürünleri bir arada çalışıyor ve düzenli bir kullanıcı deneyimi, ürünler arası veri entegrasyonu ve artı hizmetler sunuyor. En basit haliyle: Tam bir ölçüm platformu.

Google Analytics 360 Suite’deki entegrasyonları kullanarak her şeyi pürüzsüz sadece bir platformda idare edebiliyoruz.” Khoi Truong, L’Oréal Kanada Analitik ve Medya Yöneticisi.

Google Analytics 360 Suite, dördü yeni olmak üzere altı ürünle yüklü olarak bir organizasyondaki veri ve fark yaratacak bilgilerin paylaşımını sağlayan kullanımı kolay araçlar sunuyor.

  • Google Audience Center 360(beta). Bu güçlü veri yönetim platformu pazarlamacıların müşterilerini daha iyi anlamalarını ve kanallar, cihazlar ve kampanyalarla onlar gibi daha fazla bulmalarını sağlıyor. Google ve DoubleClick ile doğal entegrasyonla birlikte üçüncü parti veri sağlayıcılara, Talep-Yönlü Platformlara ve daha fazlasına da açık.
  • Google Optimize 360(beta). Bu web site test ve kişiselleştirme ürünü pazarlamacıların daha iyi deneyimler sunmalarını sağlıyor. Pazarlamacılar tüketicilere sitelerinin varyasyonlarını gösterebilir ve her kitle için özellikli olarak ayarlanmış versiyonları seçebilirler.
  • Google Data Studio 360(beta). Tüm set ürünlerinden ve diğer veri kaynaklarından gelen verileri güzel, interaktif raporlara ve gösterge panellerine dönüştüren yeni bir veri analizi ve görselleştirme ürünü. İçeriğindeki gerçek zamanlı iş birliği ve paylaşım Google Dokümanlar teknolojisine dayanıyor.
  • Google Tag Manager 360. Endüstri lideri etiket yönetimi programımızdan inşa edilen bu ürün kurumsal pazarlamacıları güçlendirerek daha hızlı hareket etmelerini ve kararlarını güvenle vermelerini sağlıyor. Site bilgisi (Tüm o küçük kod parçaları) ve güçlü API’ler toplamak ve veri doğruluğunu ve düzenli iş akışını sağlamak için basit bir yol sunuyor.
  • Google Analytics 360, önceki adıyla GA Premium, yatırımlar büyümeye devam ettikçe önümüzdeki aylarda heyecan verici yeni kabiliyetler sunacak. Pazarlama etkisini yürütmek için bütün temas noktalarından gelen müşteri verilerini analiz edecek ve reklam ürünlerimizle entegre edecek.
  • Google Attribution 360, önceki adıyla Adometry, reklamcıların pazarlama yatırımlarını değerlendirmesi ve bütçelerini güvenli oynatmaları için sıfırdan tekrar inşa edildi. Pazarlamacılar tüm kanallar, cihazlar ve sistemler arasındaki performansı analiz ederek en etkili pazarlama karışımını elde edebilirler.

Google-Analyicts-360-Suite-screenshot

Google Medyanız ile Daha Fazlasını Başarın

Google Analytics 360 Suite bir çok üçüncü-parti veri sağlayıcı ve platformla entegrasyon sunuyor. Aynı zamanda Google AdWords ve DoubleClick Digital Marketing hemen bağlanıyor. Bu, pazarlamacılar birden fazla kaynaktan(web site datası, izleyici datası, müşteri datası v.b.)  elde ettikleri verilerini kullanarak reklamlarını insanlarla daha alakalı olacak şekilde düzenleyebilirler anlamına geliyor.

 

Google Analytics 360 Suite DoubleClick’le direkt bağ kuruyor(Bu bizi bir adım ileri taşıyor).

Artık medyamı web sitesi kullanıcılarının davranışlarına(ne satın aldıkları gibi) göre kişiselleştirebiliyorum” –Khoi Truong, L’Oréal Kanada’da Medya ve Veri Optimizasyonu Yöneticisi

 

Google Analytics 360 Suite Ne Zaman Kullanıma Çıkacak?

Yeni ürünlere(Audience Center360, Optimize 360, Data Studio 360 ve Manager 360) sınırlı BETA olarak bugün itibariyle erişilebilir. Eğer Google Analytics Premium ve Adometry müşterisiyseniz, ürünlerin önümüzdeki aylarda adlarının değiştiğini göreceksiniz ve yeni betalara katılmanız uygun görüldüğünüzde biz size haber vereceğiz.

Bu, kurumsal pazarlama analitiklerinde devam geliştirmemizin sadece başlangıcı ve daha fazlasını paylaşmak için sabırsızlanıyoruz. Bu sırada, daha fazla bilgi için sitemizi ziyaret edin veya direkt olarak müşterilerimizden dinleyebilirsiniz.

 

 

Dijital Pazarlama Hakkında Daha Detaylı Bilgi Almak için ücretsiz e-bülten aboneliğinizi başlatabilirsiniz.

Bu yazıyı beğendiyseniz paylaşabilirsiniz…

google adwords

Google Adwords Maliyetleri Arttı mı?

 

Google Adwords Güncellemesi ile Önemli Bir Değişikliğe İmza Attı!

Google, Adwords ile ilgili çok önemli bir değişikliğe imza atarak bugüne kadar arama sonuçlarının sağında çıkan reklamları küçük bir istisna ile kaldırdı. Google üst reklam alanını 4’e çıkarırken alt kısımdaki sayfa sonu reklam alanını 3 adet olarak belirledi.

Gelelim istisna kısmına… Ürün listeleme reklamları (PLA) ve Knowledge Panel’deki reklamlar. Yani bu formata ait reklamlar hala sağ tarafta görünmeye devam edecek gibi görünüyor.

Google, mobil arama sonuçları sayfasının yalnızca tepe bölümünü reklam alanı olarak kullanıyor. Aslında bu değişikliğin masaüstüne uyarlanması mobilden yapılan aramaların ağırlık kazanmasıyla yakından ilgili.

google-adwords

(PLA) Ürün Listeleme (Google Alış-Veriş) Reklamları ile Daha Sık Karşılaşacağız

Son yıllarda mobil aramaların masaüstü aramaların önüne geçtiğini düşündüğümüzde Google’ın böyle bir değişiklik yapması sürpriz değil. Çünkü sağ taraftaki reklamlar tıklanma oranları göz alındığında, boş bir metin kalabalığı ve görüntü kirliliğinden başka bir şey değildi. Bu düzenleme ile Ürün Listeleme Reklamları’nın daha fazla görüntülenmesi sağlanarak e-ticaret platformuna daha fazla katkı yapmaya çalıştığı düşünülebilir.

Tıklama Başına Reklam Maliyetleri Değişecek mi?

Güncellemeden önce hem sağ hem sol kısımda bir çok reklam mevcutken şimdi ise 4 üste 3 de altta toplam 7 metin reklam yayınlanabilecek. İşte bu durumda reklam verenler arasındaki rekabet daha da kızışacak ve CPC maliyetleri giderek artmaya başlayacak. Aslında işin özeti Google bu durumdan en karlı çıkan taraf olacak.

SEO Çalışmaları Daha da Önemli Bir Hal Alacak!

Bu sonuca nereden varıyorum diye soracak olanlar için ise cevabım tamamen kullanıcı algısı ile olacak. Arama sonuçlarında sağ taraftaki reklamlar aktif iken kullanıcı odağı daha dağınıktı. Böylelikle kişi daha fazla reklam içeriği ile temas kurduğunda organik arama sonuçlarına tıklama yüzdesi biraz daha düşük olabiliyordu. Şimdi ise SEO başarısı olan sayfalar ile daha fazla temas sağlanacağından organik trafik daha da artmış olacak.

İkinci ve en önemli kısım ise firmalar üstteki ilk 4 sırada görüntülenebilmek için mecbur CPC ücretlerini arttırmak durumunda kalacak ve Adwords maliyetlerini biraz daha şişirecekler. İlk 4’e girmek de oldukça maliyetli hale geldiğinde daha az maliyetli SEO çalışmalarının değerinin daha da artacağını düşünüyorum.

Dijital Pazarlama Hakkında Daha Detaylı Bilgi Almak için ücretsiz e-bülten aboneliğinizi başlatabilirsiniz.

Bu yazıyı beğendiyseniz paylaşabilirsiniz…

google contributor

Google Contributor Devri Resmen Başladı!

Google web yayıncılarının AdSense’e alternatif olarak kullanabilecekleri, Contributor isimli yeni hizmetinin piyasaya çıktığını duyurdu.

Google, internet masraflarını karşılamak için reklam haricinde farklı yollar arıyor. Contributor isimli bu program, kullanıcıların aylık cüzi bir ücret vererek programa katılan internet sitelerini reklamsız gezmelerini amaçlıyor. İngiltere’de bir video reklam platformunda yapılan araştırmada, kullanıcıların interneti tamamen reklamsız gezmeleri için yıllık 232,24 dolarlık masraf yapmaları gerektiğini ortaya koydu. Peki bu değer nasıl bulundu? İngiltere’de toplam dijital reklam harcamasının, toplam internet kullanıcı sayısına bölünmesi ile bu sonuç ortaya çıkmıştır.

Kullanıcıların neredeyse hepsi ise para vereceklerine reklamlara tahammül edeceklerini söylediler.

Google Contributor programı ile kullanıcılardan ayda 1 – 3 dolar kadar para vermeleri karşılığında programa dahil olan internet sitelerini reklamsız kullanabileceklerini söylüyor.  Toplanan paranın bir kısmı Google’a, bir kısmı ise programa katılan internet sitelerine gidecek.  Google hesapları ile programa dahil olan kullanıcılar reklam alanlarında sadece bir teşekkür ibaresi görüyor..

Contributor Nasıl Çalışır?

Contributor web sayfalarındaki reklamlar için reklamı veren üçüncü taraflar yerine ziyaretçilerin ödeme yapmasını sağlıyor. Contributor vasıtasıyla ziyaretçiler an itibarıyla mevcut üç seçenekten birini tercih ederek aylık katkı seviyesini belirleyebilecek. Contributor’a aylık 2, 5 ve ya 10 dolarlık abonelik alarak düzenli olarak ziyaret edilen web sitelerine katkıda bulunulabilecek.

Yani, Google AdSense çalıştıran web sitelerinden biri ziyaret edildiğinde Contributor bu sitenin ziyaretçinin favori sitelerinden biri olup olmadığını kontrol edecek ve ziyaretçi adına reklam alanları için teklifte bulunacak. En yüksek teklifi veren kullanıcıya bundan sonra AdSense reklamı gösterilmeyecek. Kısacası, daha çok para veren, daha az reklam görecek.

pazarlama

Gerçek Zamanlı Pazarlama Nedir?

Günümüz çağının trendlerine ayak uydurabilmek ve bütünsel bir pazarlama iletişimi stratejisi geliştirmek için birçok farklı iletişim kanalının doğru zamanda doğru içerikle doğru tüketici kitlesine iletilmesi önemli bir hal aldı. Bu durumda ödenmiş medya (paid media), edinilmiş medya (owned media) ve kazanılmış medya (earned media) kanallarının bu amaca ulaşmak için ihtiyaçlar dahilinde kullanılması önem arz ediyor. Öncelikle bu 3 farklı pazarlama iletişim kanalını tanımlayalım ve sonra bu türlerin iletişim stratejisine ve iletişimin amacına sağladığı faydaları tartışalım.

Ödenmiş medya, iletişim stratejisi içerisinde tüketicilere yapılan dolaylı ve tek yönlü bir iletişim türü olarak tanımlanabilir. Ödenmiş medyada ilk akla gelen mecralar televizyon, radio, basılı medya, internet reklamcılığı, direkt mesaj gönderimidir. (sms ve e-posta gibi) Ödenmiş medyadaki iletişim kanalları markaların mesajlarını tüketiciye iletmesinde ilk adımı oluşturur ve diğer mecraların doğru kullanılmasına temel teşkil eder. Örneğin televizyonda ve radyoda yayınlanan bir kampanya mesajının, basılı mecralar, internet reklamları, sms ve e-posta gibi iletişim kanalları ile tüketicilere ulaştırılması pazarlama iletişim stratejisinin ilk adımıdır ve gerçek zamanlı pazarlama için de altyapı oluşturur.

Gerçek zamanlı pazarlama ödenmiş, edinilmiş ve kazanılmış iletişim kanallarının düzenli olarak ve doğru zamanda kullanılması, ilgili içerik üretilmesi ve bu kanallar üzerinden doğru zamanda ve doğru mesajın paylaşılması için kullanılmasıdır. Mesaj ilgili ve doğru iletişim kanalları üzerinden paylaşıldığında, hedef tüketiciler arasındaki etkileşimi ve yayılması da olasıdır. Gerçek zamanlı pazarlamanın ve iletişim stratejisinin başarıya ulaşması için tüketici hedef kitlenin doğru tanımlanması, tüketiciye bir değer ve fayda sağlaması (Gerçek zamanlı pazarlamada bu fayda var olan durumun doğru analizini, marka ile etkileşim kuracak düzeyde ilgili ve zamanında içerik üretilmesini ve paylaşılmasını ifade eder.) gerekir.

Edinilmiş medya markanın sahip olduğu internet sitesi, sosyal medya kanalları gibi mevcut durumda tüketiciyle iletişime geçilebilen, çift yönlü içerik paylaşılabilen ve tüketiciyle etkileşim halinde olunan, mesajın paylaşılıp tüketiciden dönüşler alınabilen ve bu dönüşlerin ve tüketici hareketlerinin takip edilebileceği iletişim kanalı türüdür. Edinilmiş medya kanallarının analizi tüketiciyi daha yakından tanıyabilmek, tüketiciye fayda sağlayabilmek ve tüketici ihtiyaçlarına ve isteklerine cevap verebilmek için önemlidir. Edinilmiş medya kanallarını markanın tüketiciyle buluşan platformu olarak tanımlayabiliriz. Gerçek zamanlı pazarlamada dönüşler alınan ana medya kanalı edinilmiş medya kanal türüdür. Bu sebeple kullanımı ve stratejisi ödenmiş medyayı desteklerken bu medya kanalına ek olarak farklı tüketici ihtiyaçlarına ve isteklerine de cevap veriyor olmalıdır. Örneğin ödenmiş medya üzerinden başlatılan bir kampanya, edinilmiş medya kanalları üzerinden de duyurulabilir ancak edinilmiş medya sadece ödenmiş medya iletişimini desteklemekle kalmamalı, aynı zamanda edinilmiş medyada var olan tüketiciyi de dikkate almalıdır. Yani Facebook’ta çıkan bir kampanyanın altında yer alan tüketici yorumları dikkate alınmalı, sorular varsa cevaplandırılmalıdır. Burada yer alan bir kampanya içeriği tüketicinin ihtiyaçlarına cevap vermiyorsa anlık olarak düzenlenebilmeli, popular kültürü ve trendleri takip etmeli ve iletişim kanalında yer alan tüketiciye uyarlanmalıdır. Bu noktada ilgileri ve ihtiyaçları belirlenen tüketici önem kazanır ve iletişimin belirlenmesinde önemli hale gelir.

Pazarlama iletişim kanallarından üçüncüsü kazanılmış medyadır. Kazanılmış medya gerçek zamanlı pazarlamanın hayat bulduğu ve tüketiciler açısından mesajın ve içeriğin anlam kazandığı, popüler kültür ve trendlerin marka stratejisiyle örtüştüğü pazarlama iletişimi kanalıdır. Edinilmiş ve ödenmiş iletişim kanallarında paylaşılan ve iletilen mesajların kazanılmış medyada tüketici tarafından konuşulduğunu ve anlam kazandığını görürüz. Kazanılmış medyada markanın kendisi, ürün ve hizmetleri tüketiciler tarafından kontrol edilir, yorumlanır ve bu iletişim kanalının temel bileşeni tüketicilerdir. Kazanılmış medyada marka savunucuları markanın kontrolü dışında konuşur, içerik üretir ve paylaşır. Kazanılmış medyanın markanın tüketicileri tarafından kontrol edilmesi, markanın bu kanal üzerinden savunulması markanın iletişime olan harcamalarını düşürür, ancak diğer medya kanalları tarafından da sürekli desteklenmesi ve beslenmesi gerekir. Çünkü tek başına kazanılmış medya kullanımı yeterli değildir ve markaların var olan, iletişim halinde olan bu platformları canlı tutmak, marka toplulukları oluşturmak ve burada yer alan toplulukları motive ve mutlu etme ve bir noktaya kadar yönlendirmeleri gerekir. Ancak bu sayede kazanılmış medya üzerinden yapılan iletişim anlamlı hale gelir ve daha büyük kitlelere ulaşması olası hale gelir.

Gündemi ve trendleri takip etmek, hedef kitlenin ihtiyaçlarına ve isteklerine cevap vermek ve hedef kitlenin bulunduğu platformlarda yer almak markalar için vazgeçilmez olmalıdır. Günümüz rekabet koşullarında farklılaşmanın, rakiplerden ayrışmanın ve bir marka topluluğu yaratmanın ön koşullarından biri de tüm iletişim kanallarının entegre kullanılmasından geçer.

adwords

Minimum Bütçe ile Adwords Reklamı Nasıl Verilmeli?

Google’ın en büyük gelir kaynağı olan AdWords reklamlarına, her yıl milyalarca dolar ödeniyor ve bu araç sayesinde web siteler yeni müşterilere ulaşabiliyor.

2011 yılı verilerine göre bazı firmaların yıllık AdWords harcamaları:

– amazon.com => 55.2 milyon dolar
– booking.com => 40.4 milyon dolar
– hp => 33.3 milyon dolar
– godaddy => 21.7 milyon dolar
– chevrolet => 15.5 milyon dolar

Yukarıda verdiğim örnekler rastgele seçtiğim 5 firmaya ait…Bu firmalar gibi milyonlarca ufak veya orta ölçekli firma da Google AdWords reklamlarının avantajlarından yararlanıyor dolayısıyla Google da dünyanın en büyük şirketlerinden bir tanesi oluyor.

Peki çok az bütçe ile de Google AdWords reklamları yönetilebilir mi?

Google AdWords reklamlarını kullanmayı düşünüyorsunuz ancak çok fazla bütçeniz yok mu? Düşük bir bütçe ile de Google AdWords reklamlarından faydalanabilirsiniz ancak oyunu biraz daha farklı oynamanız gerekir. Düşük bütçeye örnek günlük 15 TL diyelim ve örneklerimizi de bu doğrultu da devam ettirelim…

1 – AdWords Kuponu

Google, birçok reklam verene bir defaya mahsus 25 TL lik harcamaya, 100 TL bedava kupon vermektedir. Eğer bütçemiz sınırlıysa her yöntemi denememiz gerekecek…

Google genellikle AdWords hesabı açan ancak henüz reklam yayınlamamış kişilerin email adreslerine bu kuponu gönderiyor ancak henüz kupon size gelmediyse AdWords form sayfasından, siz de kuponunuzu talep edebilirsiniz.

Not: Her AdWords kuponunun belirlenmiş son kullanım tarihi vardır. Kuponunuz size ulaştığında bu ayrıntıyı atlamamanızı öneririm.

2 – Google AdWords Ürünleri

Eğer günlük bütçeniz 15tl ise, kampanyalarınızda Google AdWords’ün farklı ürünlerini kullanmanızı önermiyorum. Yani ürününüze göre ya arama ağı ya da görüntülü reklam ağı seçeneklerinden bir tanesinde karar kılmalısınız.

Eğer 15 TL’ nizi; yeniden pazarlama, arama ağı, görüntülü reklam ağı, ürün reklamları gibi ürünler arasında bölüştürürseniz, yüksek ihtimal 15 TL’ nizin tamamını bile harcayamayabilirsiniz. Yani kampanyalarınız çalışmayabilir…

3 – Çok Fazla Kampanya, Reklam Grubu, Anahtar Kelime

Düşük bütçeli AdWords kampanyalarında çok fazla kampanya, reklam grubu veya anahtar kelime kullanımı, AdWords’ün pek de iyi çalışamamasına neden olmaktadır.

Günlük 15 TL gibi bir AdWords kurgusunda, bence tek kampanya ve en fazla 2 tane reklam grubu yeterli olacaktır. Yaklaşık 10 tane anahtar kelime kullanımı da, kelimelerinizin başarılı bir şekilde çalışmasını sağlayacaktır.

4 – Yüksek TBM

Yüksek bütçelerle çok farklı kelimelere reklam verilebiliyorken, bütçemiz azaldıkça artık anahtar kelimelerde seçici olmamız gerekir.

Anahtar kelime araştırması yaptıktan sonra tıklama başı maliyeti yüksek olan kelimeleri filtrelerseniz, 2 tıklama ile bütçenizi bitirmemiş olursunuz.

5 – Uzun Kuyruklu – Long Tail Kullanımı

Yüksek tıklama başı maliyetlerini kısmanın bir diğer yolu da uzun kuyruklu – long tail kelimelere reklam vermekdir.

Long tail anahtar kelimeler iyi seçildiği taktirde, çok daha düşük maliyetlerle çok daha fazla dönüşüm sağlayabilmek mümkün.

6 – Mobil

Web sitenizin mobil versiyonu, dönüşüme uygun değilse AdWords reklamlarını boşu boşuna mobile açmamalısınız.

Responsive olmayan web sitelerden gelen AdWords dönüşleri oldukça az olacağı için, reklamlarınızı AdWords ayarlarından mobile kapamanız, bütçenizi çok daha verimli kullanmanızı sağlayacaktır.

7 – Yeniden Pazarlama

Yeniden pazarlama sayesinde siteniz ile herhangi bir şekilde iletişim kurmuş kullanıcılara ulaşabilmeniz mümkün. Dolayısıyla AdWords reklamlarını aktif etmeden önce yeniden pazarlama kodlarının, web sitenizdeki tüm sayfalara eklendiğinden emin olmalısınız.

Yeniden pazarlama listeniz genişledikçe, kampanyalarınızdan bir tanesini mutlaka yeniden pazarlama olarak belirlemelisiniz böylelikle çok daha ucuza satış elde edebilirsiniz.

8 – Zaman Ayarı

AdWords reklamlarını dilediğiniz saatlerde ve günlerde yayınlayabileceğinizi biliyor muydunuz?

Yüksek bütçeli AdWords kampanyalarında çalışma saatlerinin dışında, form dolumu ile müşterilere ulaşabilmek mantıklı gibi gözükürken günlük 15tl ile bu ne yazık ki pek mümkün değil.

Reklamlarınızı en aktif olduğunuz gün ve saatlerde yayınlanmak üzere ayarlamalısınız.

9 – Anahtar Kelime Türleri

Reklam gruplarında yer alan anahtar kelime türleri, bütçeniz ile doğrudan alakalıdır.

Düşük bütçeli kampanyalar için geniş eşleme düzenleyicisi, paralarınızın boşa gitmesini engelleyecek ve doğru kitleye ulaşmanızı sağlayacaktır.

10 – Kalite Skoru

Kalite skoru, AdWords maliyetlerini etkileyen en önemli iki faktörden biridir.

Kalite skorunuzu arttırmanın yollarını bulup, kalite puanı düşük kelimeleri durdurmanız, maliyet optimizasyonu konusunda çok iyi bir adım attığınız anlamına gelecektir.

google adwords butce

Google Adwords Reklamlarından Max. Geri Dönüş Nasıl Sağlanır?

Yönettiğimiz Google AdWords hesaplarında, kontrol etmeyi unuttuğumuz konuların başında hiç kuşkusuz açılış sayfaları gelmektedir. Her hatalı açılış sayfasının bize bir maliyeti olduğunu unutmamalı ve bu konuya hakettiği önemi vermelisiniz.

Google AdWords çalışmalarında açılış sayfaları neden bu kadar önemli? Açılış sayfası kontrolü neden yapılmalı?

Google AdWords maliyetleri masaya yatırıldığında, akıllara 2 önemli konu gelir: tıklama başı maliyet ve kalite skoru. Yani bende para gani, basarım parayı çıkarım Google’ın tepesine diyorsanız, o iş biraz yaş 🙂

Google AdWords reklamlarında başarı arıyorsanız, cebinizdeki para kadar kalite puanınız da iyi olmalı. Dolayısıyla minimum maliyetlerle maksimum dönüşler alabilirsiniz.

Peki kalite skorunu olumlu etkileyebilecek bir açılış sayfasının özellikleri nelerdir?

İçerik

Google AdWords’te kullandığınız anahtar kelime ve reklam metninin, açılış sayfanız ile aynı doğrultuda olduğundan emin olmalısınız. Örnek: Bebek tulumu arayan bir kullanıcıyı, tüm kategorilerin yer aldığı bir açılış sayfasına göndermemelisiniz. Açılış sayfasında içerik oranına dikkat edin. Örnek: Açılış sayfanızda herhangi bir bilgi vermeden, kullanıcıların gözüne üyelik formunu sokmamalısınız. Kopya içerik kullanımını minimuma indirin. Örnek: Açılış sayfalarındaki metinleri, pazarlamadan anlayan profesyonel içerik yazarlarına yazdırın.

Güvenirlilik

Açılış sayfasında mutlaka müşterilerinizin iletişim bilgilerinize ulaşabileceği linkler bulundurun. Hatta iletişim bilgilerinizi, açılış sayfasında kullanabiliyorsanız çok iyi olur. Müşterilerden form talep ediyorsanız, bu formun doldurulma sebebini onlara mutlaka belirtmelisiniz. Açılış sayfanızda AdSense gibi reklam alanları kullanıyorsanız, kullanıcıların bu alanları rahatlıkla ayırt edebilmelerini sağlamalısınız. Açılış sayfasından “hakkımızda” sayfasına mutlaka bir link çıkışı yapın ve bu sayfada işletmenizin faaliyetlerinden bahsedin.

Gezinebilirlik

Müşterilerinizin açılış sayfanızda rahatlıkla gezinebilmelerini sağlayın. Bu konu oldukça önemlidir. Sipariş sürecini de çok basit yapmalısınız. Müşterileriniz tek klik ile siparişin tamamlanacağı sayfaya ulaşabilmeliler. Mobil tasarım başta olmak üzere, müşterilerinizin suratına pop-uplar patlatmayın. En azından AdWords reklamlarının gittiği açılış sayfalarına…

Sayfa Açılış Hızı

* Reklamlarınız için kullandığınız sayfaların açılış hızı roket gibi olmalıdır. Ne kadar hız, o kadar çok müşteri!
* Sayfalarınızda cache kullanımına dikkat etmelisiniz.
* Açılış sayfasındaki görselleri optimize etmelisiniz.

dijital itibar yonetimi

Kişisel Dijital İtibar Yönetimi Nasıl Planlanmalı?

“Kişisel Dijital İtibar Yönetimi Nasıl Planlanmalı?” ve “Kontrolü Nasıl Sağlanmalı?”

Kimliğinizi arama motorlarında aratan veya sosyal ağlardan sizinle bağlantı kurmak isteyen kullanıcıların ulaşacakları sayfalar düzenli ve kontrollü bir profil sergilemesi gerekir. Sizinle ilgili çıkan her sonuç ve sosyal ağ profili, sizin dijital dünyadaki kimliğiniz ve itibarınızdır. Bu itibarın yönetimi de direkt olarak kişinin kendisi tarafından yapılmalıdır.

Dijital hayatınız, profesyonel başarınızın aynasıdır. Bu aynadan neler yansıttığınız önemlidir. Çünkü dijital dünyadaki duruşunuz ve işverenler tarafından takip edilen doğru bir biyografi iş hayatınızı bambaşka noktalara taşıyabilir. Size yeni bir iş kazandırabilir.

Dijital dünyada sizi daha profesyonel göstereceğini düşündüğümüz bazı ipuçlarını sizler için derledik. Bu adımları tek tek uygulayarak dijital kimliğinize profesyonellik katabilir marka imajınızı prestijli bir şeklide koruyabilirsiniz. İşte bunlardan bazıları :

Google’la!

Önce kendinizi Google’da aratın. Hem web sonuçlarında hem de Google görsellerde isminizi araştırın. İsminiz için bir Google Alerts yaratın, böylece hakkınızda çıkan yeni haberleri ya da oluşturulan içerikleri düzenli olarak takip edebilirsiniz (Google Alerts ile Google, arattığınız kelimelerle ilgili yeni oluşan kayıtları düzenli olarak size mail gönderiyor).

Gizlilik ayarlarınızı kontrol edin

Özellikle Facebook’ta yakın çevreniz dışındaki insanlarla da iletişim kuruyorsanız Facebook gizlilik ayarlarınızı kontrol edin. İstemediği fotoğraflarını istemediği kişilerin görmesini kimse istemez. Facebook’un yaptığı düzenlemeler ya da izin verdiğimiz bazı uygulamalar sonucu bu ayarlarınızın da zaman zaman değişebileceğini ve gözden geçirilmesi gerektiğini hatırlatalım.

Hareketler Dökümü, Facebook’un kullanıcılar için sunduğu en önemli düzenleme araçlarından biridir. Facebook profilinizdeki kapak fotoğrafınızın üzerinde bulunan “Hareketler Dökümü” butonundan ulaşabileceğiniz araç ile geçmişte paylaştığınız gönderilere, beğendiğiniz paylaşımlara ve diğer hareketlerinize ulaşabilir, uygun olmayanları silebilir veya gizliliğini ayarlayabilirsiniz.

Sosyal medyayı önemseyin

Profilini oluşturduğunuz her sosyal ağda aktif olmaya çalışın. Kullanmadığınız ağları askıya alabilirsiniz.

Sosyal medyadaki URL’lerin isminize uygun düzenlenmesine dikkat edin. www.facebook.com/adsoyad gibi…

Paylaştığınız her gönderinin kayıtlara geçtiğini unutmayın. Siyasi anlamda nefret söylemi taşıyan ya da duygusal boyutları yüksek içerikleri paylaşırken 2 kez düşünün.

Sosyal ağlardaki en profesyonel duruşunuz belki de Linkedin’de olmalıdır. Bu ağı sıkça ziyaret edin ve profilinizi güncel tutun. Bu konuyla ilgili olarak “Linkedin’i etkili kullanmak için 7 ipucu” isimli içeriğimizi inceleyebilirsiniz.

Kişisel medyanızı gözden geçirin

Kişisel medyanızın da arama sonuçlarında görüneceğini ve online itibarınızla direkt olarak ilişkili olduğunu unutmayın. Blogunuz ya da bir hobi üzerine paylaşımlarda bulunduğunuz bir medyanız varsa tekrar gözden geçirin. Hataları minimuma indirgeyin. İletişim kanalını güncel tutun.

Tüm sosyal ağlarınızı ve iletişim kanallarınızı tek bir yerde toplayın.

Kendinize ait bir internet siteniz ya da blogunuz varsa bunu rahatlıkla gerçekleştirebilirsiniz. Eğer yoksa About.me, Wix, Flavors.me gibi servislerden faydalanıp kendi kişisel mikrositenizi oluşturabilirsiniz. Ardından tüm sosyal bağlantılarınızı ve iletişim bilgilerinizi kendinizi tanıtan küçük bir yazı ile bu mikrositenizde bir araya getirebilirsiniz. Bu oluşturduğunuz mikrosite de sizinle ilgili bilgi sahibi olmak isteyen insanlar için iyi bir rehber olacaktır.

growth hacking

Growth Hacking Nedir?

Dijital pazarlama dünyasının en önemli stratejilerinden biri olan “Growth Hacking” kavramını şu günlerde daha fazla duymaya başladığınızdan eminim. Peki, tam olarak nedir bu Growth Hacking ve kimdir bu Growth Hacker‘lar?

Growth Hacking kavramını veriye dayalı bilginin gücü olarak tanımlayabiliriz. Bir ürünü veya hizmeti satmak için analitik düşünce ve sosyal metrikleri kullanan bir pazarlama tekniğidir. Growth Hacking, SEO konfigürasyonu, web sitesi analitikleri, içerik pazarlama ve A/B testleri gibi dijital araçları kullanan, geleneksel pazarlamaya daha düşük maliyetli ve daha verimli bir alternatif olarak da görülebilir.

Growth Hacking dijital pazarlamanın ve buna bağlı olarak da yeni teknoloji ve girişimlerin geleceğine bakmamız için önemli bir araçtır. Çünkü dijital pazarlama yöntemleri değiştikçe buna bağlı olarak da veriye dayalı girişimleri daha fazla görmeye başlıyoruz. Artık bir siteye üye olurken isim, soyad ve e-posta adresi almak ürünlerinizi pazarlamak veya satmak için yeterli değil. Ürünlerinizi tekrar pazarlamak ve kullanıcı verilerine göre kampanyalarınızı tekrar şekillendirmek artık yeni dünyanın önemli bir görevi haline geldi. Yani artık toplu pazarlama değil kişiye özel pazarlama zamanı!

Growth Hacking adından da anlaşılacağı gibi büyüme ve gelişme ile ilgilidir. İlk olarak internet girişimlerinin büyümesi için kullanılmaya başlanan bu yöntem artık büyük şirketler tarafından da talep görmeye başladı. Bu iş için eskiden pazarlamacılar çalışırken artık konuya daha hakim ve analitik düşünce yapısı gelişmiş Growth Hacker‘lar işe alınmaya başlandı. Growth hackerlar pazarlamanın her zaman ihtiyaç duyduğu kullanıcı verisini yorumlayıp şirket ve ürünleri için daha verimli bir odak listesi oluştururlar. Her bir kişinin ilgi alanını ve geçmiş istatistiklerini inceleyip ona özel pazarlama olanağı sağlarlar.

En iyi Growth Hacking başarı örneklerinden biri nedir sizce? Tabii ki neredeyse her gün bin kere kontrol ettiğimiz Twitter!

Twitter ilk kurulduğunda hemen birçok kişi üye oldu, hakkında blog yazıları yazıldı, sosyal medyada paylaşıldı. Fakat ürün kullanılmaya başlandıkça bazı sorunlar ortaya çıkmaya başladı. Bunlardan en büyüğü ise kullanıcıların Twitter’a bir kez girdikten sonra, kısa bir zaman geçirip çıkmaları ve ikinci kez gelmemeleriydi. Bu önemli bir problemdi ve bunu geleneksel pazarlama yöntemlerini kullanarak çözemeyeceklerdi. Çünkü kullanıcı sayısının artması ürünün kullanıldığı anlamına gelmiyordu. Peki, Twitter ne yaptı? Bu eskimiş taktikler yerine ürüne odaklandı. Kullanıcı deneyimi ve arayüzü geliştirmek için derinlemesine testler yaptılar, buradan aldıkları verileri yorumlayıp sistemi baştan aşağı yenilediler. Örneğin bu testler sonucu ortaya çıktı ki eğer bir kullanıcı Twitter’a ilk üye olduğunda 5 ile 10 arasında kişiyi takip ediyorsa, daha sonra Twitter’ı daha fazla kullanmaya başlıyor. İşte bu yüzden bugün bir kişiyi takip ettiğinizde Twitter size hemen ilginizi çekebilecek başka kişileri de öneriyor.